18 Mayıs tarihinde Eskişehir’de üniversite öğrencilerinin yürüyüşüne katılan ve Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü’ne kadar öğrencilerle birlikte yürüyen CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, soruşturmalara ilişkin konuştu.
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü tarafından öğrencilere açılan soruşturmaların derhal geri çekilmesi gerektiğini belirterek “Üniversiteler özgürlük alanıdır, ceza alanı değil” dedi.
Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından başlayan ve sonrasında devam eden eylemlere katılan öğrenciler hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmalara ilişkin konuşan avukat Mehmet Ali Ata, en çok disiplin soruşturmasının açıldığı günün CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın üniversite içinde katıldığı eylem olduğunu söylemişti.
Soruşturmaların kabul edilemez olduğunu söyleyen Tanal, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü’ne seslenerek, soruşturmaların geri çekilmesini istedi. Yürüyüşün gerçekleştiği gün rektörlük binasına Atatürk’ün posterini astıklarını hatırlatan Tanal, öğrencilerin demokratik haklarına müdahale edilemeyeceğinin de altını çizdi.
“Soruşturmalar hukuka, vicdana ve Anayasa’ya aykırıdır”
Öğrencilerle birlikte 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ndan bir gün önce yürüyüş yaptıklarını hatırlatan Tanal, öğrencilere açılan soruşturmaların hukuki olmadığını söyledi. Öğrencilerin ısrarlı söylemleri ve eylemleri sayesinde rektörlük binasına Atatürk posterinin asıldığını ifade eden Tanal, “Anadolu Üniversitesi’nde Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını barışçıl biçimde protesto eden öğrencilere açılan disiplin soruşturmaları, yalnızca hukuka değil, tarihe, vicdana ve Anayasa'ya da aykırıdır. Üstelik bu protesto, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı gecesine denk gelmiştir. Aynı gece, üniversitenin rektörlük binasında Atatürk posteri asılmamıştır. Gençler, Anayasa’da tanımlı vatandaşlık bilinciyle ve bu ülkenin kurucusuna olan saygının bir gereği olarak kendi imkânlarıyla Atatürk posterini Rektörlük binasına asmışlardır. O gece yaşanan bu anlamlı eylemin ardından başlatılan disiplin soruşturmaları, hukuki değil, ideolojik ve sübjektif reflekslerle verilmiş kararlardır. Bu soruşturmalar, yalnızca öğrencilerin barışçıl gösterilerini değil; aynı zamanda Atatürk’ün manevi mirasına sahip çıkma kararlılıklarını da cezalandırma girişimidir” diye konuştu.
“Barışçıl gösteri ve yürüyüş anayasal bir haktır”
Barışçıl gösteri ve yürüyüş hakkının Anayasa ile güvence altına alındığını belirten Tanal, “Anayasa’nın 42. maddesi: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Anayasa’nın 34. maddesi: Herkes, önceden izin almadan barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Anayasa’nın 2. maddesi: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti, yurttaşların haklarını tanır ve korur. Öğrenciler, eğitim hakkından keyfi, fiili ve siyasi nedenlerle uzaklaştırılamaz! Atatürk’ün posterini asmak, anayasal bir sembole sahip çıkmaktır, suç değil; şerefli bir yurttaşlık görevidir! YÖK’e sesleniyoruz: Siz gençlerin eğitiminden mi yanasınız, yoksa siyasi baskılarla akademik özgürlüğü susturmanın bir parçası mısınız?” şeklinde konuştu.
“Soruşturmaları derhal geri çekin”
Soruşturmaların geri çekilmesi çağrısında bulunan Tanal, “Rektörlük makamına sesleniyoruz: Üniversite rektörlüğü, saray değil. Öğrenciyi cezalandırmak değil, anayasal haklarını korumakla görevlidir. Barışçıl protesto suç değildir. Atatürk’e sahip çıkmak cezalandırılamaz. Üniversite yönetimleri anayasa tanımaz reflekslerle hareket edemez. Tüm soruşturmalar derhal geri çekilmeli, öğrencilere yapılan baskı sona erdirilmelidir. Bu ülkenin gençleri susmaz, teslim olmaz. Çünkü bu ülke onların alın teriyle değil, Atatürk’ün emanet ettiği özgürlükle yükselir” ifadelerini kullandı.
“Üniversiteler özgürlük alanıdır, ceza alanı değil”
“Üniversiteler özgürlük alanıdır, ceza alanı değil” diyen Tanal, “2547 sayılı YÖK Kanunu’nun 4. maddesi, üniversitelerin amacı olarak 'kişiliği ve özgür düşünceyi geliştirmeyi' açıkça belirtir. Bu öğrenciler, 19 Mayıs gecesi Atatürk’ün posterinin üniversiteye asılmamasına tepki göstermiş, Atatürk’ün posterini kendi elleriyle asmıştır. Bu sembolik, anayasal bir yurttaşlık refleksi cezalandırılamaz. Disiplin soruşturmalarının, kişisel fiiller belirtilmeden, 'kopyala-yapıştır' şekilde yürütülmesi; suçun şahsiliği ve savunma hakkı ilkelerini ihlal etmektedir. Üniversiteler özgürlük alanıdır, ceza alanı değil. Bu soruşturmalar derhal geri çekilmelidir” dedi.