CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar, aylardır İBB borsası soruşturmaları, AKP ve MHP’ye yakın bazı isimlerin ihracı ya da tutuklanması ve “kıyı belediyelere de operasyon düzenleneceği” iddiaları eşliğinde devam ediyor.

Evrensel’den Cihan Çelik’e konuşan Gazeteci Bahadır Özgür, son gelişmeleri değerlendirerek iktidar blokunun içinde yargı üzerinden bir bilek güreşi yaşandığını söyledi. Özgür, çatışmanın piyonlar üzerinden yürütüldüğünü ancak siyasi ilişkiler ve çıkarların birleşmesi nedeniyle tarafların birbirini kolayca tasfiye edemediğini belirtti.

Bahadır Özgür AKP’nin, MHP’nin operasyonların ‘sürece’ verdiği zarar nedeniyle buna açıktan itiraz etmesine rağmen, CHP’yi toplumsal muhalefetin ana omurgası olmaktan çıkarma ve rant ihtiyacı için belediyeleri ele geçirme operasyonlarını sürdürmek istediğine dikkat çekiyor.

'AKP VE MHP ARASINDA YARGI ÜZERİNDEN BİR HESAPLAŞMA YÜRÜYOR'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in avukat ve savcıların “itiraf et, para ver, içeri tıkılmaktan kurtul” sistemi ile çalıştığını iddia etmesi sonrası gündeme gelen İBB Borsasının ne yeni ne de tek bir merkezi olduğunu ifade eden Özgür, “3-4 yıl önce büyük uyuşturucu kaçakçılarının tahliye edilmesi, dosyalardan kurtarılmasına da tanık olmuştuk. İBB soruşturmasında da böyle bir çıkar ağının kurulduğu, tutuklanan kişilere yoğun olarak tekliflerde bulunduğunu duyuyorduk. Şimdi bunun karakteri ortaya çıkmaya başladı. Yargıda böyle bir borsa var, geçmişte FETÖ Borsası olarak gördüğümüz çıkar ilişkisi burada da yer alıyor. Bunu sadece İBB Borsası olarak sınırlamak hata olur. Çünkü son dönemde ortaya çıkan gelişmelere baktığımızda bunun iktidar mimarisi içindeki bir tür yargı üzerinde çekişme, bilek güreşi, düello olduğu anlaşılıyor” diye konuştu.

‘EKONOMİDE, DIŞ POLİTİKADA, KOMİSYONDA İŞLER RAHAT İLERLEMİYOR’

MHP’nin operasyonların sınırlandırılmasını istediğini, ancak AKP’nin ise operasyonları sürdürmek istediğini belirten Özgür, şöyle devam etti:

“AKP ya da Saray iktidarı CHP merkezli muhalefete yönelik operasyonları sürdürme niyetinde. Bu bir plan dahilinde işliyor. 2024 seçimleri sonucunda karar verilmiş bir süreç. CHP'yi en azından belli sınırlar altına indirene kadar, toplumsal muhalefetin ana omurgası olmaktan çıkartana kadar sürdürmek niyetinde. Diğer yandan Türkiye tek bir siyasi olay üzerinden yürümüyor. Pek çok yürümeyen başlık var. Ekonomide, dış politikada, PKK ile silah bırakma konusundaki müzakerelerde ve kurulan komisyonda o kadar da huzurlu rahat ilerlemiyor işler. Dolayısıyla Bahçeli 19 Mart sonrası defalarca söyledi, bu operasyonların hemen sonuca ulaştırılmasını istiyor. Çünkü şunu görüyor; kendisini garantör gördüğü sürecin toplumun gündemine girmediğini, sosyal tabana ulaşmadığını, bunun ana nedeninin de CHP'ye yönelik operasyonların siyaset gündemini belirlemesi olduğunu ve bunu için bir an önce bitirilmesini istiyor. Operasyon işinin sınırlarını aştığını, kurulan masaya zarar verdiğini düşünüyor. İkisinin aynı anda yürümediğini görüyor ve gizli saklı değil direk mesajlar veriyor.”

'SİYASİ İLİŞKİLER ÇIKARLARLA BİRLEŞTİĞİ İÇİN SİMBİYOTİK BİR HALE GELDİ'

Özgür, MHP ile AKP arasında hukuk üzerinden yaşanan bu hesaplaşmanın saflarının da taraflarının da her zaman net olmadığını vurguladı:

“En son Aziz İhsan Aktaş'a suikast iddiasıyla yapılan organize suç örgütü operasyonuna bakıyoruz. Başındaki isim Selahattin Yıldız MHP yakınlığıyla çok iyi bilinen, MHP Genel Merkezi'nde Bahçeli ile görüşen bir isim. Hatta Alaaddin Çakıcı'nın çevresi sahip çıktı. Ama onun suç örgütünün yöneticileri olarak alınan iki Avukat Cem Duman ve Semra Alık’ın AKP'lilerle de çok yakın siyasi ilişkilere sahip olduğu ya da ticari ilişkilere sahip olduğu ortaya çıkıyor. Yani bu bir MHP'li çetedir ya da bu bir AKP'li çetedir diye bir ayrım yapmak olayı kavramayı engelliyor. Bir de biz iktidar mimarisini sadece AKP-MHP, iki partinin koalisyonu olarak gördüğümüz için aşağıda ortaya çıkan çeteleşmede de aynı netlikte bir siyasi tablo arıyoruz. Bu hata olur. İktidar mimarisi çok uzun süredir iki partinin koalisyonuyla geliyor ama nihayetinde hem kendi içinde hem aşağı doğru pek çok çıkar odağı klikler, güç odakları, sermaye yapısı ile devasa bir organizmadan bahsediyoruz. Çok uzun süreli bir iktidar olduğu için, bu siyasi ilişkiler çıkarlarla birleştiği için simbiyotik bir hale de geldi. Dolayısıyla sert süren siyasi hesaplaşma aşağıda çok sınırlarını aşarak ilerleyemiyor. Ancak bir bilek güreşi düello düzeyinde kalıyor. Kimse kimsenin kellesini o kadar kolay alamıyor bu ilişkilerden dolayı.”

‘AKP’YE KARŞI MHP'NİN BİR HAMLE YAPMASI BEKLENTİSİ REJİMİ ANLAMAMAK DEMEK’

Bahadır Özgür, CHP’ye ve CHP’li belediyelere yönelik ‘yolsuzluk’ iddiasıyla yürütülen operasyonların sadece siyaseten değerlendirilmesinin de hata olduğunu kaydetti:

“AKP 2019'da büyükşehirleri kaybetti. 2024'te Anadolu'daki büyükşehirlerin tamamını kaybetti. AKP'nin elinde büyükşehir namına kalanlar Konya, Kayseri, Samsun kaldı neredeyse... Ama bunlar hem halkla yapılan ‘alışverişi’ hem de genel olarak kendi etrafına ördüğü siyasi çıkar ilişkilerini sürdürmek için yetersiz. O yüzden operasyonlar aynı zamanda o verimli makinenin muhalefetin eline geçmesini engellemeye, elinden almaya dönük aynı zamanda. Dolayısıyla bu operasyonların genişlemesini bekleyebiliriz."

'KLİK ÇATIŞMALARI BU REJİMİN DOĞAL BİR KARAKTERİ'

MHP'nin işlerin düzeltilmesine yönelik hamle yaptığı yönündeki yorumları değerlendiren Özgür, “Ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Geriye doğru bakalım; birkaç yıl önce Sinan Ateş cinayetinde bu sefer MHP çete olarak ilan edildi. Yani MHP'nin bu çeteleşme üzerinden hakim olma karakterinin son vermesi gerektiğine dair AKP'ye yönelik çağrılar yapılıyordu. Şimdi tam tersi yapılıyor. Bu sefer AKP’ye karşı MHP'nin bir hamle yapması isteniyor. Dolayısıyla halkın kafası karışıyor. Bu rejimi, rejimin işleyişini anlamamak demektir. Rejim sadece partilerden oluşan ve belli protokollerle, kurallarla, yapılarla ilerleyen, işleyen bir sistem olmaktan çoktan çıktı. Bu sadece partilerle değil, partilerin etrafına bürokratik, siyasi, toplumsal, sermaye ağlarıyla da örülmüş ve iç içe geçmiş bir yapı. O yüzden aralarında bir sevgi ve güven bağı olduğu için işlemiyor. Tam aksine, klik çatışmaları bu rejimin doğal bir karakteri.” dedi.