Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Sinop Şube Başkanı Bilgin Bekiroğlu, derneklerinin faaliyetlerinden bahsederek burs verdikleri öğrencilerin her geçen gün arttığını belirtti.  Bekiroğlu, "Hayat şartları zorlaştıkça öğrenciler sayısı arttı ama beraberinde burs veren sayısı da arttı. Bizler zaten ne kadar burs veren varsa o kadar öğrenci almaya çalışıyoruz çünkü biz bağışlarla yaşayan bir derneğiz. Öğrenci sayımız çok fazla arttı, yüzde 50 oranında arttı" ifadelerini kullandı.

"PANDEMİ BİZE BAŞKA BİR AÇILIM SAĞLADI"

Bilgin Bekiroğlu şunları söyledi:

"Biz genelde en büyük tanımıyla eğitim bursları temin ediyoruz. Daha sonra kadınlarla ilgili, çevre duyarlılığı ile ilgili çalışmalarımız var. Hatta buna hayvan haklarının girdiğini de söyleyebiliriz. Ben başkan olduğumda birkaç öğrenci vardı. Daha sonra biz çalışmalarımızı genelde şeffaflık ve ortaklaşa görünürlük üzerinden sürdürdüğümüz için çocuklarımızı gören bunların sonuçlarına da şahit olan insanlar birbirlerini olumlu anlamda etkilediler ve bizim öğrencilerimiz gittikçe çoğaldı. Hayat şartları zorlaştıkça öğrenciler sayısı arttı ama beraberinde burs veren sayısı da arttı. Bizler zaten ne kadar burs veren varsa o kadar öğrenci almaya çalışıyoruz çünkü biz bağışlarla yaşayan bir derneğiz. Öğrenci sayımız çok fazla arttı, yüzde 50 oranında arttı. Pandemi bize başka bir açılım sağladı çünkü. Biz Cumhuriyet ilkeleriyle, demokrasi ve hukukla beraber etkinlikler peşindeyiz. Bizden sonra Türkiye’ye nöbetçiler bırakmak istiyoruz ve burs verdiğimiz öğrenciler ile etkinlik çalışmalarımız var. O nedenle öğrencilerin bizimle birebir devamlı çalışması gerekiyor. Yoksa Kredi ve Yurtlar Kurumu gibi davranırsak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin içi boşalmış olacak. 

"ÇOCUKLARIN STANDARTLARI ÇOK YÜKSELDİ"

Bizim birinci planda olan amacımız eğitimde fırsat eşitliğini yakalayamamış çocuklara arkasından itivermek. Desteklemek. Onlara bir duruş kazandırmak. Onları topluma kazandırmak birinci amacımız. Bizim genel başkanımız şöyle bir miras bıraktı bize, diyor ki 'Uzakta demokrasiye, bilime, sanata aç bir çocuk varsa asla sönemezsiniz, ışıldayacaksınız ta ki son nefesinize kadar'. Durum günden güne kötüleşiyor. Çocukların da standartları yükseliyor bir taraftan. Artık internet aracılığıyla, kredi kartı aracılığıyla aileleri bir şeylere ulaşıyor gibi görünüyorlar. Artısıyla eksi çok bir arada. Bizim zamanımızda hepimiz siyah önlüklüydük. Belli bir kurallar vardı. Kimin zengin çocuğu, kimin fakir çocuğu olduğu çok belli olmazdı ama şimdi tüketim toplumu olduk. Bu nedenle de çocukların standartları çok yükseldi."

“NÜKLEER SANTRAL YAPILMASINI KABUL ETMİYORUZ”

Sinop'ta yapılması planlanan Nükleer Santral Tesisine ilişkin de açıklamalarda bulunan Bekiroğlu, şöyle konuştu:

"Biz Nükleer Santral istemeyen kesimi temsil ediyoruz. Biliyorsunuz 86 yılında nükleer santral patladı, Çernobil olayını yaşadık. Ben 87 yılında anne olan birisiyim. O aylar içerisinde çocuğumun sakat olup olmaması beni çok rahatsız etti. Bu süre içerisinde de devamlı hastanelerde sakat çocuklar doğdu. Yıllar geçti aradan bir arkadaşımın çocuğunu hastanede ben beklemek zorunda kaldım. Lösemiden tedavi oluyordu. İnanın bana orada tüm Karadeniz bölgesinden çocuklar vardı. 40 günlükten 14 yaşına kadar. Bu nedenle asla ve asla istemiyoruz. Bize gerekçeler getiriyorlar. İş sahaları açılacak diyorlar. Hayır asla böyle bir şey yok. Olmadığını biliyoruz çünkü biz bu konuda çok araştırma yaptık. Çernobil’e giden belediye başkanımız hala atom bombası gibi bir etkisi olduğunu ve orada bir hayatın olmadığını bir otun bile yeşermediğini söylüyorken Sinop gibi bir yerde turizme kazandırılması düşündüğümüz bir yerde aslında hiçbir yerde istemiyoruz ama bu kadar burnumuzun dibinde koridorları uygun değilken bunun yapılmasını kabul etmiyoruz.”