Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz TBMM’ne sunulan memur maaş zamları ile ilgili torba kanun teklifi ile ilgili açıklamalarda bulundu.  “TBMM’ne sunulan torba kanunla bize yine sefalet ücreti ve mezarda emeklilik dayatılıyor” diyen Şükran İçöz açıklamasını şu şekilde sürdürdü.

Kanun teklifinin 13.maddesine göre kamu görevlilerine 15.965 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda İLAVE ÖDEME yapılacağı düzenlenmiştir. Bu ödemeden sadece damga vergisi alınacak ve herhangi bir vergi ve sigorta prim kesintisine tabi olmayacağı düzenlenmiştir. Bu ödeme halen çalışan tüm kamu görevlilerine ödenecektir.

İlave ödeme ne anlama gelmektedir?

1- Kanun teklifine göre bu ödeme hiçbir şekilde emekliliğe yansımayacaktır. Kamu görevlisi çalıştığı sürece bu ödemeyi alacaktır. Ödeme miktarı gösterge rakamı ile belirlendiğinden ve tahminen Temmuz aylık katsayı artışı ile birlikte 8.000.-TL’yi geçeceğinden ötürü bu ödemeyi kaybetmemek için kamu görevlileri kolay kolay emekli olamayacaklardır.

2- Kanun teklifine göre bu ödeme aylık, ücret, zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ödemesi, ikramiye ve diğer herhangi bir ödeme unsurunun hesabında dikkate alınmayacaktır. Bu durumda özellikle sağlık çalışanları bakımından döner sermaye, teşvik vb ödemelerinin hiçbir kalemine yansımayacaktır.

3- Kanun metni ilave ödemenin aylık ve ücretlerin ilişkin olduğu hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş ancak bir başka fıkrada herhangi bir ödeme unsurunun dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Sendika aidatının ödenmesi bakımından hesaba katılmayacağı kanaatindeyiz. Dolayısıyla ilave ödemeden sendika aidatının alınmaması gerektiği görüşündeyiz. Ancak bu konuda tam bir kesinlik yoktur.

4- Kanun teklifinde gerek kamu görevlilerinin gerekse de SSK ve Bağ-Kur’luların emekli aylıkları ile ilgili herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Emekli aylıklarında yapılacak artışla ilgili ne kadar refah payı uygulanacağını hükümet belirleyecektir. Dolayısıyla bugün açıklanan Haziran TÜFE rakamı ile birlikte ilk 6 aylık TÜFE’nin yanı sıra ne kadar refah payı ekleneceği belli olmadığından emekli aylıkları şimdilik TÜFE oranı kadar (Kamu görevlileri emeklileri için %17,55, SSK ve Bağ-Kur’lular için %19,77) artacaktır.

5- Kanun teklifi ilave ödemenin emekliliğe yansımaması nedeni ile tam bir hayal kırıklığı yaratmıştır. On binlerce kamu çalışanı 3600 ek göstergeden yararlanıp emekli olmak için Temmuz ayını beklerken, bu şekilde ilave ödemenin getirilmesi kuvvetle muhtemel emekli olmayı düşünenleri vazgeçirecektir. Çünkü neredeyse aylığın önemli bir bölümünü oluşturacak 8.000.-TL’den vazgeçmek kolay olmayacaktır.

Düzenleme hayal kırıklığı

Seçim sürecinde büyük bir vaat gibi sunulan ve yetkilendirilmiş yandaş sendika ile hükümet ortağı gibi hareket eden sarı sendikanın da alkışladığı bu düzenlemenin hayal kırıklığı olduğu bir kez daha görüldü. Oysa biz sendikal örgütlenmenin en önemli kazanımının Toplu İş Sözleşmesi (TİS) olduğunu biliyoruz. Bu sendikalar yüzünden TİS’te anlamsız bir hale gelmiştir. TİS’ler satış sözleşmelerine döndüğü yetmezmiş gibi iktidar her seferinde tek taraflı ücret belirlemeleri ile TİS masasını da özellikle anlamsız hale getirmektedir.

Temmuz 15 maaşı en az 3 asgari ücret seviyesine yükseltilmelidir.

Bugün tüm koşullar mevcut ücret rejiminin değişmek zorunda olduğunu göstermektedir. Bizim istediğimiz ücret rejiminde; hiçbir haneye yoksulluk sınırı altında temel ücret girmemeli, çalışırken ve emeklilikte insanca yaşam koşulları için işkolumuzdaki en düşük ücreti alan çalışanın temel ücreti Temmuz 15 maaşı en az 3 asgari ücret seviyesine yükseltilmelidir. Bunun üzerine yapılan işin riski ve niteliği, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücret belirlenmelidir. Bu temel ücret modeli yardımcı hizmetler sınıfı, idari hizmetler sınıfı, sağlık hizmetleri sınıfı ve her meslek için ayrı ayrı belirlenmelidir. Yani hizmetliden profesörüne kadar temel ücretler net bir kritere bağlanmalı ve ifade ettiğimiz kriterler ile giydirilmiş ücretler belirlenmelidir. Tüm ücretler emekliliğe yansıtılmalıdır.

Çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek temel ücret talebimizden vazgeçmiyoruz.