Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan'da gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği ortak toplantısından dönüşte, uçağa davet edilen gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Filistin'de yaşananları ve Türkiye'nin pozisyonunu aktaran Erdoğan, "7 Ekim'den bu yana diplomasi ve diyalog kulvarlarını kullanarak insani ateşkesin tesisi için yoğun çaba sarf ettik. Temaslarımızda, ateşkes sağlanmasının, çatışmaların sona erdirilmesinin ve insani yardımların Gazze'ye kesintisiz şekilde ulaştırılmasının önemine vurgu yaptım. Şimdiye kadar 10 uçak dolusu, yaklaşık 230 ton insani yardım malzemesini, Gazze'ye ulaştırılmak üzere Mısır'a gönderdik" dedi.

"SİSİ'NİN GAYRETLERİ TAKDİRE ŞAYAN"

Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı Sisi ile yaptığı görüşmeye de değindi. Erdoğan, "Mısır Devlet Başkanı'nın özellikle Refah Kapısı'nı bütün olumsuzluklara rağmen işletmesi, burayı devreye sokması çok büyük önem arz ediyor. Bu konuda da şu ana kadar yaptığı gayretler takdire şayandır. Kendileriyle de irtibatlarımızı gerek dışişleri bakanlarımız gerek istihbarat başkanımız, onlar sürdürüyorlar ve biz de sürekli irtibat halinde kalacağımızın teyidini yaptık. Türkiye olarak varılacak bir çözümün uygulanması aşamasında, garantör sıfatıyla sorumluluk almaya hazır olduğumuzu tekrar dile getirdik" dedi.

Erdoğan, daha önce Sisi'yi sert ifadelerle eleştirmiş ve görüşmeyeceğini söylemişti. Ancak Erdoğan'ın bu görüşmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine işaret ediyor.

Erdoğan'ın uçakta yaptığı diğer açıklamalar şöyle:

  • Birleşmiş Milletlerin ve diğer uluslararası örgütlerin işlevsiz olduğunu, ölen Müslüman olduğunda körleştiğini bir kez daha gördük.
  • İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan bir yapının da güncellenmesi artık elzemdir. Birleşmiş Milletlerdeki daimi üyelik ve veto sistemi değiştirilmeli. Dünyanın geleceği, halkların yaşamları veto hakkına sahip 5 ülkenin insafına bırakılamaz.
  • Gazze bir defa Filistin halkının toprağıdır. Amerika'nın bunu kabullenmesi lazım. Eğer Gazze Filistin halkının değil, bu işgalci yerleşimcilerin, İsrail'in toprağıdır' diye bir yaklaşım Biden'da varsa, zaten anlaşmamız mümkün değil.
  • İİT-Arap Birliği Ortak Bildirisi çok fazla eylem noktası içeren, bugüne kadar hiç söylenmemiş, yerleşimcileri terörist olarak tanımlayan bir metin var. 
  • Telefon diplomasisine Riyad zirvesinden sonra başlayalım istiyorum. Yoğun şekilde inşallah buna da başlayacağız.
  • Hamas bir terör örgütüdür diyelim istiyorlar. Hayır, terör örgütü değildir. Topraklarını koruma mücadelesi veren, vatanları için savaşan insanlardır. Uluslararası toplumun, katliamlar karşısında artık icraat üretmesi gerekiyor. Ancak BM Güvenlik Konseyi'nin bir kez daha işlevsiz kaldığını görüyoruz.
  • ABD Dışişleri Bakanı Blinken daha yeni buradaydı. Herhalde bizi bundan sonra Biden ağırlar. Benim Biden'ı aramam şık olmaz.
  • Sorunun çözümü için en uygulanabilir önerileri sunan ülke Türkiye. Bölgedeki krizlerin, sorunların çözümü için kilit ülke Türkiye. Bu coğrafyada Türkiye'ye rağmen girişimde bulunmak, plan yapmak mümkün değil. Bizim durduğumuz yer, takındığımız tavır, değerlerimiz, ilkelerimiz bellidir.
  • BM'deki oylamada dünyanın beşten büyük olduğunu kabullenenler bu 121 ülke oluyor. Ortaya koydukları tavırla 'evet dünya beşten büyüktür' dediler.
  • Savaşan taraflar dahil bölgede tüm aktörlerin katılacağı bir toplantıdan daha fazla barışa hizmet eden bir zemin olamaz. Ülke yönetimleri emperyalist çıkarları için İsrail yönetimiyle kucaklaşma yarışına girse de toplumların nezdinde İsrail artık bebek katili bir ülkedir.
  • Bölgemiz, on binlerce kilometre öteden gelerek burada güç devşirmek isteyen ülkelerden bir an önce kurtulmalı. 
  • Gerekirse her ikisiyle de görüşürüm. Yargıtay Başkanı'yla zaten görüştük. Anayasa Mahkemesi Başkanı'yla da gerekmesi halinde görüşürüz.