Tiryaki, yaptığı açıklamada, iktidarın cezaevlerindeki uygulamalarının her geçen gün bir yurttaşın hayatına mal olduğuna dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:

“Hasta mahpusların cezaevlerinde yaşamlarını idame ettiremeyecek durumda olmaları ve acilen tedavi edilmeleri gerekirken ilgili kurumlar toplumsal, ahlaki ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmiyor. İktidarın Kürt düşmanı politikasını kendisine ilke edinen Adli Tıp Kurumu da işlenen bu suçların ortağıdır.

Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Bazo Yılmaz (67) geçtiğimiz gün hayatını kaybetti. Bazo Yılmaz, 2009 yılında Şanlıurfa’nın Yukarı Göklü Belde Belediye Başkanlığını kazanmış ve 2014 seçimlerinde de Halfeti Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapmıştır. İki dönem boyunca Urfa halkının iradesini üstlenmiş ve bu görevi de layığıyla yerine getirmiştir. Ardından 2016’da tutuklanmış ve ağır hastalıklarına rağmen ATK tarafından ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verilerek iktidarın katmerli cezalandırma politikasına maruz bırakılmıştır. Meslek etiğini ve vicdanını iktidara parselleyen bu anlayışın, meşru ve kabul edilebilir bir yanı kalmamıştır.

Bugüne kadar yüzlerce hasta mahpus izlenen bu politikalar sonucunda cezaevlerinde hayatını kaybetmiştir. İktidar ve ATK bu politikası ile cezaevlerini ölüm evlerine dönüştürmüştür. İnsan vicdanını yaralayan ve yurttaşlık haklarını yok sayan bu ölüm politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Başta Aysel Tuğluk olmak üzere tüm hasta mahpusların tahliye edilmesi, uygun koşullarda tedavilerine başlanması gerekiyor.”