Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, bugün deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmalarını tamamlayan itfaiye ekiplerini ziyaret etti. Bölgeden dönen ve başarılı çalışmalar sergileyen itfaiye ekibine ödül olarak bir maaş ikramiye vereceğini açıklayan Gürkan, kendilerine teşekkür etti.

"MAAŞIMI AHBAP DERNEĞİ’NE BAĞIŞLADIM"

Gürkan, şunları söyledi:

"Burada önemli olan şu; önemli olan bütün yardımları toplayıp o yardımları doğru yerlere ulaştırabilmek. Bunu yapabiliyorsak başarılıyız. Kişisel olarak sorarsanız, ‘Başkanım başarılı mısınız’ diye, bana göre başarılıyız. Bu sınavdan anlımızın akıyla çıktık diye düşünüyorum ben. Bizim hiçbir yardımımız televizyonlarda gördüğümüz şekilde sağa sola atılmadı. Hepsi nokta atışı gitti hepsi yerlerine ulaştı. Doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştı. Benim için en büyük mükafat bu. Bundan sonra da öyle olacak. Burada Edirnelilerin bize emanet ettiği bütün yardımları oradaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Bizim için bu memnuniyet verici bir şey. Bundan sonra da öyle devam edeceğiz. Ülkemizin tüm kurumlarıyla beraberiz. Ayrımız gayrımız yok bundan sonra da olmaz. Ben de şubat ayı maaşımı AHBAP Derneği’ne bağışladım, dün yatırdım. Ben bir kez daha deprem bölgesine giden arkadaşlarıma bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Tümünü Edirne Belediye Başkanı olarak da birer maaşla ödüllendireceğimi de bildirmek istiyorum. Çok teşekkür ediyorum.

"İNSANLAR EV ALIRKEN BUNU BİLEMEZ"

Edirne'de yıllardır benim duyduğum bir söz var, bana gelen 'müteahhitler Recep Gürkan'ı sevmiyor’ diye. Ben bunu hep övünerek anlatmışımdır 'seviyorlarsa benden şüphe duyun' diye. Hep şu şikayet gelmiştir; 'Çok zor ruhsat alıyoruz, çok uzun sürüyor, ruhsat alamıyoruz' doğrudur, buna itirazım yok ama bu belediye çalışanlarımızın, teknik elemanlarımızın bu konuda titiz olması, bunun başımıza gelmesinden daha iyidir bence. Bizim dördüncü derece deprem bölgesinde olmamız hiçbir şeyi görmeyeceğimiz ya da kulaklarımızı kapatacağımız anlamına gelmiyor. Biz burada vatandaşlarımıza öncelikle oturacakları, çalışacakları binaların güvenli, sağlam olması için bugüne kadar ne kadar titiz davranmışsak bundan sonra çok daha titiz davranacağız. Burada can güvenliği söz konusu. İnsanlar ev alırken bunu bilemez. Baktığınızda binalar çok güzel. Boyanmış, süslenmiş. Dışına bakıyor insanlar. Demir veya statik hesabını, beton oranını bilme şansı yok ki. Herkes teknik eleman değil. Onu vatandaş adına sağlamak bizim görevimiz. Ülkemizde mevzuatın uygulanması anlamında sıkıntılarımız var. Zemin etütlerinin bu süreçte, zaman zaman bize kızıyordur, iş insanlar müteahhitler, zemin etütlerinin ne kadar gerekli olduğu ne kadar vazgeçilmez olduğu bu depremle ortaya çıktı. Benim kişisel tahminim bu deprem bölgesindeki yıkılan binaların yüzde 50’sinin problemi zemin problemidir.

"VATANDAŞLARIMIZ BİRAZ DAHA SAKİN OLMALILAR"

Vatandaşlarımızdan çok sayıda mesaj geliyor. Herkes merak içerisinde, oturduğu bina sağlam mı, değil mi, bunu merak ediyor. Testlerin yapılmasını istiyorlar. Bu testler öyle gelip sadece bakmakla olan testler değil. Birtakım örnekler alınması, laboratuvar testlerinin yapılması gerekiyor. Zeminlerine bakılması gerekiyor ve bu maliyetleri bir iş. Bina başına 20 ile 30 bin lira arasında bir maliyeti var. Bina sahiplerinin bunu ödemesi gerekiyor. Tabi o testlerinden olumlu bir sonuç alamazsa o binanın da 4 ay içerisinde yıkılması gerekiyor. O nedenle vatandaşlarımız biraz daha sakin olmalılar."