EMEK DÜNYASI

İzmir'de Genel-İş’ten 'çıplak maaş' protestosu: İşçiler çıplak ayakla yürüdü, yarım gün iş bıraktı

DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası üyeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinde aylardır ödenmeyen sosyal haklar ve ‘çıplak ücret’ iddialarını protesto için yarım gün iş bırakıp çıplak ayakla yürüdü.

Abone Ol

DİSK/Genel-İş İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne (İzBB) bağlı şirketlerde çalışan binlerce işçinin sosyal haklarının aylarca ödenmemesi ve maaşların “çıplak ücret” olarak yatırılacağını öğrenmeleri üzerine bugün yarım gün iş bırakarak protesto eylemi düzenledi. Çıplak ayakla sendika şubelerinin önünden Kültürpark Basmane Kapısı’na yürüyen işçiler, “Emeğimize, ekmeğimize, yaşam hakkımıza yönelik saldırılara karşı ayağa kalkıyoruz” sloganıyla tepkilerini dile getirdi.

Sendikalar adına basın açıklamasını DİSK/Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül okudu. Gül'ün, yaptığı açıklamada, belediye şirketlerinde çalışan işçilerin aylardır öğrenim yardımı, ikramiye ve sosyal haklarını alamadığını belirtti. Gül, şunları söyledi:

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ, İZFAŞ, EGEŞEHİR ve İZTEK şirketlerinde çalışan binlerce işçi olarak bugün burada toplanmamızın sebebi çok açıktır: Haklarımız gasp ediliyor, yaşam koşullarımız ağırlaştırılıyor, hukuki kazanımlarımız yok sayılıyor. Toplu İş Sözleşmemizin 37., 43. ve 44. maddelerinde açıkça yer alan öğrenim yardımı, ikramiye ve diğer sosyal haklar aylardır ödenmemektedir. Belediye yönetimi, aylardır sürdürdüğümüz tüm görüşmelere rağmen ne ödeme yapmış ne de somut bir ödeme takvimi açıklamıştır. Bu durum, Toplu İş Sözleşmesinin (TİS) açık ihlali olduğu kadar, işçilerin ekonomik ve sosyal haklarına yönelik ağır bir saldırıdır. Uzun yıllardır düzenli olarak maaşımızın içinde ödenen yemek yardımı, yakacak yardımı gibi haklarımız birdenbire kesilmek istenmektedir.

“Kiralarımızı, kredilerimizi ve faturalarımızı ödeyemez hale geldik”

Günlerdir belediye bürokratları “Maaşlarda herhangi bir sorun yok” demelerine rağmen, maaş ödemesinden sadece bir gün önce bazı basın organlarında “emekçilerin maaşları çıplak ücret olarak yatırılacak” haberleri çıkmış, aradığımızda bu haberin doğru olduğu tarafımıza bildirilmiştir. Maaşımıza yapılan bu saldırı ile kiralarımızı, kredilerimizi ve faturalarımızı ödeyemez hale geldik.

Bu tutum, sabrımızı taşırmış ve işçiyi bilinçli olarak sokağa itmiştir. Onlarca arkadaşımız haksız-hukuksuz şekilde işten çıkarılmış, yüzlerce arkadaşımız ise şirketlere iade edilip havuzda belirsizlik içinde bekletilmektedir. Bu uygulama, çalışma barışını yok etmiş, iş güvencemizi ortadan kaldırmış ve yaşam hakkıyla tehdit eden bir yıldırma politikasına dönüşmüştür. Bu saldırılar kabul edilmez. Bizler bu baskıların, bu hak gasplarının hiçbirini sineye çekmiyoruz.”

“Arkadaşlarımızın çilesi için buradayız”

Eylemlerinin tamamen hukuki ve meşru olduğunu belirten Gül, “4857 sayılı İş Kanunu Madde 34: Ücret zamanında ödenmezse işçi çalışmaktan kaçınabilir. Toplu İş Sözleşmemiz Madde 76: Ücret ve sosyal haklar ödenmezse iş durdurma hakkı tanınmıştır. Bugün gerçekleştirdiğimiz yarım günlük iş bırakma eylemi, Anayasal ve yasal bir haktır. Sorumluluk, yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverene aittir. Belediye Başkanımızın 'Sendikalar agresif davranıyor, aylardır eylem yapmadıkları için kendilerini hatırlatmak istiyorlar' şeklindeki açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır. Biz kendimizi hatırlatmak için değil, üyelerimizin 4-5 aydır ödenmeyen hakları ve havuzda bekletilen arkadaşlarımızın çilesi için buradayız” dedi.

“Sosyal demokrat belediyeciliğe yakışmamıştır”

Yaşanılan sürecin sosyal demokrat belediyeciliğe yakışmadığını dile getiren Gül, “Müzakere masasında olduğumuz bir dönemde maaşımıza el uzatarak bizi sokağa iten, sonra da eylem yapacak arkadaşlarımızı tehdit eden anlayış sosyal demokrat belediyeciliğe yakışmamıştır. Eyleme bir gün kala işveren temsilcileri bizleri görüşmeye davet etmiş ve yapılan görüşmede ilk etapta İZENERJİ şirketinde çalışan arkadaşlarımıza bir miktar para yatırılacağı ancak hangi kalem olacağı net söylenmemiştir. Diğer şirketlerdeki arkadaşlarımıza ise herhangi bir ödeme yapılmayacağını ifade etmişlerdir. Yapılan görüşmeden çıktıktan sonra işveren temsilcileri bizleri telefon ile arayarak İZENERJİ şirketindeki arkadaşlarımıza pazartesi, diğer şirketlerde çalışan arkadaşlarımıza ise çarşamba günü maaştan kalan kısmını ödeyeceklerini sosyal haklarımız ile ilgili net bir tarih veremeyeceklerini belirtmişlerdir" diye konuştu.

“Eylemlerimiz devam edecektir”

Sosyal haklarıyla ilgili somut adımlar atılmadığı sürece eylemlerine devam edeceklerini açıklayan Gül, “Bizler bugün başlatmış olduğumuz eylemi sadece maaşlarımız için değil, 4 aydır zamanında ödenmeyen sosyal haklarımız için de yaptığımızın bilinmesini isteriz. Sosyal haklarımız ile ilgili somut bir ödeme yapılmadığı takdirde eylemlerimiz devam edecektir. Bizler bu mücadeleyi haklarımızı bekleyerek değil, mücadele ederek alacağız. Bugün sabah saatlerinden itibaren tüm iş yerlerimizde yarım gün iş bırakarak sesimizi yükseltiyoruz. İşçiler tek yürek, tek ses haykırıyor. İşten çıkarılan ve şirkete iade edilen arkadaşlarımız derhal işbaşı yaptırılsın. Toplu sözleşmedeki gecikmiş haklarımız olan (ikramiye, gıda kartı, TİS farklarımız, mesai alacaklarımız ve öğrenim yardımı) gibi alacaklarımız ivedi bir şekilde ödensin. Maaşımızın içindeki yemek-yakacak gibi köklü haklarımıza yapılan saldırı derhal durdurulsun. Emeğimize, ekmeğimize uzanan eller çekilsin” diye konuştu.

Gül, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin işçilerin hakları için ödeme planı yapmadığı ve iş güvencesi sağlamadığı takdirde yapacaklarını şu şekilde sıraladı:

“Fiili ve meşru mücadelemizi kararlılıkla yükselteceğiz. Alanlardan, sokaklardan asla geri adım atmayacağız. Emeğimizi savunmakta kararlıyız. Ekmeğimiz için buradayız. Yaşam hakkımıza yönelik hiçbir saldırıya boyun eğmeyeceğiz.”

Şube başkanlarından ortak tepki: ‘Sokağa inmek zorunda bırakıldık’

Basın açıklaması sonrası konuşan şube başkanları, ekonomik kriz ve belediyenin ödeme sorunlarının işçileri sokağa çıkmaya mecbur bıraktığını söyledi.

1 No'lu Şube Başkanı Engin Topal, şu ifadeleri kullandı:

“DİSK hiçbir zaman para için sokağa inmemiştir. Şiddete uğrayan kadına, asgari ücrete, kayyum atanmış belediyelere, sokak hayvanlarına kadar DİSK sokağa inmiştir. DİSK'e böyle bir saldırı hiçbir demokrata fayda getirmez. Biz sokağa inmekten hoşnut değiliz. Ülkede ciddi bir ekonomik sıkıntı var hepimiz biliyoruz. Ekonomik sıkıntı sizin yatırmadığınız maaşta, anne babaların çocuklarına harçlık veremediğini hesaba koydunuz mu? Kirasını ödeyemeyen arkadaşlar hiç aklınıza geldi mi? Aylardır dedik ki 'Ak Parti hükümetinin silkeleme politikası altında baskısı var' ancak bu baskıyı sadece belediyelere mi uyguluyorlar? Hayır. Biz bu şehirlerin birer doktorlarıyız. Bu şehri temizlemediğimizde bu güvence nasıl elde edilecek? Biz belediye personeliyiz ama sekiz saat sonra bu şehrin bir vatandaşıyız. Bizi halktan ayrı tutmak binlerce işçiye yapılmış haksızlıktır. Bu şehirde yaşamını sürdürmeye çalışan insanlarız. Bu insanlar 30 gün çalışıp 1 gün para alıyor. Eylemimiz devam edecek. Bugün işler durmakta. 5 günlük eylem planımız var” diye konuştu.

“Maaşa dokunmak işçiye dokunmaktır”

3 No'lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, "İnsanları ekmeğiyle sınamak kadar kötü bir şey yoktur. Her şeyden önce güvenceli iş istiyoruz. İzBB çalışanlarının hepsi İzmir sokaklarına emek vermiş insanlardır. Biz burada bedavaya para almıyoruz. Bu ay yapılan maaş eksikliklerinden dolayı hiç mi düşünmüyorlar İzmir gibi bir yerde yaşıyoruz; kira, kredi, taksit ödeniyor. Bizim derdimiz sokağa çıkmak değil aylardır müzakere yolunu masada sürdürmeye devam ettik. Maaşa dokununca işçiye dokunuyorsun bunu da bürokratlar anlamıyorlar. Kendi maaşlarına dokunulsa ne yapacaklar. Bizler DİSK/ Genel İş olarak hiçbir zaman canımız sıkıldığı için sokağa çıkmıyoruz" dedi.

“İzBB bir aileyse biz bu ailenin fertleriyiz”

9 No'lu Şube Başkanı Sedat Kenar, "Biz buradayız da neden buradayız? Anlatıyoruz ifadeler de duygular da çok basit. Siyasi bir hesabımız olduğu için burada değiliz. Biz sendikayız, işçiyiz... Emeğin alın terinin siyaseti mi olur sadece onuru olur. Biz de sahip çıkmak için buradayız. Bu ekonomik şartlarda geçimimizi idare ettirememek birinci sorunumuz. Yıllarca bu kuruma emek veren arkadaşlarımız yeri gelmiş izin kullanamamış fedakârlıkla çalışan arkadaşlarımız bir akşamüstü bir mesajla şirketlerine iade ediliyor. Okula gönderdikleri çocukların cebine harçlık koyamıyor arkadaşlarım. Bu kenti güzelleştiren 7/24 hizmet üreten bizleriz. İzBB bir aileyse biz bu ailenin fertleriyiz. Çözüm bekliyoruz. Alın terimizin onuru için toplandık" ifadelerini kullandı.