DİSK, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın hastalığına rağmen cezaevinde tutulmasını protesto ederek Beylikdüzü Belediye Başkanlığı binası önünde bir basın açıklaması yaptı.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın rahatsızlığına rağmen cezaevinde tutulması protesto edildi.

DİSK Genel-İş İstanbul 2 No'lu Şube, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı binası önünde bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya vatandaşlar ve belediye çalışanları da katıldı. Şube Başkanı Süreyya Doğan, "Bugün burada bir adaletsizliğe, bir vicdansızlığa, bir siyasi kıyıma karşı ses olmak için toplandık. Bugün burada sadece bir kişinin değil, milyonların, emekçilerin, halkın iradesinin, adaletin, vicdanın ve hukukun günden güne boğulmasına karşı ses yükseltmek için toplandık. Sözümüz net, duruşumuz kararlıdır" dedi. Doğan şöyle  devam etti:

“Doktorların raporları ortada; hastalığı ilerliyor”

"Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık, yalnızca halkına hizmet ettiği için, yalnızca eşitlikçi ve kamucu bir yerel yönetim anlayışını savunduğu için bugün cezaevinde ve rahatsızlığından dolayı tedavi için hastanede ancak tutukluluğu devam etmekte. Mehmet Murat Çalık halkı için gece gündüz çalışan, kentine emek veren, sokak sokak hizmet üreten, halkını ve belediye çalışanlarını düşünen bir belediye başkanı. Bugün ise dört duvar arasında tutulmaktadır. Bir kentte, şafak söker gibi erken kalkanlar bilir; o kente sevgi ile hizmet vermek, sadece asfalt dökmek değil, insanların hayallerine dokunmaktır. İşte bu hayaller şimdi beton duvarlar arasında hapsedilmiş durumda. Sayın Mehmet Murat Çalık, tutuklandığı günden bu yana ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Doktorların raporları ortada; hastalığı ilerliyor, verdiği kilo insan sağlığını tehdit edecek düzeyde. Ama ne mahkemeler görüyor bu tabloyu ne de vicdanlar kıpırdıyor. Bir insanın sağlığıyla, onuruyla, özgürlüğüyle oynanıyor. Ve bu tablo sadece ona özgü değil.

“Bu doğrudan halk iradesine yapılmış bir darbedir”

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında; seçilmiş belediye başkanları, görevleri başındayken sabaha karşı gözaltına alınıyor. Bürokratlar, halk için alın teri döken insanlar, delilsiz ve temelsiz suçlamalarla özgürlüklerinden mahrum ediliyor. Seçilmişler, atanmışların gölgesinde yargılanıyor. Sandıkta kazanamayanlar, mahkeme salonlarında rövanş almaya çalışıyor. Bu sadece bir hukuksuzluk değil, bu doğrudan halk iradesine yapılmış bir darbedir. Gözaltılar, tutuklamalar, karalama kampanyaları, sosyal medya linçleri… Ve tüm bunlar olurken, birileri hala hukuk devleti diyebiliyor. Buradan açıkça soruyoruz:

“Ortak isyanıdır”

Sağlık sorunu yaşayan bir insanı cezaevinde tutarak, tedavi hakkını neden gasp ediyorsunuz? Adli kontrolle yargılanabilecekken neden tutukluyorsunuz? Halkın seçtiği insanlar neden hala suç kesinleşmeden cezalandırılıyor? Bu saldırılar doğrudan halkın iradesine, işçilere, kamu emekçilerine, bu ülkenin alın teriyle geçinen milyonlarına yapılmaktadır. Bu mesele, İstanbul’un, Diyarbakır’ın, Mardin’in, Van’ın, Adana’nın, batınında doğunun da ortak isyanıdır.

“Bir kamu emekçisini tehdit ederek, toplumu da boyun eğdirmeye çalışıyorlar”

Bu hukuksuzluğu yapanlar bir belediye başkanını susturarak, işçiyi de susturmak istiyorlar. Bir seçilmişi hapsederek, sendikal hakları da çiğnemek istiyorlar. Bir kamu emekçisini tehdit ederek, toplumu da boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Siyasi iktidar bu uygulamalarla, kendilerinden farklı düşünenleri bastırma ve örgütlü mücadeleyi sindirme çabalarının yeni bir örneğini sergiliyor. İzmir’de temel anayasal haklarını kullanarak demokratik tepki veren iki kadın sendikacı arkadaşımızı tutuklayarak emeğe, kadın mücadelesine darbe vuruyorlar. Ama nafile! Biz emekçiyiz!, Biz DİSK Genel-İş’iz! Ne tutuklamalarla, ne baskılarla, ne korkutmalarla geri adım atarız! Bu ülkede adaletin terazisi şaşmışsa, biz işçiler onu yeniden dengeye getireceğiz. Bu ülkede halkın iradesi yok sayılıyorsa, biz sendikalar onu yeniden yükselteceğiz. Tüm hukuksuz tutuklamalar sona erene kadar susmayacağız. Emeğin, halkın, adaletin sesi susmayacak. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın halkın iradesi."