CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz-Atalar, yaptığı açıklamada törende Tamer Karadağlı’ya açıkça teşekkür eden ve hiçbir yönetmenlik tecrübesi olmaksızın “Başrejisör” kadrosuna atanan Sükun Işıtan’ın varlığına dikkat çekti. Atalar, bu atamanın kamuoyunun gözleri önünde yaşanan açık bir liyakatatsizlik ve kadrolaşma örneği olduğunu vurguladı.

Ödül gecesinin artık sanatın değil siyasetin gölgesinde yapıldığını ifade eden Gülşah Deniz-Atalar, başta muhalif sanatçılar olmak üzere törende protestoya uğrayanlara ve görevlerinden uzaklaştırılan akademisyenlere destek verdi.

“BİR ÖDÜL GECESİ DEĞİL, BİR LİYAKATSİZLİK GECESİ”

Ödüllerin yalnızca kamu kaynaklı Devlet Tiyatrosu’na yönlendirilmesini, özel tiyatroların ve bağımsız sanatçıların yok sayılmasını kınayan Atalar, kamuoyuna şu sözlerle seslendi:

“Afife Tiyatro Ödülleri artık tiyatronun değil, iktidarın sahnesi oldu. Bizler dün gece maalesef bir rejim sahnesi izledik ve sanatın onuru çiğnendi. Ödüller kamu kaynaklarıyla desteklenen Devlet Tiyatrosu’na dağıtılırken, vergi yükü altında ezilen özel tiyatrolar görmezden gelindi.”

Atalar, sahneye çıkıp Tamer Karadağlı’ya teşekkür edenlerin ödüllendirildiğini, ancak “sahici direnişi temsil eden” öğrencilerin salondan atıldığını, akademisyenlerin cezalandırıldığını ve muhalif sanatçıların yok sayıldığını dile getirdi.

CHP’li Atalar, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne de bu liyakatatsizliğin hesabını sormaya devam edeceğiz!” diyerek, susmayan sanatçıların, Filistin için pankart açıp dışarı atılan öğrencilerin ve görevden alınan 12 akademisyenin yanında olduklarını ifade etti.