Binasının riskli olduğunu düşünen veya depreme karşı dayanıklı olup olmadığını öğrenmek isteyen vatandaşlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen kurum ve kuruluşlara başvurarak bu testi yaptırabiliyor.

Bakanlığın internet sitesinde, risk tespit raporu için başvurulabilecek belediyeler, meslek odaları, kamu kurumları, üniversiteler ile özel kuruluşlar ve firmalar yer alıyor.

Özellikle belediyeler tarafından ve sadece betondan numune alınarak yapılan tarama işlemi sonrası risk tespit raporu kısa sürede çıkabiliyor. Ancak binanın farklı yerlerinden karotların alındığı, farklı işlemlerin yapıldığı ve numunelerin laboratuvarlarda incelendiği detaylı tarama için daha uzun vakite ihtiyaç duyuluyor.

Riskli yapı tespitlerinin maliyetini kat malikleri öderken, söz konusu testi yaptırmak için bina sakinlerinden bir kişinin başvurması yeterli oluyor. Karot raporu olarak da bilinen bina dayanıklılık testi sonrası binaların depreme karşı riskli olup olmadığı ortaya çıkıyor.

Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, detaylı bir raporun ortaya konduğu ve başvuran kişiye bir yol haritası niteliğinde raporun hazırlandığı bina dayanıklılık testinin nasıl yapıldığını anlattı.

Türkkan, Kahramanmaraş merkezli meydan gelen depremlerden sonra İstanbul'da da riskin yükselmesinden dolayı vatandaşların panik halinde olduğunu belirterek, herkesin binasının durumunu merak ettiğini söyledi.

Türkiye'de şu anda deprem yönetmeliğinin çok açık olduğunu ve her şeyin net tanımlandığını dile getiren Türkkan, vatandaşın oturduğu konutla ilgili tereddüdü bulunması halinde ilk iş olarak belediyeye giderek binanın mevcut projesinin alınması gerektiğini vurguladı.

Türkkan, "Mevcut proje alındıktan sonra bununla ilgili binada çalışma yapıp mevcut proje ile binanın uyumlu olup olmadığının tespitini yapıyoruz. Bu çok önemli bir konu. Çünkü resmi projeler ile binalar arasında uyumsuzluk da söz konusu olabiliyor" diye konuştu.

Sinan Türkkan, projenin incelenmesinin ardından teknik ekiplerin binadaki kolonların ve kirişlerin mevcut projeye uyup uymadığı ile ilgili bir rölöve çalışması gerçekleştirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çalışma gerçekleştirildikten sonra binada karot çalışmaları yapıyoruz. Karot çalışması sırasında betondan numune alma işlemi yapılırken mutlaka daha öncesinde donatı tespitlerinin yapılması gerekir. Düşey ve yatay donatıları tespit edip demir olmayan beton bölgeden karot alınması gerekir.

Genelde burada profesyonel ve uzman olmayan bazı ekipler kolonlardaki demirleri de keserek karot alıyor. Bu gerçekten ciddi problemlere neden oluyor. Kolonlardaki donatılar tespit edildikten sonra boşluk kalan kısımda beton numuneler alarak bunları laboratuvarda kırdırıyoruz.

Binada kullanılmış betonun taşıma kapasitesini tespit ediyoruz. Daha sonra binadaki, kolonlardaki demir miktarlarını tespit ediyoruz. Bunlar bittikten sonra kırımlar yapıp donatıları da gözümüzle görüyoruz. Yani oradaki donatı gerçekten projeye uygun mu, değil mi, düz donatı mı gibi hususları betondaki pas paylarını kaldırarak tespit ediyoruz. Daha sonra zemin etüdü yaptırıp bina ile ilgili statik analizleri gerçekleştiriyoruz."