Çoğu yolcu burayı sadece aktarma ya da uçuş noktası olarak görse de, aslında havalimanının içinde dünyanın en büyük havalimanı müzesi yer alıyor. Yolculuk telaşı arasında birkaç adım ötede karşınıza çıkan bu kültür hazinesi, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini gözler önüne seriyor. Pasaport kontrolünden sonra karşınıza çıkan bu sürpriz, uçuştan önce yapabileceğiniz en keyifli keşiflerden biri olabilir.
İstanbul Havalimanı Müzesi Nerede?
17 Temmuz 2020’de açılan müze, 1000 m²’lik geniş alanıyla yolcuları karşılıyor. Amaç sadece sergilemek değil; Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini, kültürünü ve zenginliğini uluslararası ziyaretçilere tanıtmak. Bu yönüyle müze, İstanbul Havalimanı’nı sadece bir geçiş noktası olmaktan çıkarıp, yolculuğu unutulmaz bir deneyime dönüştürüyor
Müze, İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde yer alan İstanbul Havalimanı’nın dış hatlar giden yolcu katında, pasaport kontrolünden sonra konumlanıyor. Bu nedenle yalnızca uluslararası uçuş yapan yolcuların ziyaretine açık.
Burası, havalimanının kalabalık ve hareketli atmosferinden kısa süreliğine uzaklaşmak isteyenler için adeta bir kültür vahası. Yolculuk telaşına kısa bir ara verip, tarihle ve sanatla buluşmak isteyenler için kolayca ulaşılabilir bir noktada yer alıyor. Özellikle uzun aktarma sürelerinde, müze yolculara hem zaman değerlendirmek hem de farklı bir deneyim yaşamak için harika bir fırsat sunuyor.

İstanbul Havalimanı Müzesi Giriş Ücreti
İstanbul Havalimanı Müzesi’nin giriş ücreti 13 Euro. Bu ücret, sergilenen eserlerin ve sunulan deneyimin büyüklüğü düşünüldüğünde oldukça makul sayılabilir. Ayrıca 8 yaş altındaki çocuklar için ücretsiz olması, aile yolcuları için büyük bir avantaj.
Müze her gün 08:30 – 23:00 saatleri arasında açık. Ancak gişelerin kapanış saati 22:00, bu nedenle ziyaret planınızı buna göre yapmanız gerekiyor. Ayrıca müzede sesli rehberlik hizmeti bulunuyor. Böylece eserler hakkında çok daha detaylı bilgi alabilir, sergilenen parçaların tarihsel önemini daha iyi kavrayabilirsiniz.

İstanbul Havalimanı Müzesi Müzekart Geçerli Mi?
Türkiye’de pek çok müzede geçerli olan Müzekart, İstanbul Havalimanı Müzesi’nde kullanılmıyor. Bunun sebebi, müzenin özel bir alanda konumlanmış olması ve daha çok uluslararası ziyaretçilere hitap etmesi.
Yine de giriş ücretinin erişilebilir seviyede tutulması, bu eksikliği dengeleyen bir unsur. Eğer sık sık Türkiye’deki müzeleri geziyorsanız Müzekart sizin için çok avantajlı olabilir, ancak İstanbul Havalimanı Müzesi için ayrı bir bütçe ayırmanız gerekiyor.

İstanbul Havalimanı Müzesi Eserleri
Müzenin en dikkat çekici özelliklerinden biri, her yıl yenilenen temalı sergiler düzenlemesi. Böylece her ziyaret farklı bir deneyim sunuyor. Açılış sergisi olan “Türkiye’nin Hazineleri: Tahtın Yüzleri”, Anadolu’nun 12 bin yıllık tarihini “yönetim” ve “yöneticiler” teması üzerinden anlatmıştı.
Bu sergide Türkiye’nin 29 farklı müzesinden getirilen 316 seçkin eser bir araya getirildi. Tarih öncesi dönemlerden başlayarak Hitit, Urartu, Frig, Lidya, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine kadar uzanan geniş bir yelpaze ziyaretçilere sunuldu.
Müzenin öne çıkan eserleri arasında, tarihin ilk barış antlaşması olan Kadeş Antlaşması gibi insanlık tarihine yön veren belgeler de bulunuyor. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müzelerden, Yazma Eserler Dairesi’nden ve Milli Saraylar Dairesi’nden getirilen nadide parçalar da sergileniyor.
Modern teknoloji de müzenin önemli bir parçası. Türkiye’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası alanlarını tanıtan dijital ekranlar ve çocuklar için hazırlanan interaktif uygulamalar hem yetişkinler hem de genç ziyaretçiler için müzeyi cazip kılıyor.

İstanbul Havalimanı Müzesi Neden Özel?
İstanbul Havalimanı Müzesi, yalnızca bir sergi alanı değil; Türkiye’nin kültürel zenginliklerini dünyaya tanıtan bir vitrin. Havalimanında kısa süreliğine de olsa tarihle buluşmak, yolculuğunuzu çok daha anlamlı kılıyor.
Bu müze, İstanbul Havalimanı’nı sıradan bir transit noktası olmaktan çıkarıp, sanat ve tarihle iç içe bir deneyim merkezi haline getiriyor. Yolculuğunuzdan önce ya da sonra birkaç saatinizi ayırarak, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihine tanıklık edebilir, tarihin ve sanatın büyüleyici dünyasında unutulmaz bir keşfe çıkabilirsiniz.





