Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), CHP İstanbul İl Yönetimi’nin İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılmasına sert tepki gösterdi.
DEVA Partisi tarafından yapılan açıklamada, siyasi partilerin kongre süreçlerinin veya seçim süreçlerinin genel mahkemeler eliyle denetlenmesinin “Anayasa’nın açık bir ihlali” olduğu vurgulandı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Siyasi partilere ait kongre süreçlerinin veya yerel ve genel seçim süreçlerinin Anayasa ile yetkilendirilmiş mahkemeler dışında genel mahkemeler eliyle denetlenmesi, Anayasanın açık bir ihlalidir, kabul edilemez. Seçim hukuku ve güvenliğine yönelik bu açık ihlal herhangi bir şekilde tevil edilemez, mazur görülemez.”
DEVA Partisi, demokrasilerin en temel şartının seçim güvenliği olduğuna dikkat çekerek, CHP İstanbul İl Yönetimi’ne yönelik mahkeme kararının Türkiye’de demokrasi açısından ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirtti.
Açıklamada, seçimlerin gizli oy ve açık tasnifle güven içerisinde yapılması ilkesi gibi, delege seçimlerinden, il-ilçe başkanlık seçimlerine; muhtarlık seçiminden cumhurbaşkanlığı seçimine kadar tüm seçim ve itiraz süreçlerinin Anayasada ve ilgili kanunlarda düzenlendiği hatırlatıldı.
"GENEL MAHKEMELERİN YETKİLİ ADDEDİLMESİ VE BU MAHKEMELER ELİYLE TELAFİSİ İMKANSIZ KARARLARA İMZA ATILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Tüm seçimler için geçerli ilkenin, seçimlere dair itirazların, seçim hukuku içerisinde ve özel yetkilendirilmiş merciler eliyle sonuçlandırılması olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Seçim süreçlerine dair itirazlar, seçim kademesine göre ilçe seçim kurulu, il seçim kurulu veya Yüksek Seçim Kurulu kararıyla kesinleştirilir. Yasayla yetkilendirilmiş mekanizmalar dışında genel mahkemelerin yetkili addedilmesi ve bu mahkemeler eliyle telafisi imkânsız kararlara imza atılması kabul edilemez. Bu durum, Anayasanın 79. Maddesinin açıkça ihlalidir. Bu ihlal, bir siyasi partinin ilçe kongresi hakkında dahi verilse, seçimli demokrasimizin temel güvencelerinden birinin ortadan kaldırılması anlamına gelir. Bu nedenlerle siyasi partilere ait kongre süreçlerinin veya yerel ve genel seçim süreçlerinin Anayasa ile yetkilendirilmiş mahkemeler dışında genel mahkemeler eliyle denetlenmesi Anayasanın açık bir ihlalidir, kabul edilemez. Seçim hukuku ve güvenliğine yönelik bu açık ihlal herhangi bir şekilde tevil edilemez, mazur görülemez.”