Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması'nda konuşma yaptı.

Konuşmasında tarımda ve ziraat alanında yaptıklarına da değinen Erdoğan, son dönemlerde mutlak butlan ve CHP'ye kayyum atanması yönündeki iddialar hakkında da konuştu.

Erdoğan açıklamasında şöyle konuştu:

Heybedeki irili ufaklı turplar da ahtapotun farklı yerlere uzanan kolları da kendi arkadaşları tarafından ortaya çıkartılıyor"

Ortada bir batan ve iflas eden varsa görüyoruz ki o, ana muhalefetin istismar, iltimas, çarpıtma ve felaket tellallığı siyasetidir. Ekranlardaki ve gazetelerdeki tartışmaları sizler de takip ediyorsunuz. Yıllarca beraber yol yürüdükleri, iş tuttukları, belediyelerde üst düzey görev verdikleri arkadaşları İstanbul'un imkanlarının nasıl yağmalandığını, nasıl birilerine peşkeş çekildiğini açıkça itiraf etmeye başladılar. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyaseti dizayn etmek için nasıl pervasızca kullanıldığı tek tek deşifre oluyor. Heybedeki irili ufaklı turplar da ahtapotun farklı yerlere uzanan kolları da yine bizzat kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkartılıyor.

"Şaibeyle yatıp butlanla kalkıyorlar"

İstanbul'u zehir bir sarmaşık misali saran suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığı yavaş yavaş belli oluyor. Daha iki yıl öncesine kadar Türkiye'yi yönetmeye layık gördükleri şahısla ilgili söylediklerini duydukça ‘Allah bu milletin yüzüne bakmış’ diyoruz. Gündemlerinde ne millet, unutmayın, ne çiftçi var. Şaibeyle yatıp butlanla kalkıyorlar. Meselenin daha hazin tarafı şudur. Lafa gelince Kuvayı milliyeci olmakta övünen partinin genel başkanı, yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor, huzurlarında el pençe divan durup bizi sıkıştırmaları için onlardan ricada bulunuyor. Hasılı, millete ve memlekete hiçbir faydaları olmadığı gibi, bir de toksik siyasetleriyle Türkiye'ye ve ülkemizin ekonomisine zarar veriyorlar. Sonra da çıkıp Meclis kürsüsünde mazot bidonuyla halkçılık yapıyorlar. Ne diyelim? Rabbim, ülkemizi ve milletimizi bunların insafına bırakmasın.

Tarihin en zor dönemlerinde çiftçinin, esnafın, tüccarın ve girişimcinin yanında yer alan bankanın milletin gönlündeki yerinin çok farklı olduğunu belirten Erdoğan, bankanın kullandırdığı tarım kredilerinin 700 milyar lirayı aştığını ifade etti.

Ziraat Bankasının sektörün kredi ihtiyacının yüzde 71'ini tek başına karşıladığına dikkati çeken Erdoğan, "Tarım kredilerinin yüzde 90'ından fazlası, yani 653 milyar liralık kısmı devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor. Bankadan sübvansiyonlu tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 70'lik kısmını kamu olarak biz üstleniyoruz. Biliyorsunuz geçen sene, 2024-2026 yılları arasında uygulanacak yeni tarımsal kredi sistemini devreye aldık. Bu kapsamdaki 28 farklı konuda yüzde 25 ila yüzde 100 arasında faiz veya kar payı destekli kredi imkanı sağlıyoruz. Üreticilerimiz, temel bitkisel üretim ve temel hayvansal üretim konularında 300 bin liraya kadar yüzde 100 faiz kar payı indirimli kredi kullanabiliyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımsal Ar-Ge yapan firmaların biyotarım ve tarımsal yenilenebilir enerji yatırımlarında yüzde 50 ila yüzde 100 arasında faiz kar payı indirimli krediden faydalanabildiğini vurguladı.

Kırsal kalkınma alanında da çiftçilere çeşitli destekler verdiklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu yıl tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ile bireysel sulamadan oluşan 7 bin 160 projeye 10,2 milyar lira hibe sağlayacağız. Bir başka kırsal kalkınma programı olan IPARD'la da şimdiye kadar toplam bütçesi 301 milyon avro olan 6 çağrıya çıktık. İncelenmesi tamamlanan 1408 projeye toplam 9,8 milyar lira hibe desteği vereceğiz. Sadece bu yıl 138 milyon avro bütçeyle 5 yeni çağrıya çıkacağız. Göksu Taşeli, Kırsal Dezavantajlı Alanlar ve TULİP projelerimiz yine Tarım Bakanlığımız tarafından başarıyla yürütülüyor. Geçen yıl 15 ilde 71 bin kişiye toplam 755 milyon liralık hibe verdik. Bu yıl projelerimize 1,3 milyar lira bütçe ayırdık. Yani devlet olarak çalışanın, üretenin, ihracat ve yatırım yapanın, istihdam oluşturanın tüm imkanlarımızla yanındayız, olmaya da devam edeceğiz."