İzmir Barosu, 6 Şubat depremlerinin ardından Kızılay’ın AHBAP Derneği ve Türk Eczacıları Birliği’ne çadır satmasıyla ilgili “Ranta dayanan çevre ve imar politikalarıyla, imar barışı adı altında topladığı paralarla, yaşamı değil ölümü kucaklayan siyasal iktidarın daha fazla kazanç hırsı, AFAD'ın acizliği ve Kızılay'ın şirketleşmesiyle daha da görünür hale gelmiştir. Bunu da yazıyoruz. Bunları unutmayacağız. Hesap soracağız” açıklamasını yaptı.

İzmir Barosu, Kızılay’ın Türk Eczacılar Birliği ve AHBAP Derneği’ne çadır satmasıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

“Neoliberalizmin her şeyi, her değeri kazanca, kâra dönüştürme hırsının, adalet, sağlık, eğitim gibi kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi furyasının son örneği, Kızılay'ın kendi ürettiği çadırları para karşılığında satması olmuştur. Türk Eczacılar Birliği'nin kendi kaynaklarıyla, AHBAP Derneğinin ise yapılan bağışlardan Kızılay'dan çadır satın aldığının ortaya çıkması yeni bir değerler iflasının ifşasıdır. Cumhuriyetin kuruluşundan önceki tarihlerden beri, ülkemizde ve yurt dışında, afetlerden sonra insani ve tıbbi yardım hizmetlerini yerine getiren Kızılay, son 20 yıl içinde liyakate aykırı atamaların, yolsuzlukların, beceriksizliklerin merkezi haline gelmiş, yöneticileri hakkında açılan davalarla, depolarında çürüyen yardım malzemeleriyle anılmaya başlanmıştır. İlk elden ve hızlı bir şekilde depremzede yurttaşlarımıza ulaştırılması gereken çadırlar, bu görev ve sorumluluk sahibi Kızılay tarafından depremin 3. gününde para karşılığı satılmış, depolar boşaltılmıştır. Ranta dayanan çevre ve imar politikalarıyla, imar barışı adı altında topladığı paralarla, yaşamı değil ölümü kucaklayan siyasal iktidarın daha fazla kazanç hırsı, AFAD'ın acizliği ve Kızılay'ın şirketleşmesiyle daha da görünür hale gelmiştir. Bunu da yazıyoruz. Bunları unutmayacağız. Hesap soracağız” ifadelerine yer verildi.