Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun öldürüldüğü ana ait görüntülerin yayımlanmasına dair yapılan haberlerde kullanılan dili, “İnsanların acılarını artırmakla kalmayıp, bir restoranda böyle bir cinayet işlenebildiğini göstermiş oldu. İki fazla tık uğruna şiddet pornografisinden medet ummak büyük hata…” diyerek eleştirdi.

HABERLERDE "DÖRT ÇOCUĞUNUN GÖZLERİ ÖNÜNDE VURULDU" İFADESİ KULLANILDI

Beşiktaş'ın eski yöneticisi, sunucu Ece Erken'in eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu, geçtiğimiz günlerde Yeşilköy’de sahibi olduğu restoranda  silahla vurularak öldürülmüştü. Mahmutyazıcıoğlu’nun öldürüldüğü ana ilişkin kamera kaydının yayımlanmış ve pekçok basın kuruluşu durumu "İşte Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun vurulma anı görüntüleri, dört çocuğunun gözleri önünde vuruldu" şeklinde haberleştirmişti.

"İKİ FAZLA TIK UĞRUNA ŞİDDET PORNOGRAFİSİNDEN MEDET UMMAK BÜYÜK HATA"

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, gazetecileri kullandıkları “gözleri önünde” kalıbı nedeniyle eleştirdi. Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun öldürüldüğü ana ait görüntülerin yayımlanması ile Sözcü yazarı Saygı Öztürk’ün Uğur Mumcu’nun otopsi tutanağını yayımlamasını örnek gösterdiği yazısında, eleştirilerde bulundu. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde “kan ve şiddet içeren görüntülerin yayımlanmasının doğru olmadığı yönündeki” ilkesinin çiğnendiğini belirten Bildirici, “İnsanların acılarını artırmakla kalmayıp, bir restoranda böyle bir cinayet işlenebildiğini göstermiş oldu. İki fazla tık uğruna şiddet pornografisinden medet ummak büyük hata…” yorumunu yaptı.

"HİÇ YAYIMLANMAMALIYDI"

Kısa Dalga Medya’da yayımlanan “Otopsinin Z raporu” başlıklı yazısında Saygı Öztürk’ün aradan 28-29 yıl geçtikten sonra otopsi ön tutanağını tam metin yayımlamasını da eleştiren ve Öztürk’ün yayımladığı ve Mumcu’nun kızı Özge Mumcu Aybars’ın tepki gösterdiği söz konusu tutanak için de “Böylesine kanlı ve haber değeri olmayan bir tutanağı ‘ilk kez yayımlamak’ ile övünmek de anlaşılır gibi değil. Hiç yayımlanmamalıydı” ifadelerini kullandı.

“Uğur Mumcu gibi tanınmış bir gazetecinin paramparça olduğunu anlatan böyle bir teslim tutanağının yayımlanmasının cinayetin aydınlatılmasına bir katkısı olmadığı gibi habercilik açısından yayımlanmasında da fayda olmadığını” söyleyen Bildirici, şunları kaydetti:

"KANLI VE ALABİLDİĞİNCE DEHŞET İÇEREN BİR TUTANAK"

"Çünkü kanlı ve alabildiğine dehşet içeren bir tutanak.  “Bir bombanın insan bedeni üzerinde yaratacağı tahribatı gösteren” bu tutanak yeni hiçbir şey söylemiyor. Böylesine kanlı ve haber değeri olmayan bir tutanağı “ilk kez yayımlamak” ile övünmek de anlaşılır gibi değil. Hiç yayımlanmamalıydı.

   Uğur Mumcu gibi tanınmış bir gazetecinin paramparça olduğunu anlatan böyle bir teslim tutanağının yayımlanmasının cinayetin aydınlatılmasına bir katkısı olmadığı gibi habercilik açısından yayımlanmasında da fayda yok.  

    Saygı Öztürk’ün bu tutanağı yayımlaması da tıpkı Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun cinayet anı görüntülerinin yayımlanması gibi. Uğur Mumcu’nun yakınlarını ne kadar üzeceği ve toplumda travmatik etki yaratacağı gözetilmemiş. Düpedüz şiddet pornografisi…"

Yazının tamamını okumak için tıklayın.