1930 yılında Türkiye’de ilk olarak Artvin ili Yusufeli ilçesi Kılıçkaya beldesinde bir kadın belediye başkanı Sadiye Hanım seçildi. Artvin’de ilk seçilen Sadiye Hanım sonrasında 2023 yılı 14 Mayısta yapılacak 18. Dönem Milletvekili seçiminde Artvin’den Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Aday adayı olan; Funda Özyurt Argun Artvin Kemalpaşa Cumhuriyet Halk Partisi Binasında partililerle bir araya gelerek adaylığını açıkladı. Funda Özyurt Argun” Bugün benim için tarihi gün  çünkü,1930 yılında Türkiye'nin ilk kadın belediye başkanını (Sadiye Hanım) seçerek (Yusufeli/Kılıçkaya/ Ersis) kadınlara verdiği değeri gözler önüne seren  kentimizin   aynı ruhla Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında Artvin'in bir kadın milletvekili ile temsil edilebilmesi için CHP Artvin Milletvekili Adaylığına talip oldum” dedi.

14 Mayıs 2023’te yapılacak olan seçimler içi hazırlıklar tüm hızıyla devam ederken aday adayları arasında  Artvin’de Cumhuriyet Halk Partisinden aday adaylığına müracaat eden  Funda Özyurt Argun 1930 Artvin Yusufeli Kılıç kayada seçilen ilk belediye başkanı Sadiye Hanım sonrasında seçilmesi halinde Artvin’den ilk seçilmiş kadın yönetici olmasıyla dikkat çekiyor.

“DEĞİŞİMİN GÜCÜDE, ANAHTARIDA KADINDIR”

Funda Özyurt Argun ”Çok Kıymetli hemşerilerim, Başkanlarım hoş geldiniz sizde, kıymetli basın mensupları çok teşekkür ediyorum.

Bugün benim için tarihi gün, çünkü,1930 yılında Türkiye'nin ilk kadın belediye başkanını (Sadiye Hanım) seçerek (Yusufeli/Kılıçkaya/Ersis) kadınlara verdiği değeri gözler önüne seren kentimizin   aynı ruhla Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında Artvin'in bir kadın milletvekili ile temsil edilebilmesi için CHP ARTVİN Milletvekili Adaylığına talip oldum. Memleket sevdalısı bir Cumhuriyet kadını olarak; Cumhuriyetimizin kadınlarımıza ve çocuklarımıza kazanımlarını korumak, savunmak ve Artvin'i hak ettiği noktaya getirebilmek için desteğinize talibim.

Bence insanlar ikiye ayrılırlar; bahaneciler ve rağmenciler.

Ve rağmen çiler genellikle kadınlardan olurlar…

Diyorum ki;

Artvinli kadınlar rağmenci olurlar.

O rağm enci kadınlar kaderine razı gelmez mücadeleci olurlar…

Çünkü diyorum;

Evini, işini, toplumsal rollerini de yapar

Eline kalem alıp şiirini de yazar.

Diyecekler ki;

Kadın eline sarı bezler yakışır,

Kadın eline bebek

Kadın eline yemek,

Kadın eline hizmet etmek…

Çünkü erkek egemen dünyada (bazı partiler için) kadın (sadece) hizmet eden demek…

Bi’ düşünün siyasette neden kadınlar az?

Daha mı az vaktimiz var

Daha mı az derdimiz var

Sosyal roller mi sorun?

Biz Türkiye’nin ilk kadın Belediye Başkanı Sadiye hanımın torunları değil miyiz?

Peki neredeyiz?

Çok adım geride.

İşte tam da bunadır itirazım.

Karadeniz kadınsız anlatılabilir mi?

Karadeniz’i kadınsız anlatmak mümkün mü?

Anaerkil düzende yaşayan Karadeniz’in temsili niye hep erkeklerdedir?

Hadi tam da şimdi değişme vakti.

Ki değişimin gücü de anahtarı da kadındadır.

Özellikle bu seçim sıradan bir seçim değildir.

Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına girdiğimiz şu günlerde bulunduğumuz nokta keskin bir  virajdır; ya döneceğiz ya devrilecek…

İddialı sözler söylemeyi sevmem ama iddialı işler ve iddialı ilkler yaptığım doğrudur. Biliyorum beni tanımaya geldiniz. Özgeçmişimi merak edenler için uzun yılların kısa halinden kestiler söyleyeceğim. İlkokula 2. sınıftan başladım. Üniversiteye girdiğimde 16 yaşımdaydım. Hem okudum hem çalıştım. 20 yaşıma geldiğimde Türkiye’nin en genç yönetmeniydim. 22 yaşımda TV kanallarının en genç idarecisi…

Jonglörüm ben aslında. Asıl mesleğim yönetmenlik. Yönetmen kariyerimde 1000’i aşkın reklam filmi, bazıları ödüllü 32 belgesel, sayısız TV programı var. Uzun metraj olmasına rağmen 102 film festivali gezen Cannes ve Berlin gibi önemli festivallerin Türkiye kataloglarına kabul alan LAZLAR belgeselinin yönetmeniyim. Ki benim belgeselim Lazlar ile ilgili çekilmiş ilk belgeseldir. Sıradaki filmim bir sinema filmi. An itibariyle senaryosunu yazıyoruz. O da Gürcü-Türk dostluğu üzerine.

Yazarlık kariyerimde 13 basılı kitap var. 1’i editörlüğünü de yaptığım Artvin Kültür Envanteri... Geleneklerimiz ve kültürümüzü; 93 Harbi ve 1914teki göçlerle beraber anlattığım Arda kalan/Artakalan ve Adanmış Hayatlar romanlarımın bendeki yeri ayrı... Şiir kitaplarımın genel ismi "En El Aşk" ki o da artık seridir ve dünyanın ilk interaktif şiir kitabı olarak literatüre girmiştir. Edebiyat dünyasına kattığım başka terminolojilerim de var “sonrasızlık” gibi… Yazmaya devam ettiğim de doğrudur.

Sportif kariyerim uzun. Ortaokulda başladı ve jübileyi 2014-2016 yılları arasında Türkiye’nin ilk kadın genel koordinatörü olarak yaptım. Türk Spor Vakfı’na Milli Olimpiyat Komitesine üye olmadan kabul alan ilk ve tek kişiyim. Multidisipliner Spor Oyunları söz konusu olduğunda Türkiye’nin ilk Kadın Genel Koordinatörüyüm. Tüm dünyada İşitme Engelliler Olimpiyatlarında duyan ilk Genel Koordinatör...

Başka ilklerim de var ama uzun cv’ nin kısası deyince bu kadarı yeter.

Ben hükümete dair cümleler etmeyeceğim. Onları zaten herkes söylüyor. Yapılan yanlışları anlatabilirim. Çözüm önerilerini de. Ama bu; kendimi “yeni dönemde OLMAYACAKLARINI” beklediğim insanlar üzerinden konumlamak değil mi?

Bence ne olduğunun ne amaca hizmet ettiğinin unutulduğu bir kelime var “milletvekili”… Milletin meclisinde, milletin kendisini temsil etmek için yine milletin seçimiyle millet tarafından görevlendirilen kişi… Ki; millet adına davranmak ve millet için çalışmak amacıyla seçilerek göreve getiriliyor. Günümüzde bu tanım gereği çalışmak; unutulmuş gözüküyor. Özümüze dönüp bu görev bilinci ve ağır bir sorumlulukla MİLLET’ in görevlendirdiğini unutmadan gerçekten MİLLET için çalışmak gerekiyor.

Ne yapacağımızı anlatsam gelecek zamanda olmamalarını istediğim insanlar üzerinden kendimi konumlayacakmışım gibi geliyor, dolayısıyla da çok anlamlı gelmiyor. Biz kendi coğrafyamızda ne yapmalıyız nasıl bir gelecek bizim için mümkün olabilir buna bakalım istiyorum.

Bence ne olduğunun ne amaca hizmet edildiğinin unutulduğu bir kavram var ve onunla başlamak istiyorum sözüme. Milletvekili, Milletin meclisinde Milletvekili kendisini temsil etmek için yine milletin seçimiyle yine milleti temsil etmek için görevlendirilen bir kişi TDK’ da ki tanımı bu ki millet adına davranmak ve millet için çalışmak amacıyla seçiliyor. Günümüzde meclisteki arkadaşlar bunu unutmuş görünüyorlar ve bunun altını çizmek istiyorum. Özümüze dönüp bu görev bilinciyle ağır bir sorumlulukta olsa bu amaçla millet için çalışmak için bir yola çıktım, hep sahada olmak üzere geleceğim ve ben klasik bir duruşta sergilemeyeceğim. Alışkın olduğunuz gibi Milletvekilleri gibi davranmayacağım. Çünkü bence üslupta değişmeli ve ne söylesem şiir diliyle söyleyeceğim. Az önce giriş cümlelerinde olduğu gibi, çünkü be en çok ta Artvin ilinin şiir gibi kadınlarını seviyorum ve onları temsil etmek için gelmek istiyorum. Tabi’ ki de erkekleri de temsil edeceğim.

Birliktelikte yürüyelim istiyorum, özellikle yapacak çok işimiz var benim heybemde bin bir farklı alanda bilgi birikimim var. Tüm bu birikim ve tecrübelerimi tam zamanlı olarak memleketime vakıf etmeye hazırım bu yola da bunun için çıkıyorum. Ve önemli olan ve en zor olan ilk adımı atmak yani bu yola çıkmak. Hadi şimdi değişme vakti diyorum neden olmasın şimdi değilse ne zaman diyerek. Biliyorum dünyanın en zor şeyi davranış değişikliği ve yine diyorum ki değişim cesaret işi seçelim bakalım bahane cimiyiz, rağmen cimiyiz. Hadi kızlar çıkıyor muyuz yollara. Bu kez erkekler önümüzde değil yanımızda. Cesur toprakların vahşi doğayla çekinmeden mücadele eden kadınları olarak, erkeklerle omuz omuza çünkü birlikte başaracağız”.

26e8201d-2b28-410a-aa14-f3fa8533ad6f