İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin "İfade ve basın özgürlüğü istiyoruz" pankartıyla düzenlediği eyleme, dernek üyelerinin yanı sıra katledilen gazeteci Hakan Tosun'un akrabası Mehmet Dönmez de katıldı. Basın metnini hak savunucusu İkbal Eren okudu.
YAZILI HUKUKA AYKIRI YASAKLAR İDDİASI
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Hak savunucusu İkbal Eren, Türkiye'nin iç hukukunda ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ifade özgürlüğünü garanti altına alan hükümler bulunduğunu hatırlattı. Eren, Türkiye Cumhuriyeti devletinin geçmişten bugüne yazılı hukuka aykırı bir biçimde, resmi ideolojiyi oluşturan "kırmızı çizgileri eleştiren her türlü görüşü yasakladığını" savundu. Eren, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2025 yılı araştırmasına göre Türkiye'nin, gazetecilere yönelik baskılar ve saldırılar konusunda dünya genelinde 180 ülke arasında 159'uncu sırada yer aldığını kaydetti.
TUTUKLAMALAR VE HAK İHLALLERİ
İHD açıklamasında, gazetecilere ve basın organlarına yönelik yaşam hakkı ihlali başta olmak üzere birçok hak ihlali yaşandığı vurgulandı. 10 Ekim'i 11 Ekim'e bağlayan gece saldırıya uğrayarak yaşamını yitiren gazeteci Hakan Tosun'un, yaşanan hak ihlallerinin en çarpıcı örneği olduğu belirtildi. Geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren Kürt gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'e yönelik saldırının akıbeti konusunda da kamuoyunun net bir şekilde bilgilendirilmediği dile getirildi.
Hak savunucusu İkbal Eren, TELE 1 Genel Yayın Yöbetmeni Merdan Yanardağ'ın "casusluk" iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından aynı gün içinde TELE 1 televizyonuna Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konularak kayyum atandığını hatırlattı. Başlatılan soruşturma sonucunda Yanardağ, İstanbul’un tutuklu Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan'ın tutuklandığı bildirildi.
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de basın üzerindeki baskının Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana 102 yıldır devam ettiğini belirterek, gazeteciliğin sisteme itiraz etmek anlamına geldiğini söyledi ve tüm gazetecilerin serbest bırakılması talebini dile getirdi.
BASKILAR TÜM TOPLUMUN SORUNU
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, basına yönelik baskıların yalnızca gazetecileri değil, tüm toplumu etkilediğini ifade etti. Durmuş, Anayasa'nın "Basın hürdür, sansür edilemez" hükmüne rağmen, farklı seslerin olduğu kanallara kayyum atanabildiğini belirtti ve asıl kaybın haber alma hakkı elinden alınan binlerce insan olacağını söyledi.
Gazeteci Hakan Tosun’un akrabası Mehmet Dönmez ise Tosun'u öldürenlerin derhal ortaya çıkarılmasını ve sorumluların en ağır cezayı almasını istediklerini dile getirdi.
Açıklama, "Özgür Basın susturulamaz" sloganlarıyla sona erdi.