Eğitim Sen, 2024-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı'nın sona ermesiyle Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'inin karnesini hazırladı. Eğitimciler Tekin'e yılsonu notu olarak "sıfır" verdi. 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Ankara Şubesi ve Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Ankara Şubeleri 2024-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı'nın sona ermesine ilişkin Eğitim Bakanlığı önünde açıklama yaptı.

Açıklamada, Eğitim Bakanı Yusuf Tekin için hazırlanan yılsonu karnesi de açıklandı.

Hazırlanan karnede Tekin'e yılsonu oto olarak "sıfır" verildi.

Eğitimcilerin yılsonu değerlendirmesinin de yer aldığı karnede Bakanlığın, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı'nda "Tarikat ve cemaat yapılarıyla iş birliğini derinleştirdiği", "Cinsiyetçi, milliyetçi, dogmatik müfredatları dayattığı", "Eğitim emekçilerini sefalete mahkum ettiği" ve "Anadilde eğitim hakkını yok saydığı" belirtildi. 

Açıklamada sık sık "Tarikata değil öğretmene saygı" ve "Laik bilimsel anadilde eğitim" sloganları atıldı.

Zorunlu din dersi

Açıklamayı yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, "Türkiye, taraf olduğu Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırı hareket etmekte, AİHM'in son olarak Anayasa Mahkemesi'nin zorunlu din dersleri ile ilgili verdiği kararlar açık biçimde ihlal edilmektedir. Eğitim sisteminin bütün kademelerinde pozitif bilimin tüm öğelerini içinde bulunduran, çağdaş ve bilimsel ilkelere dayanan, gerçek bir laiklik anlayışı temelinde yükselen bir yapının oluşturulması ve bu anlamda öncelikler zorunlu din dersi uygulamasından derhal vazgeçilmelidir" dedi.  

Anadilde eğitim hakkı

Anadilde eğitim hakkının önemine dikkat çeken Irmak, "Anadilinde eğitim, eğitim biliminin en temel ilkelerinden birisidir. Bir ülkenin gelişmişliği ve kültürel zenginliği açısından önemli olan, ekonomik ve toplumsal başarı sağlamak, dilsel ve kültürel zenginliklerin nesilden nesile aktarılmasının olanaklarını yaratmaktır. Toplumsal değişim ve ilerlemeyi engelleyebilmek için dünyanın birçok yerinde ilk olarak eğitim olgusuna el atılarak, kültürel zenginlikler talan edilmiş ve 'resmi dil' dışında kalan anadillerinde eğitimin yasaklanması eğitim biliminin en temel ilkesinin yok sayılması anlamına gelmektedir" diye konuştu. 

Talepler

Irmak eğitimdeki sorunların giderilmesi için şu önerileri sıraladı: "Eğitim hakkı vazgeçilemez, devredilemez bir kamu hakkıdır. Her çocuğun eşit, parasız, nitelikli, laik, bilimsel, cinsiyet eşitlikçi ve anadilinde eğitime erişimi güvence altına alınmalıdır. Yoksul ailelerin çocuklarına yönelik sosyo-ekonomik destek programları yaygınlaştırılmalı (burs, ulaşım, ücretsiz yemek, kırtasiye ve benzeri). Anadilinde eğitim hakkı tanınmalı, çok dilli eğitim modelleri hayata geçirilmelidir. Kız çocuklarının eğitime katılımı için yerel düzeyde özel programlar oluşturulmalı, çocuk yaşta evlilikler kesinlikle yasaklanmalıdır. Mülteci ve engelli çocuklara yönelik özel destek birimleri kurulmalı, öğretmenler bu alanlarda eğitilmelidir. Müfredat kapsayıcı, çoğulcu ve cinsiyet eşitliğini gözeten bir biçimde yeniden yapılandırılmalıdır. Kamusal eğitim anayasal güvence altına alınmalı, özel okul teşvikleri kaldırılmalıdır."