Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, Tele1'e kayyım atanması ve genel olarak gazetecilere yönelik baskı politikaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Dedeoğlu, basına yönelik sansür ve baskının Kürt sorununun çözümü bağlamındaki barış ve demokrasi tartışmalarının sürdüğü bir süreçte hız kesmeden devam ettiğini belirtti.

TELE1'E KAYYIM ATANMASI VE GAZETECİLERE YÖNELİK BASKI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (İCC Başsavcılığı) tarafından yürütülen "casusluk" soruşturması kapsamında 24 Ekim'de TELE1 televizyonunun sahibi olan ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık AŞ'ye kayyım atandı. Aynı günlerde Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüyle ilgili haber yapan gazetecilere de sosyal medya platformu X üzerinden yaptıkları paylaşımlar nedeniyle soruşturma açıldı.

Dedeoğlu, baskılara tepki göstererek, Tele1'in sahibi Merdan Yanardağ için kullanılan "etki ajanlığı" suçlamasının henüz yürürlüğe girmemiş bir yasanın uygulaması olduğuna dikkat çekti. Dedeoğlu, "İfadesi alınmamış, mahkemeye çıkarılmamış ama kişinin kendi kuruluşu olan televizyona kayyım atanıyor," dedi.

DİSK'TEN KAYYIM UYGULAMASINA ELEŞTİRİ

Kayyım uygulamalarının gazetecilerin örgütlenme haklarını ortadan kaldırdığını dile getiren Dedeoğlu, kayyım atandıktan sonra çalışanların hem örgütlenme özgürlüklerinin kısıtlandığını hem de çalışma haklarının azaldığını ifade etti. Dedeoğlu, Türkiye'de ifade özgürlüğüne ve özgür basına karşı yoğun baskının nedenini, "zar zor ayakta duran bir iktidar var" sözleriyle açıkladı.

Dedeoğlu, iktidarın ayakta kalması için medyanın elinde bulunması gerektiğini vurgulayarak şunları ekledi: "İktidar, medyanın yüzde 95’ini ele geçirdiği halde yetmiyor. Geri kalanların, Sözcü TV, İlke TV, TELE1, Halk TV gibi kanalların da kontrolü altında olmasını istiyor. Çünkü çok iyi biliyor ki sahip olduğu yüzde 95’lik medyayı halkın yüzde 5’i seyrediyor. Geri kalan halk inandırıcı olan ya da kendilerine göre inandığı o kanalları seyretmeye başlıyor."

TUTUKLU GAZETECİ SAYISI VE DEVAM EDEN MÜCADELE

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) verilerine göre, şu an itibarıyla 27 gazetecinin cezaevinde olduğu belirtildi. DFG'nin Eylül ayı raporunda ise 10 gazetecinin gözaltına alındığı, bir gazetecinin tutuklandığı, 19 gazeteciye soruşturma açıldığı ve 22 gazetecinin devam eden soruşturmalarının davaya dönüştüğü bilgisi yer aldı.

Dedeoğlu, özgür basının baskılara rağmen mücadelesini sürdürdüğünü vurgulayarak, gazetecilerin cezaevinde kalsalar, tutuklansalar ya da yargılansalar dahi mesleklerini sürdürmeye çalıştıklarını söyledi. Gazetecilerin yaptıkları haberler sayesinde pek çok olayın ortaya çıktığına dikkat çekerek, siyasi iktidarın baskıları ne kadar artarsa artsın gazetecilerin yılmayacağını ve örgütlenmeye devam edeceğini belirtti.