Mezaopotamya Ajansı’nın haberine göre, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), DAİŞ'in Mahmur Kampı’na yönelik saldırısı sırasında yaşamını yitiren gazeteci Deniz Fırat’ın ölüm yıldönümünde 2022 yılının ilk 7 ayını kapsayan kadın gazetecilere yönelik hak ihlallerini raporunu açıkladı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nde (DFG) gerçekleştirilen basın toplantısına, DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ve kadın gazeteciler katıldı. 

DENİZ FIRAT UNUTULMADI

Toplantıda hazırlanan raporun Türkçesi JiNNEWS editörü Gazeteci Habibe Eren, Kürtçesi MGKP Sözcüsü Roza Metina tarafından okundu. Deniz Fırat’ı anarak sözlerine başlayan Eren, “Tam 8 yıl önce 8 Ağustos 2014 tarihinde dünyaca ünlü medya organlarının en değme savaş muhabirlerinin dahi takip edemediği IŞİD ile savaşı ön cepheden takip ederken hayatını kaybetti. Kalemine sadık, kamerasına yoldaş, hakikat arayışçısı bir devrimciydi Deniz Fırat. Genç bir kadın olarak, hayatı çocukluğundan başlayarak zorluklar içerisinde geçen Deniz, mültecilik gibi zor koşulların ardından gazetecilik gibi zor bir mesleği yerine getirdi. Son nefesine kadar savaşın en ön cephesinde omuzunda kamerası, elinde kalemi ile Kürt halkının ve mültecilikte yaşadığı durumu dünyaya duyurmanın çabası içerisinde oldu” dedi. 

'SÖZÜMÜZÜ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Deniz Fırat’ın Gurbetelli Ersöz’lerin takipçisi olduğunu dile getiren Eren, “Televizyonlara bağlanırken haberleri aktardığı heyecanlı sesi hala kulaklarımızda. Ape Musa’ların, Gurbetelli Ersöz’lerin takipçisi olan Deniz Fırat’ı saygıyla anıyoruz. Deniz’in ardılları olarak gerçeklerin peşinden gitmeye devam edeceğiz. En zor koşullarda dahi onun gibi kameramızı kayıtta tutmaya, kalemimizi kullanmaya, sözümüzü söylemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

GAZETECİLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLAR 

Kadın gazetecilere yönelik hak ihlallerine dikkat çeken Eren, “Genellikle hak ihlallerini takip eden ve haberleştiren gazeteciler olarak uzun dönemdir gazeteciliğe yönelik hak ihlallerini takip eder olduk. Gazetecilere yönelik baskı, sansür her geçen gün artmakta, şiddet, yargılanma ve cezaevi tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kadın gazeteciler olarak sahada daha çok zorluklarla karşılaşılmaktadır” diye belirtti. 

7 AYDA 161 HAK İHLALİ

Eren, 7 ayda en az 161 hak ihlalinin yaşandığını, 18 gazetecinin haber takibi sırasında polisin fiziki saldırısının yanı sıra sanal medya ortamlarında erkeklerin cinsiyetçi hakaret ve sözlü saldırısına maruz kaldığını söyledi. Eren, 7 ay da gazetecilere yönelik hak ihlallerini şöyle sıraladı: “14 gazeteci şiddete maruz kalırken, 6 gazeteci mesleğini icra ederken tehdit edildi, 10 gazetecinin evine basın yapıldı, 26 gazeteci gözaltına alındı, 1 gazeteci tacize uğradı. 31 gazetecinin sahada haber takibi, 1 gazetecinin seyahat hakkı engellendi. 6 gazeteci, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklandı. 1 gazeteci ajanlık dayatmasına maruz kaldı, 1 gazeteci doğum yaptığı için işten çıkarıldı. 

10 GAZETECİ HAKKINDA SORUŞTURMA

Mesleki faaliyetlerinden dolayı 10 gazeteci hakkında soruşturma, 12 gazeteci hakkında dava açıldı. 12 gazeteciye toplamda 23 yıl 10 ay 27 gün hapis cezası, 4 gazeteciye toplamda 190 bin 250 TL para cezası verildi. Açılan 73 dosya kapsamında 105 gazetecinin yargılamaları devam etti. Hala en az 10 kadın gazeteci ise ülkenin çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunuyor.”   

Eren, gazetecilerin özgür bir şekilde mesleki faaliyetlerini sürdürmesi gerektiğini belirterek, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yaptı. 

'DENİZ FIRAT'I VE KATLEDİLENLERİ ANIYORUZ'

Ardından konuşan DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Diyarbakır’da haber takibi yaptığı sırada kadın gazetecilerin de aralarında olduğu meslektaşlarına yapılan saldırıları kınadı. Deniz Fırat'ın hakikati dünyaya duyururken DAİŞ saldırısında katledildiğini hatırlatan Müftüoğlu, "Deniz Fırat'ı ve bu uğurda halka gerçekleri aktarırken katledilen gazetecileri anıyoruz" dedi.