Afrika kıtası yeni bir askeri darbe haberiyle sarsıldı. Batı Afrika ülkesi Gine Bissau'da, 23 Kasım'da yapılan ve sonuçları tartışmalı olan seçimlerin ardından ordu yönetime el koydu. Cumhurbaşkanlığı Askeri Daire Başkanı N'Canha liderliğindeki bir grup asker, Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenledikleri basın toplantısıyla darbeyi duyurdu.
"Yüksek Askeri Komuta" Yönetimi Devraldı
Kendilerine "Düzenin Yeniden Tesisi İçin Yüksek Askeri Komuta" adını veren cunta yönetimi, ikinci bir emre kadar ülkenin tam kontrolünü ele geçirdiklerini açıkladı. Canlı yayında okunan bildiride, devam eden seçim sürecinin askıya alındığı ve ülke sınırlarının kapatıldığı bildirildi.
Cumhurbaşkanı Embalo: "Makamımda Alıkonuldum"
Fransa merkezli Jeune Afrique haber sitesi, darbe sırasında Cumhurbaşkanı Umaro Sissoko Embalo'ya ulaştığını duyurdu. Habere göre Embalo, makamında alıkonulduğunu teyit etti ve olayın arkasında Kara Kuvvetleri Komutanı'nın olduğunu söyledi.
Seçim Kaosu Darbeyi Getirdi
Darbe girişimi, 23 Kasım'da düzenlenen genel seçimlerin hemen ardından geldi. Resmi sonuçlar açıklanmadan Cumhurbaşkanı Embalo, kendi ekibinin sayımına göre oyların yüzde 65'ini aldığını öne sürerek zafer ilan etmişti. Ancak Embalo'nun en güçlü rakibi bağımsız aday Fernando Dias da Costa da seçimi kazandığını iddia etmişti.
Ülkede siyasi gerilim, ana muhalefet lideri Domingos Simoes Pereira'nın adaylığının engellenmesiyle tırmanmıştı. Gine ve Kabo Verde Afrika Bağımsızlık Partisi (PAIGC) lideri Pereira, aday listesine alınmayınca rakip aday Dias da Costa'ya destek vermişti. Benzer bir "çifte zafer ilanı" krizi 2019 seçimlerinde de yaşanmış ve ülke aylarca süren siyasi bir kaosa sürüklenmişti.
12 Darbe ve "Narko-Devlet" Gerçeği
1974 yılında Portekiz'den bağımsızlığını kazanan Gine Bissau, siyasi istikrarsızlık ve darbelerle anılan bir ülke. Bugüne kadar en az 12 darbe veya darbe girişiminin yaşandığı ülke, dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alıyor.
Coğrafi konumu ve yasal boşluklar nedeniyle Gine Bissau, uluslararası suç örgütleri için kritik bir merkez konumunda. Latin Amerika'dan gelen uyuşturucunun Avrupa ve ABD'ye ulaştırılmasında kilit bir güzergah olan ülke, bu özelliğiyle literatürde "Narco-State" (Uyuşturucu Devleti) olarak da tanımlanıyor.