GÜNDEM

Hakim karşısına çıkan Dilan Polat ağladı

Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanması davasında Polat çiftçi hakim karşısına çıktı. Salona gelen Dilan Polat gözyaşlarına boğuldu. Duruşmada konuşan Engin Polat da aylık gelirinin 200 bin lira olduğunu söyledi.

Abone Ol

Aralarında Dilan ve Engin Polat’ın da yer aldığı 11 kişi, sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezinin kurşunlanması olayına ilişkin bugün hakim karşısına çıktı. İstanbul Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. 11 sanıklı dava Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı.

Duruşmaya tutuklu sanıklar Sezgin, Engin ve Dilan Polat, bulunduğu cezaevinden getirildi. Diğer sanıklar SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Dilan ve Engin Polat’ın kızı Nilda Polat, Engin Polat’ın kız kardeşi Kübra Uzun duruşmaya izleyici olarak katıldı.

DİLAN POLAT GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Kimlik tespitinde Engin Polat, mesleğinin sorulması üzerine ‘Serbest meslek’ şeklinde cevap verdi. Mahkeme hakiminin nasıl bir serbest meslek demesi üzerine Polat, ‘Kozmetik şirketlerim var’ yanıtını verdi. Aylık gelirinin sorulması üzerine ise Engin Polat aylık 200 bin lira geliri olduğunu söyledi.

Dilan Polat, Engin Polat’ın kimlik tespiti yapıldıktan sonra duruşma salonuna getirildi. Duruşmaya katılan Dilan Polat’ın beyaz tişört üstüne siyah bir takım giydiği görüldü. Dilan Polat salona girer girmez Engin Polat’la göz göze geldiği an gözyaşlarına boğuldu. Yan yana geldikleri an çift el ele tutuştu. Dilan Polat, Engin Polat’ın elini öptü birkaç dakika sonra ise Dilan Polat sandalyeye oturtuldu. Dilan Polat kızı Nilda’ya dokunmak istedi, ‘Kızım seni çok seviyorum’ dedi. Hakim temas etmenin yasak olduğunu söyledi. Dilan Polat aylık gelirinin sorulması üzerine ‘200 bin lira’ yanıtını verdi.

“İŞ YERİNİN KURŞUNLANDIĞINI BASINDAN ÖĞRENDİM”

Sonrasında savunması alınmaya başlayan Dilan Polat, “Ben Banu Parlak’ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım olur. Zaman zaman küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. Kendisi güzellik merkezi açmadan önce her gün düzenli olarak görüşürdük. Merkezime gelip işlem yaptırırdı. İş yeri kurşunlanmadan 1 önce hafta önce benden işi için yardım ve destek istedi. Ben de yardım edebileceğimi söyledim. Daha sonra kendisinin haberlerde can güvenliği olmadığını bundan bizim sorumlu olduğumuza dair paylaşımlarını gördüm. Bu zamana kadar hiçbir sorunumuz yoktu. İşyerinin kurşunlandığını da basından ve sosyal medyadan öğrendim. Yargılandığımız kişileri de tanımıyorum. Hatta bu Daltonlar çetesi beni ve eşimi tehdit etmişti, bunlarla alakalı mesajlar da mevcut.

Hatta Can Dalton ‘Senin namusunu elinden alacağım’ diye eşime tehdit mesajları yollamıştı. Bizi tehdit eden şahıslarla neden aynı dosyadayız bilmiyorum. Bizim Gürcistan ile hiçbir bağlantımız yok. Ben hamileyken bir kere gezmek için gitmiştim. Bir kere de Rize şubemizin açılışında çalışanlarımız avukatlarımızla hep birlikte gezmek için gitmiştik. Dosyada tanık olarak dinlenen Halil İbrahim Kalkan’ı tanımıyorum hayatımda hiç görmedim. Sadece şunu biliyorum. Eşimden kayınpederimden alacağı olduğunu söyleyerek tehdit ettiğini biliyorum. Ben sosyal medyada fazla ön planda olan biriyim. Maddi durumumuzun iyi olması dolayısıyla bizden haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Hatta Pendik şubemize giderek bu şube benim tabelaları indirin demişliği bile vardır. Çalışanlarımı da tehdit etmiştir. Benim Banu Parlak ile bir husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlayamıyorum. Dosyada aile üyelerim hariç hiç kimseyi tanımıyorum. O dönemde bana sosyal medya üzerinden iftiralar atılmaktaydı. Bana herkes bir saldırı halindeydi. Kafam çok karışıktı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. İddianamede bahsedilen videonun direkt bir muhatabı yoktu. Genel olarak paylaşmıştım” dedi.

NE OLMUŞTU?

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videodaki konuşmasında Banu Parlak’a tehdit mesajı gönderdiği açıklanmıştı.

İddianamede bu mesajdan kısa bir süre sonra Dilan ve Engin Polat’ın aldığı ortak karar ile sanık Engin Polat’ın müştekinin iş yerine silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan’daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda “Daltonlar” çetesi olarak bilinen silahlı organize suç örgütünün firari yöneticilerinden Beratcan ve Batın Can Gökdemir’le iletişim kurduğu aktarılmıştı. Gökdemir kardeşlerin de İstanbul’da özel olarak kiralanan hücre evinde eyleme hazır vaziyette bekleyen sanıklar Batuhan İnci, Yunus Emre Yıldız, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç ve İsmail Emre Arifoğlu’na talimat verdiği iddianamede belirtilmişti. İddianamede, iş yerinin kurşunlandığı ve bu nedenle dış cephesinde bulunan 5 camın 4’ünün değiştiği, saldırı sebebiyle toplam zararın 45 bin lira olduğu kaydedilmişti. Olayın ardından şikayetçi olan Banu Parlak, kendisini öldürtmek isteyen Polat ailesinden şikayetçi olmuştu. Dilan Polat ise ifadesinde, tehdit içerikli görüntüdeki konuşmaları Parlak için söylemediğini, kendisine sözlü saldırıda bulunanlara genel olarak çektiğini savunmuştu.

Sanık Engin Polat ise saldırıyı sosyal medyadan duyduğunu, saldırıdan 2 gün önce Banu Parlak’ın sosyal medyadan açıklama yapıp kendilerini suçladığını savunarak, bunu kimin yaptığını bilmediğini anlatmıştı.

İddianamede, Polat çiftinin “birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme” ve “mala zarar vermeye azmettirme” suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.

Haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar Barış Boyun, Beratcan ile Batin Can Gökdemir için ise “silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit”, “mala zarar verme” ve “ruhsatsız silah taşıma” suçlarından ayrı ayrı toplamda 8 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

İddianamede, diğer sanıklar Batuhan İnci, İsmail Emre Arifoğlu, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç, Yunus Emre Yıldız ve Sezgin Polat’ın farklı suçlardan 2 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.