Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2026 yılı bütçesinin, eğitim emekçilerinin insanca yaşam ve güvenceli çalışma taleplerini yok saydığını belirterek, bütçeyi "siyasal bir tercihler bütünü" olarak nitelendirdi. Irmak, bütçe görüşmeleri sırasında 21-22 Kasım tarihlerinde TBMM önünde olacaklarını duyurdu.

"Dini Eğitime Aktarılan Kaynaklar Büyüyor, Öğrenci Aç Kalıyor"

Irmak, 2 trilyon 896 milyar TL tutarındaki bütçenin enflasyon nedeniyle reel bir iyileşme getirmeyeceğini, aksine kamusal eğitimin tasfiye edildiğini savundu:

  • Kaynak Aktarımı: Diyanet'e, vakıf ve tarikatlara aktarılan doğrudan ve dolaylı kaynakların büyümeye devam ettiğini, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bütçesinin 2020’den bu yana 90 milyarın üzerine çıktığını kaydetti. Laik ve bilimsel eğitim ilkesinin geri plana itildiğini belirtti.

  • Tasarruf: Tüm öğrencilere bir öğün sağlıklı ücretsiz yemek ve temiz su sağlanması hayata geçirilmedi. Yeni okul ve derslik yapımı yok denecek kadar sınırlı kaldı. Deprem bölgesine özel bütçe oluşturulmadı.

  • Ücretler: Eğitim emekçilerinin maaş artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığını, vergi dilimleri nedeniyle yıl içinde reel ücretlerinde sürekli erime yaşandığını söyledi.

"Bu bütçe; öğrencilerin en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan uzak, eğitim emekçilerinin insanca yaşam ve güvenceli çalışma taleplerini yok sayan siyasal bir tercihler bütünüdür."

TALEPLER: Maaş Yoksulluk Sınırı Üstüne Çıkarılmalı ve MESEM Sonlandırılmalı

Eğitim Sen Genel Başkanı, taleplerini sıraladı:

  • Mali Haklar: Eğitim emekçilerinin ücretleri yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı; vergi dilimleri adil şekilde düzenlenmelidir.

  • İstihdam: Ataması yapılmayan tüm öğretmenler kadrolu atanmalı; okullara acilen en az 120 bin yardımcı hizmetli istihdam edilmelidir.

  • Eğitim Modeli: Laik, bilimsel, kamusal ve anadilinde eğitim anayasal güvence altına alınmalı; dini vakıf ve tarikatlarla yapılan tüm protokoller iptal edilmelidir.

  • Çocuk Emeği: Çocuk emeğini sömüren MESEM uygulamaları derhal sonlandırılmalıdır.