Haber: Gizem Babacan

CHP Balıkesir İl başkanlığı Uğur Mumcu'nun Katledilişinin 31. Yılında Ali Hikmet Paşa Meydanı'nda bir anma ve basın açıklaması gerçekleştirdi.  Açıklamaya İl başkanı Erden Köybaşı, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Akın, Partililer ve yurttaşlar yogun ilgi gösterdi. 

Balıkesir Uğur Mumcu anması
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Sevgili dostlar;
‘’Ben Atatürkçüyüm,
Ben Cumhuriyetçiyim,

Ben antiemperyalistim,

Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım,
Ben insan hakları savunucusuyum,
Ben terörün karşısındayım,
Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım’’
Diyerek hayatını ve mücadelesini anlatan Uğur Mumcu ,bundan 31 sene önce , 24 Ocak 1993
tarihinde, Ankara’da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlamasıyla
katledildi.


Bugün burada onu anmak için bir aradayız.


Hepimiz için bir örnek, bugünümüz için bir ışık olan Uğur Mumcu’yu yitirmiş olmanın hüznünü, yıllar
geçse de katilerinin bulunamamasının öfkesini yüreğimizde yaşıyoruz. Emperyalist güçler ve onların yerli işbirlikçileri Dün Sevr ile yapamadıklarını bugün yeniden deneme
cesareti göstermektedir. 


Bu güçlerin amacı Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkıp yerine bir ‘din-tarikat- şeriat devleti’ kurmaktır. 
Ancak şu bilinmelidir ki, bu topraklarda Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan yürüyen, Kuvayı Milliye ilke ve anlayışını benimsemiş biz Cumhuriyet sevdalıları var olduğu sürece, hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklar.


Üstelik yalnız da değiliz. Atatürk İlkeleri’nin yanı sıra, bu mücadeleye gönül vermiş, canını vermiş bilim insanı, gazeteci, yazar, şairlerimizin bilgi ve düşünceleri bizlere ışık tutmaktadır.
Biliyoruz ki, bu yolda mücadele edenlerden, Aydınlık gelecekten ,Gerçeklerden korkanlar, bu korkuyla da baskı, zulüm, ölüm emirlerini yağdırdılar. 


Sabahattin Ali’yi, Muammer Aksoy'u, Abdi İpekçi' yi, Çetin Emeç'i, Bahriye Üçok'u, Turan Dursun'u,
Musa Anter’i, Onat Kutlar'ı, Ahmet Taner Kışlalı'yı ve Metin Göktepe’yi katlettiler. 
Ankara’nın ortasında Uğur Mumcu’yu bombaladılar.


“Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda ‘mezar
taşı’ gibi susmamasıdır.” diyen Uğur Mumcu, karanlık odakların hedefi haline geldi. 
Gerçeklerin ortaya çıkmasını hazmedemeyenler onu katlederek düşüncelerini, fikirlerini ve ideallerini de yok edeceklerini sandılar. 
Uğur Mumcu, yıllar önce bizlere , bugün ülkemizin geldiği noktayı, Demokrasiyi seçim sandığına kapatan iktidarı işaret etmişti.
Usta gazeteci şöyle diyordu;
Bir toplum böyle çöker işte…
Devletin yerini kaba kuvvet alır, susulur,
Yasanın yerini din tarikat alır, korkulur,
Yolsuzluklar, cinayetler birbirini izler, 
eller kollar bağlanıp götürülür. 
Susulur..
evgili dostlar,
Uğur Mumcu, bir bilim adamı titizliğiyle ‘tarikat, cemaat ve şeriat’ örgütlerinin karanlık ilişkilerini araştırıp bizleri bilgilendirmeye, uyarmaya çalışmıştı. Bu yüzden katledildi. Uğur Mumcu, “Toplumu ayakta tutan temel dayanaklardan biri, adalet duygusudur . Bu duygu bir kez yara aldı mı demokrasinin temelleri sarsılmıştır,” demişti. Bu yüzden katledildi.
Uğur Mumcu, “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz!” demişti. 
Toplumun aydınlanmasını istemeyen karanlık güçler tarafından bu yüzden katledildi.
Uğur Mumcu, gerçekleri değiştirmeye çalışan bütün güç odaklarına karşı, doğrudan, hakikatten,
gerçekten yana olmayı yalnızca bir gazetecilik faaliyeti değil, bir yaşam prensibi olarak görerek yaşadı.
Çünkü o; 
Demokrasi, hukuk ve özgürlüğün ancak ve ancak özgür, bağımsız bir vatanla mümkün olabileceğini
biliyordu.
O, ulusal bağımsızlığın, laik demokratik düzenin kalpaksız kuvayı milliyecisi, sakıncalı piyadesiydi,
Bütün bu sebeplerden dolayı Uğur Mumcu’yu anmak demek: 
Atatürk’ü anmaktır. 
Antiemperyalist olmaktır. 
Cumhuriyetçi olmaktır. 
Emekçilerden, ezilenlerden yana olmaktır. 
Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’nden yana olmaktır.
Bizler bugüne kadar olduğu gibi, bugün ve sonraki yıllarda da Uğur Mumcu’yu anmaya, anlamaya
devam edeceğiz. 
Bir toplumda adalet ve demokrasi, ancak, dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye,
haksızlığa direnen yurttaşların çoğalmasıyla yerleşebilir.
Bu güçlerle mücadelemiz ülkemiz aydınlığa ulaşana dek sürecektir.
Bu mücadele, Hak, hukuk, Adalet mücadelesidir,
Bu mücadele, Açlık sınırının altında yaşamaya çalışan emeklilerin mücadelesidir,
Bu mücadele, okullarına aç giden ufacık yavruların mücadelesidir,
Bu mücadele, stajda iş kazası geçiren çocuk işçilerin mücadelesidir,
Bu mücadele, her gün onlarca can yitirdiğimiz iş cinayetlerine karşı verilen mücadeledir,
Bu mücadele, her gün katledilen kadınlarımızın mücadelesidir,
Bu mücadele insanca yaşam mücadelesidir,
Bu mücadele, Faşizme karşı çağdaş, laik, demokratik Türkiye mücadelesidir,
Bu mücadele yaşasın tam bağımsız Türkiye diyenlerin mücadelesidir,
Bu bizim mücadelemizdir.
“Kimi ölüler bize ne kadar yakın, yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü,” diyen Uğur Mumcu'yu
Unutmadık unutmayacağız, unutturmayacağız 
Bir gün, mezarlarımızda güller açacak, vurulduk ey halkım unutma bizi...
Bir gün, sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak, vurulduk ey halkım, unutma bizi’’ 
Uğur’lar olsun yiğit insan…
Aynı zamanda bugün ölüm yıldönümleri olan İsmail Cem ve Diyarbakırda şehit edilen Gaffar Okanı da
saygı ile anıyoruz. Ruhları Şad olsun.