Emek Partisi (EMEP), 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 45. yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, darbenin etkilerinin günümüzde de devam ettiğini ve mevcut iktidarın bu zihniyetin bir uzantısı olduğunu öne sürdü. EMEP, faşizme karşı direnişin süreceğini vurguladı.


12 EYLÜL'ÜN BİLANÇOSU VE MİRASI

Parti, sosyal medya hesabından yayımladığı açıklamada, 12 Eylül darbesinin bilançosuna değindi. Resmi rakamlara göre 650 bin kişinin gözaltına alındığını, 230 bin kişinin askeri mahkemelerde yargılandığını ve işkence sonucu 171 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Ayrıca 48 kişinin idam edildiğini, sendikaların ve kitle örgütlerinin kapatıldığını belirtti.

EMEP, 12 Eylül'ün "sadece karanlık bir sayfa" olmadığını, darbenin getirdiği "emek ve demokrasi düşmanı" yasaların ve toplumsal dizaynın hala varlığını sürdürdüğünü savundu. Açıklamada, "12 Eylül’ün ilkeleri, anayasası ve yasakları hâlâ yaşatılıyor" denildi.


"DİKTATÖRLÜK REJİMİ İNŞA EDİLDİ"

Mevcut hükümeti "tek adam rejimi" olarak tanımlayan EMEP, bu rejimin 12 Eylül'ün sağladığı olanakları kullandığını iddia etti. Kamu kurumlarının özelleştirilmesiyle başlayan ekonomik saldırıların, işçi ve emekçilerin haklarını yok ettiğini belirtti. EMEP, bu durumun, 12 Eylül'deki TİSK Başkanı Halit Narin'in "Şimdiye kadar işçiler güldü, bundan sonra biz güleceğiz" sözünü doğrular nitelikte olduğunu öne sürdü.

Açıklamada, "Bugün Kürt belediyelerine ve en yakın rakibi olan ana muhalefet partisinin belediyelerine kayyum atayan, belediye başkanlarını tutuklayan, partiye neredeyse genel başkan atama noktasına gelen diktatörlük rejimi inşa edilmiştir" ifadeleri kullanıldı. Bu rejimin, "12 Eylül’ün beşiğinde büyüyerek doğduğu mecraya daima sadık kalan halk düşmanı bir rejim" olduğu vurgulandı.


MÜCADELE ÇAĞRISI

EMEP, tüm bu baskılara rağmen işçi sınıfı ve emekçilerin mücadelesinin devam ettiğini belirtti. "12 Eylül mirasyedileri başarılı olamayacak, bütün diktatörlükler gibi eninde sonunda yenilecektir" denilen açıklamada, 19 Mart Saraçhane direnişinin ve sendikal grevlerin bu direnişin göstergesi olduğu ifade edildi. EMEP, barış, özgürlükler, demokrasi ve kardeşlik için mücadele etmeye devam edeceklerini ve "bu baskı ve sömürü rejimini yıkacaklarını" duyurdu.