İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sıla Ahsen Tuluk (23), Sarıyer’de üniversite kampüsü içinde bulunan kız yurdunda 4. kattan düşerek hayatını kaybetti.
Sarıyer Reşitpaşa Mahallesi’nde bulunan İTÜ kampüsündeki kız yurdunda dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda, iddiaya göre Tuluk 4. kattaki odasından yüksekten düştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde ağır yaralanan genç öğrencinin yaşamını yitirdiği belirlendi. Tuluk’un cenazesi, yapılan incelemenin ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Polis ekiplerinin olayla ilgili başlattığı soruşturma devam ediyor.
CHP’Lİ TANAL’DAN AÇIKLAMA
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, yaşanan kaybın ardından yaptığı açıklamada, yetkililere şeffaflık ve sorumluluk çağrısında bulundu:
“Bugün yaşanan kaybın ardından yapılması gereken; sorumluluk üstlenmek, şeffaf bir şekilde soruşturmayı yürütmek ve benzeri acıların tekrar yaşanmaması için derhal gerekli adımları atmaktır.”
“BİZİM DE GECE HABERİMİZ OLDU”
Genç yaşta hayatını kaybeden Sıla Ahsen Tuluk’un cenazesi de öğle saatlerinde ailesine teslim edildi. Tuluk’un cenazesini Adli Tıp Kurumu’ndan babası teslim aldı. Aile yakını Bilal Çaylı, “Bizim de gece haberimiz oldu. Dün akşam saat 20.20 gibi Antalya'dan dedesi aradı” dedi. Cenaze töreninin, yarın Antalya Kepez Büyük Camii’nde gerçekleştirileceği öğrenildi. Tuluk’un dedesi Durali Üzüm de sosyal medyada torunu için taziye mesajı paylaştı.
“İTÜ’DEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI”
İstanbul Teknik Üniversitesi, öğrencisinin ölümüne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Bölümü öğrencimiz Sıla Ahsen Tuluk vefat etmiştir. Olayla ilgili süreç üniversitemiz tarafından takip edilmektedir. Öğrencimize Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve İTÜ ailemize başsağlığı ve sabır diliyoruz.” denildi.
TANAL: "BENZERİ ACILARIN TEKRAR YAŞANMAMASI İÇİN GEREKLİ ADIMLAR DERHAL ATILSIN"
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da, sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Başsağlığı dileyen ve olayın takipçisi olacaklarını duyuran Tanal, "Bir öğrencimizin hayatını kaybetmesi hepimizi derinden sarsmıştır. Bu acı olay, üniversitelerde öğrencilerin barınma koşullarının ve can güvenliğinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermiştir. Gençlerimizin güvenliği, eğitim kadar temel bir haktır. İhmallerin, eksikliklerin ve denetimsizliklerin bedelini öğrencilerimizin ödemesi kabul edilemez. Bugün yaşanan kaybın ardından yapılması gereken; sorumluluk üstlenmek, şeffaf bir şekilde soruşturmayı yürütmek ve benzeri acıların tekrar yaşanmaması için derhal gerekli adımları atmaktır" dedi.
"İTÜ REKTÖRLÜĞÜ VE YURT YÖNETİMİ DERHAL HESAP VERMELİDİR!"
İTÜ'nün Sesi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada da "Altan Edige Kız Öğrenci Yurdunda kalan sıra arkadaşımızın 4. kattan düşerek hayatını kaybettiğini öğrenmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. İTÜ'den konuyla ilgili düzgün bir açıklama yayınlanmadı, rektörlük taziye mesajıyla yetindi. Mesele rant ve gericilik olunca tüm imkanlarını seferber eden üniversite yönetimi konu yurtta kalan öğrencilerin can güvenliğini korumak olduğunda ne kadar aciz olduğunu gözler önüne serdi. İTÜ Rektörlüğü ve yurt yönetimi derhal hesap vermelidir!" ifadelerine yer verildi.
İTÜ Kadın Dayanışma Komitesi adına "Bir sıra arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz" başlığıyla yapılan paylaşımda ise şu ifadeler yer aldı:
"YURTLARDA İHMALLERİN SON BULMASI İÇİN KAÇ CANIMIZI DAHA KAYBETMEMİZ GEREKİYOR?"
"Bugün İTÜ Ayazağa kampüsünde bulunan Altan Edige Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan bir kadın arkadaşımız 4. kattan düşerek hayatını kaybetti.
Arkadaşımızın düşme sebebi henüz aydınlatılamamış olsa da açık olan bir şey var; Zeren Ertaş'ı da daha geçtiğimiz yıl yurt yönetiminin ihmali nedeniyle kaybetmiştik. Şimdi bir arkadaşımız daha ihmal sebebiyle aramızdan ayrıldı. Soruyoruz; yurtlarda ihmallerin son bulması için kaç canımızı daha kaybetmemiz gerekiyor? Mesele rant ve gericilik olunca tüm imkanlarını seferber eden üniversite yönetimi yurtta kalan öğrencilerin can güvenliğini korumaktan aciz olduğunu gözler önüne serdi. İTÜ Rektörlüğü ve yurt yönetimi derhal hesap vermelidir.
Bizleri güneş ışığı görmeyen odalara, bozuk ve kurtlu yemeklere, tacize, güvensiz yaşam koşullarına mahkum edenlerden, canımıza değer vermeyenlerden hesap soracağız"



