Haber: Fatoş Erdoğan

Cumartesi Anneleri/İnsanları, Birleşmiş Milletler Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü’nde “Kayıplarımız nerede?” diye sorduğu için yargılanıyor. Cumartesi Anneleri'ne açılan davanın ikinci duruşması Küçükçekmece Adliyesi 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme tüm sanıkların beraatlerine karar verdi.

Cumartesi Anneleri/İnsanları, Birleşmiş Milletler Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü’nde Kimsesizler Mezarlığı’nda “Kayıplarımız nerede?” diye sorduğu için yargılandığı davanın 2.duruşmasında Mahkeme Salonunda izletilen kamera kaydında Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin'in dağılmaya hazırlanan Cumartesi Anneleri'ne "kimliklerinizi hazırlayın gözaltına alınacaksınız" dediği ve makul süre tanınmadan gözaltı emri verdiği görüldü.

Duruşma öncesi Küçükçekmece Adliyesi’nin etrafı yüzlerce polis tarafından ablukaya alındı.  Duruşmaya HDP 27. dönem milletvekilleri Musa Piroğlu, Filiz Kerestecioğlu, Oya Ersoy, TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci ve TİHV temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda insan hakları savunucusu ve avukat katıldı.

Mazereti nedeniyle geçen duruşma ifadesi alınmayan Hüsnü Alkan ve Ferit Barut ifade verdi. 

Sanık Ferit Barut, "Suçlamaları kabul etmiyorum bir suç işlenmemiştir. Toplanma ve ifade özgürlüğünümüz ihlal edilmiştir. Yapılan işlem hukuksuzdur. Bu hukuksuzluğu işleyenler hakkında işlem yapılmalı" dedi.

Mahkemede bilirkişi tarafından incelenen kamera kaydı izletildi. Güvenlik Şube müdürü Hanifi Zengin'in yasaklama kararını olay anında ibraz ettiği Cumartesi Anneleri kendi aralarında karar verirken anons yapıldığı görüldü. Konuşmalar neticesinde dağılmaya çalışan Cumartesi Anneleri ve insanlarına Hanifi Zengin'in "kimliklerinizi hazırlayın gözaltına alınacaksınız" dediği ve makul süre tanınmadan gözaltı yapıldığı görüldü.

Tanık olarak dinlenen gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan'ın abisi Av. Ahmet Cihan o gün yaşananlara ilişkin şunları söyledi:

"Son derece vakur bir şekilde orada bekleyen grup dağılmak istese de polis, dağılmalarına izin vermedi. Bir insan olarak gördüğüm tablo ne hukuka, ne emniyet güçlerine yakışan bir tabloydu. Kolluğun oluşturduğu çemberde, dağılmayı sağlayabilecek hiçbir boşluk yoktu. Zaten amir de ‘Çıkamazsınız’ dedi. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, ‘Makul süre tanımadınız’ demesine rağmen gözaltı işlemi başlatıldı.”

Avukatların beyanı ile devam eden duruşmada avukatlar, "Müvekkillerimizin suç vasfı taşıyan herhangi bir fiili yok. Ortada bir suç var ise bu suçu işleyenler kanuna aykırı davranan kolluk güçleridir.  Müvekkillerimizin üzerlerine atılı suçun maddi/manevi unsurları oluşmadığından beraatlerine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü'nde basın açıklaması yapmalarına müsaade edilmeyen Cumartesi Anneleri/İnsanları’na açılan ‘ihtara rağmen dağılmama’ davasında savcı, "Her ne kadar sanıkların toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarında 32/1, TCK'nın 53'e 61.maddeleri uyarınca cezalanmaları istemiyle iddianame düzenlenerek kamu davası açılmışsa da olaya yönelik inceleme yönünde son ihtar anonsunun  bitiminden 1 dakika 52 saniye sonra müdahale başlamış olduğu dosyada bulunan bilirkişi raporunda ve görüntülerde tespit edildiği, topluluğun dağılması için makul süre polis tarafından verilmediği, toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununun 32'ye 1'de dağılmaya ısrar unsurunun da gelişmediği ve bu halde kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama durumu olmadığı tespit edildiğinden  beraat kararı verilmesi kamu adına talep edilir" şeklinde mütalaa vermesinin ardından hakim tüm sanıkların beraatine karar verdi.