İstanbul'da "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık olayına ilişkin yeni bir iddianame, Fatih Terim'in şikayeti üzerine hazırlandı ve İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Fatih Terim'in şikayetiyle hazırlanan bu iddianame, 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı ana dava dosyasıyla birleştirilmek üzere mahkemeye sunuldu.

İddianamede, Seçil Erzan ve Rüya Sağır'ın, Fatih Terim'in bankacılık işlemlerini yönetirken onu dolandırdıkları öne sürüldü. Terim, bu kişilerin kendisini kandırarak zarar ettirdiğini belirterek şikayetçi oldu.

Sanık Seçil Erzan ise, Terim'in kendisine elden para verdiğini ancak parayı geri ödediğini iddia etti. İddianamede, sanıkların "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Ana davada ise Seçil Erzan, müştekilere yüksek kâr vaadiyle sahte belgeler vererek onları dolandırmakla suçlanıyor. Erzan için toplamda 305 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Terim, şikayetinde şunları söyledi:

"Birtakım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya'daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime geldiğinde de belgelere imza atmışlığım olmuştu. Bahsedilen fon ile yakından uzaktan ilgim yoktur. Bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan’a hiçbir zaman para vermedim.

6 Nisan'da hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için bankada çalışan Rüya Hanım ile mesajlaştım. Seçil Erzan olayını duyunca bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim'in başka bankadaki hesabına aktarılmasını istedim. 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 lira paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim ama 3 milyon dolar hâlâ gönderilmedi."

Terim, ne kadar zarara uğratıldığından haberi olmadığını, iyi niyetinin suistimal edildiğini iddia ederek, şüpheliler Rüya Sağır ve Seçil Erzan'dan şikayetçi olduğunu söyledi.