Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu
Recep Tayyip Erdoğan şöyle konuştu:
"Muhalefetin içinde debelendiği süfli ve sahte tartışmalar hep söylediğim gibi iktidarımızın sorumluluğunu daha da artırmaktadır."
"Sadece bize oy veren yaklaşık 29 milyon kardeşimizin değil, siyasi tercihi farklı vatandaşlarımızın da devlete, sisteme, demokrasiye yönelik inancını korumanın gayretindeyiz. Bilhassa son 2-3 haftadır dozu giderek artan, hatta aleni hakaret ve tehdit seviyesine varan zehirli söylemler, bu söylemlerin muhataplarından öte demokrasimize ve siyaset kurumuna zarar vermektedir. Ortada seviyeli bir tartışma değil, demokrasinin standardını dibe çeken bir hakaret teatisi söz konusudur. Bu iç savaşın tek müspet yanı kirli çamaşırların ortaya dökülmesidir. Meselenin Alevi canlarımızı rencide edecek boyuta ulaşmasını, özellikle muharrem ayının manevi ikliminde fevkalade yanlış buluyoruz. Bakınız daha önce de ifade ettim, Türkiye'nin iç cephesinde gedik açacak hiçbir eyleme tahammülümüz yok. Ülkemizi, on binlerce canına ve 2 trilyon dolarlık ekonomik kaynağına mal olan yarım asırlık bir musibetten kurtarmaya çalışırken, yeni sorun alanları oluşturulmasına kesinlikle müsaade edemeyiz. 86 milyonun birliği, dirliği, huzuruyla demokrasimizin sıhhat ve selameti bir siyasi partinin koltuk kavgasından çok daha mühimdir. Milli birliğimizi zafiyete uğratan nefret dili bir an önce terk edilmelidir. Kendi iç meselelerini çözemeyenler milletin ve memleketin sorunlarına çözüm üretemezler."
'Muhalefetin gündem saptırma amacıyla sık sık başvurduğu eski sistem tartışmaları, eski Türkiye’nin tozlu raflarında kaldı
14-28 Mayıs seçimi, milletimiz tavrını bir kez daha ortaya koymuştur. Şahsımız ve ittifakımızla birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de sandıkta güven tazelemiştir. Parti içi kavgalardan başını kaldıramayan muhalefetin gündem saptırma amacıyla sık sık başvurduğu eski sistem tartışmaları, eski Türkiye’nin tozlu raflarında kalmış acı birer hatıradır. Eski hâl muhaldir. Türkiye’yi kelebek ömürlü koalisyonların sembolü olduğu eski istikrarsız günlerine bir daha kimse geri götüremeyecek. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kökleştikçe Türkiye Yüzyılı’nın inşası inşallah daha da hızlanacak. Şunu da altını çizerek ifade etmek isterim.
Yönetim sistemimizdeki bu tarihi kazanımın geliştirilerek muhafazasını Türkiye’nin istikbal yolculuğu bakımından çok önemsiyoruz. 7 yıllık tecrübeler ışığında gayet doğal olarak biz de değerlendirmelerimizi çok kapsamlı bir şekilde yapıyoruz. Devletin millete daha iyi hizmet etmesini sağlayacak fikirlere her zaman açığız. Yeni sistemin altını oymayı değil de iyileştirmeyi, etkinliğini artırmayı, sorun çözme kapasitesini güçlendirmeyi hedefleyen her türlü öneriyi kimden gelirse gelsin hayırhahlıkla değerlendiririz. Türkiye’ye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi büyük bir reformu kazandırmaktan onur ve memnuniyet duyuyoruz. Sandıkta verdikleri güçlü destekle sistem değişikliğini mümkün kılan aziz milletimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Rabb’im bizi ülke Türkiye’mize ve milletimize hizmetkârlık yapmaktan alıkoymasın diyorum.
'86 milyonun birliği ile demokrasimizin sıhhat ve selameti bir siyasi partinin koltuk kavgasından çok daha mühimdir'
Değerli arkadaşlar, hükümet olarak milletimizin sandıkta namusumuza emanet ettiği iradesine tam bir adanmışlık içinde sahip çıkıyoruz. Çevremizde hangi sıkıntılar yaşanırsa yaşansın bizim tek bir gündemimiz vardır. O da millete ve memlekete şükran borcumuzu hizmet siyasetimizle layıkıyla ödemektir. Muhalefetin içinde debelendiği süfli ve sahte tartışmalar hep söylediğim gibi iktidarımızın sorumluluğunu daha da artırmaktadır. Sadece bize oy veren yaklaşık 29 milyon kardeşimizin değil, siyasi tercihi farklı vatandaşlarımızın da devlete, sisteme, demokrasiye yönelik inancını korumanın gayretindeyiz.
Bilhassa son 2-3 haftadır dozu giderek artan, hatta aleni hakaret ve tehdit seviyesine varan zehirli söylemler bu söylemlerin muhataplarından öte demokrasimize ve siyaset kurumuna zarar vermektedir. Ortada seviyeli bir tartışma değil, demokrasinin standardını dibe çeken bir hakaret teatisi söz konusudur. Bu iç savaşın tek müspet yanı kirli çamaşırların ortaya dökülmesidir. Meselenin Alevi canlarımızı rencide edecek boyuta ulaşmasını, özellikle Muharrem ayının manevi ikliminde fevkalade yanlış buluyoruz. Bakınız, daha önce de ifade ettim. Türkiye’nin iç cephesinde gedik açacak hiçbir eyleme tahammülümüz yok.
Ülkemizi on binlerce canına ve 2 trilyon dolarlık ekonomik kaynağına mal olan yarım asırlık bir musibetten kurtarmaya çalışırken, yeni sorun alanları oluşturulmasına kesinlikle müsaade edemeyiz. 86 milyonun birliği, dirliği, huzuru ile demokrasimizin sıhhat ve selameti bir siyasi partinin koltuk kavgasından çok daha mühimdir. Millî birliğimizi zafiyete uğratan nefret dili bir an önce terk edilmelidir. Kendi iç meselelerini çözemeyenler milletin ve memleketin sorunlarına çözüm üretemezler.
'Terörsüz Türkiye çalışmalarının kısa sürede kat ettiği mesafeden memnunuz'
Dünya sisteminde tarihi kırılmalar yaşanırken, siyaset kurumunun da buna uygun olarak Türkiye merkezli hareket etmesi gerekiyor. Burada şu gerçeği de üzerine basa basa söylemek mecburiyetindeyim: Cumhur İttifakı olarak başlatıp ilgili birimlerimizin koordinasyonunda bir devlet projesi olarak titizlikle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarının kısa sürede kat ettiği mesafeden memnunuz. Siyasi aktörlerin genel olarak sorumlu ve yapıcı açıklamalarını takdirle karşılıyor, sürecin başarısı açısından çok kıymetli buluyoruz. Bunun devamı ilerleyen dönemde daha kritik hâle gelecektir. Şurası bir hakikat ki, bölgemizde son dönemde vuku bulan hadiseler bu sürecin ne kadar isabetli ve stratejik bir adım olduğunu teyit etmiştir.
'Kimi unsurların çabaları dinamitlemeyi amaçlayan çeşitli sabotajlar peşinde oldukları anlaşılıyor'
Meyve veren ağaç taşlanır misali bu hayırlı süreci de akamete uğratmak isteyenlerin olduğunu biliyoruz. Sadece ülkemiz içinde değil, örgüt içerisinde de kimi unsurların çabaları dinamitlemeyi amaçlayan çeşitli sabotajlar peşinde oldukları anlaşılıyor. Devletimiz elbette bu tuzaklara düşmeyecek. O kadar tecrübeye sahiptir. Ama bu provokasyonlara rıza göstereceğimiz anlamına asla gelmez. Milletimizin huzuruna kastedildiğinde veya millî güvenliğimize yönelik mütecaviz bir hamle olduğunda şurası bilinmelidir ki, kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Saldırganların başlarını tek tek ezeriz. Sabrımızı, sükûnetimizi ve soğukkanlılığımızı kimse yanlış anlamasın. Kimse yanlış yorumlamasın. Biz camımıza taş atana gülle atmasını çok ama çok iyi biliriz. Gerektiğinde bunu yapacak kudrete ve iradeye de ziyadesiyle sahibiz.
2026 NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, Ankara'da yapılacak
2026 NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne inşallah Temmuz ayında Türkiye ev sahipliği yapacak. Bu vesileyle NATO liderlerini başkentimiz Ankara’da ağırlayacak, çok mühim kararların alınmasına zemin hazırlayacağız. Ülkemize ve başkentimize hayırlı uğurlu olsun diyorum.
'Önümüzdeki 2 ay boyunca tüm vatandaşlarımdan yeşil vatanımızı koruma noktasında azami dikkat bekliyorum'
Öte yandan, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte orman yangınlarında artış yaşanmaya başladı. 1 Haziran’dan bu yana 1.516 yangın çıktı. Bu yangınların 1.507’si kontrol altına alındı. Uçak ve helikopterlerimiz toplam 10.260 sorti, 33.200 ton su attı. Yangınlarda sorumluluğu olduğu tespit edilen 31 kişi gözaltına alındı. Bunların 10’u tutuklanırken, 10 kişi adli tedbir şartıyla serbest bırakıldı. Hâlihazırda 9 yangınla yoğun mücadele hâlindeyiz. İzmir, Menderes ve Seferihisar; Manisa, Akhisar; Hatay, Antakya; Aydın, Sultanhisar ile Muğla, Bodrum’daki yangınların kontrol altına alınması için çalışmalar devam ediyor. Sakarya, Bilecik, Balıkesir, Bigadiç, Mersin, Bozyazı’daki yangınlar kısmen kontrol altına alındı. Soğutma çalışmaları sürüyor. Yangınlardan etkilenen ve zarar gören tüm vatandaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Çıkan yangınlara 27 uçak, 105 helikopter ve 14 İHA’dan oluşan hava filomuz, 6.000’e yakın arazöz ve ilk müdahale aracımız ile 25.000 orman kahramanımızla müdahale ediyoruz. Bakanlıklarımız, AFAD’ımız ve itfaiyemiz yakın iş birliği içinde çalışıyor. Temmuz ve ağustos aylarında sıcaklıkların yükselmesi ve havanın da iyice kurumasıyla yangın riski daha da artacak. Orman yangınlarının neredeyse tamamı maalesef insan kaynaklı. En küçük bir ihmal, çok büyük felaketlere yol açabilir. Devletimiz elbette tüm tedbirleri alıyor. Ama asıl önemli olanın yangına sebebiyet vermemek olduğunu hatırlatmak istiyorum. Önümüzdeki 2 ay boyunca tüm vatandaşlarımdan yeşil vatanımızı koruma noktasında azami dikkat bekliyorum.
'25 farklı kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 5 farklı akıllı kanser ilacını SGK geri ödeme kapsamına alıyoruz'
Aziz milletim, yakın zamanda Tip 1 diyabet hastalığı olan 18 yaş altındaki çocuklarımızın kan şekeri takibini kolaylaştırmak için sürekli cilt altı glikoz izlem sistemini geri ödeme kapsamına almıştık. Yine, hemofili A hastalarında evde kolaylıkla deri altına uygulanabilen kanama önleyici ilacı da geri ödeme listemize eklemiştik. SMA hastası çocuklarımızın tedavisinde de benzer adımlar attık.
Şimdi önemli bir meseleyi daha hayırlısıyla çözüme kavuşturuyoruz. 25 farklı kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 5 farklı akıllı kanser ilacını Sosyal Güvenlik Kurumu geri ödeme kapsamına alıyoruz. Daha önce hastalarımız bu kanser ilaçlarını kendi imkânlarıyla temin edip Sosyal Güvenlik Kurumu’na dava açıyorlardı. Bu süreçte hem hastalar mağdur oluyordu, hem de yüksek ilaç fiyatları ve mahkeme masrafları Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine ciddi bir maliyet oluşturuyordu.
48.000 kanser hastamız ve aileleri için oldukça anlamlı bir adımı böylelikle atmış oluyoruz. Hayırlı olsun diyor, Cenab-ı Allah’tan hastalarımıza acil şifalar diliyorum.
'250 MW düzeyinde olan veri merkezi yatırımlarını, 2030 yılına kadar 1 GW seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz'
Kabine toplantımızda yapay zeka alanında yürüttüğümüz çalışmaları da değerlendirdik. Hâlihazırda 250 MW düzeyinde olan veri merkezi yatırımlarını, 2030 yılına kadar 1 GW seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. 10 milyar doları aşan yatırımların hayata geçeceği, güvenli ve sürekli enerji altyapısına sahip veri merkezi bölgeleri kuracağız. Yapay zeka alanında uzmanlık eğitimlerini yaygınlaştıracağız. Yapay Zeka Fonu’yla bu alandaki girişimleri büyüteceğiz.
Ulusal Yapay Zeka Kurulu’yla kamunun sahip olduğu büyük veriyi değere dönüştürerek milletimizin faydasına yönelik projeleri hızlandıracağız. Yapay zekanın beraberinde getirdiği riskleri minimize etmek üzere gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz. Koltukları, ikballeri ve çıkarları dışında hiçbir şeyi gözü görmeyenlere inat, biz gelecek nesiller için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Kabine toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.





