Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile birlikte Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nden (TÖP) oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı, ilkelerini ve yol haritasını açıklayacağı ‘halk buluşması’ 24 Eylül’de İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak.

Seçimlere resmi olarak bir yıldan az süre kalırken, muhalefette Millet İttifakı’nın oluşturduğu 6’lı masanın yanı sıra, ikinci bir muhalif ittifak da “Emek ve Özgürlük İttifakı” adı ile 24 Eylül’de kamuoyuna duyurulacak. 

İttifakı bir “mücadele arkadaşlığı” olarak tanımlayan siyasi partiler yurttaşlara İttifakı desteklemeleri çağrısında bulunmuştu:

“İnsanca çalışılacak ve yaşanacak bir düzen için; halkın egemenliğine dayanan bir güçlü demokrasi için; Kürt sorununda barışçıl ve demokratik bir çözüm için; kadınlar, gençler ve dezavantajlı grupların eşitliği ve özgürlüğü için; doğanın ve kültürel varlıklarımızın korunması için hep birlikte mücadele edeceğiz. Çağrımız tüm emekçilere, demokrasi, hak, hukuk, özgürlük, eşitlik mücadelesini yürüten bütün toplumsal hareketler, kurum, kuruluş ve yurttaşlaradır. Herkesi bu anlayış ve çağrı doğrultusunda ortak ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Tek adam iktidarına, sermayenin ve zulmün düzenine karşı hep birlikte başaracağız.”

HDP NE DEMİŞTİ?

HDP bildirgesinde Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı eleştirilerek siyasetin ”bu ikilem arasına sıkıştırılamayacağı” şu sözlerle vurgulanmıştı:

“Demokrasi ve milliyetçilik ikileminde, demokrasiyi dışlayanlarla, kendi küçük siyasi ikballerini halkların ikbalinin önüne koyanlarla HDP’nin aynı masada olması beklenemez. Millet İttifakı’nın kapsayıcılıktan uzak ve ürkek tavrı, AKP-MHP ittifakının siyasi tuzağına düşme anlamına gelmektedir. Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihi önemde olduğu mevcut süreçte, parti olarak siyasi ve örgütsel tahkimatımızı büyüterek kilit parti konumumuzu güçlendireceğiz.”

EMEP: HALKIMIZ İKİ EGEMEN BLOKTAN BİRİNE MECBUR DEĞİLDİR

EMEP Genel Başkanı, ittifak ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söylemişti:

"Cumhur İttifakı tek adam yönetimidir ve gitmelidir. AKP-MHP bloku faşist bir düzen inşasını hedeflemektedir, başarılı olurlarsa emek ve demokrasi güçleri, halk kesimleri tamamen ezilmek istenecek. Millet İttifakı düzenin restorasyonudur, halka çare olmaz. Restorasyon hem kapitalist ekonomik revizyon hem de politik baskı ve şiddet aygıtının revizyonudur. Her iki burjuva blok bize göre bire bir aynı değildir. Tek adam yönetimi halkın başına beladır. Ama uluslararası sermayeye güven vermek konusunda her iki blok benzer vaatlere sahiptir. Bunun karşısına halkımız seçeneksiz değildir ve iki egemen bloktan birine mecbur değildir. Üçüncü seçenek kuruluyor ve genişleterek inşa edeceğiz. Üçüncü ittifak seçeneğinin farkı sermaye tahakkümüne karşı halkçı ekonomidir. Emek ve Özgürlük İttifakı gerçek laiklik savunusu, antiemperyalist duruş ve halk egemenliği hedefi ile farkını ortaya koyacak. Kürt sorununun demokratik çözümünde açık ve net tutumu görülecek. Ortak deklarasyon açıklandığında tüm dostlarımız ve elbette halkımız yol haritasına güven duyacak. Birlikte yürümek birlikte kazanmak bütün gayemiz."

TİP'TEN DEĞERLENDİRME

Emek ve Özgürlük İtitfakı’nın açıklayacağı deklarasyon öncesinde konuşan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, ittifakın halkın temel sorun ve talepleri için her kulvarda mücadele yürüttüğünü belirtmiş, masa başında oturan, halkın sorunları karşısında dışarıdan ahkam kesen bir anlayışa sahip olmadıklarını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı: 

“24 Eylül’den itibaren toplumsal muhalefet içerisinde iktidara direnen tüm güçlerle, onların temsilcileriyle bu ittifakın genişlemesi ve toprağa nüfuz etmesi için buluşacağız. Emek örgütleri, direnen işçi ve emekçiler, kadın örgütleri, ekoloji mücadelesi verenler, gençler, Aleviler ve dışlanan diğer inanç grupları, LGBTİ+’lar, emekliler, engelliler ittifakımızın doğal bileşenleridir. Başarımız onların da organik bir şekilde bu çalışmanın bir parçası haline gelmesiyle mümkün olabilir. Halkın ittifakını böylece sağlamak istiyoruz. Yalnız bugün ihtiyaç duyulan şey yalnızca parçaların bir araya gelmesi değil, ileri politik bir hedefte buluşabilmektir. Emek ve Özgürlük İttifakı, bu ileri politik hedefleri ortaya koyabildiği sürece gerçek bir alternatif haline gelebilir."