DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, ülkenin gündemindeki yeni anayasa girişimleri, olası bir erken seçim takvimi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine ilişkin görüşlerini paylaştı.
Yeni Anayasa Tartışmalarının Tek Hedefi: Erdoğan'ın Adaylığı
Babacan, iktidarın yıllardır "yeni anayasa" söylemini kullandığını ancak somut bir madde dahi ortaya koyamadığını belirterek, bu sürecin ardındaki asıl niyeti sorguladı.
"Eğer bir şekilde Erdoğan'ın tekrar aday olmasının önünü açacak bir formül aranıyorsa eğer bu formül anayasa değişikliğiyle yapılamazsa o zaman ne olacak? Seçim biraz erkene alınacak. Biraz erkene alınacak ki o da Meclis kararıyla Erdoğan tekrar aday olabilsin. Şu anda tamamen öncelikleri bu."
Babacan, partisinin ve Altılı Masa'nın zamanında 84 maddelik ayrıntılı anayasa değişiklik paketi hazırladığını hatırlatırken, iktidarın ise tek bir madde bile getirmediğini ifade etti. İktidarın niyetinin "mümkünse bu dönem sınırını kaldırmak" olduğunu öne sürdü.
Başkanlık Sistemi ve Muhalefetin Rolü
Babacan, Erdoğan’ın "Başkanlık sistemini daha da tahkim edeceğiz" sözlerini eleştirerek, "Zaten basının, sivil toplumun, muhalefetin canını okuyorsunuz. Başkanlık sistemi ile beraber başkanlık sisteminin verdiği yetkilerle beraber daha da tahkim edip ne yapacaksınız yani?" diye sordu.
DEM Parti heyetine bir "imtihan" uyarısı yaptığını belirten Babacan, iktidarın Kürt sorununun çözümüne dair bazı vaatler karşılığında, DEM Parti’nin desteğiyle Erdoğan'ın istediği görev süresi değişikliklerini içeren bir anayasa paketi getirebileceği tahmininde bulundu.
Erken Seçim İhtimali ve Erdoğan’ın Risk Algısı
Erken seçim ihtimalini de değerlendiren Ali Babacan, mevcut siyasi tabloya bakıldığında risk alınmayacağını düşündüğünü belirtti:
"Erdoğan’ın kaybedeceğini ya da zayıflayacağını bile bile ülkeyi seçime götüreceğini zannetmem. Yani şu anda ibre pek iktidardan yana görünmüyor. Şu anda iktidarın desteği zayıf. Böyle bir durumda risk almaz diye tahmin ediyorum."
Babacan, en geç tarih olan 2028 takvimi yaklaştıkça, "Bir yılımı yakarım ama 5 yıl kazanırım" mantığıyla seçimi öne çekme senaryolarının gündeme gelebileceğini, ancak bunun dahi Meclis kararıyla Erdoğan'ın aday olabilmesi amacıyla yapılacağını dile getirdi. Referandum yöntemini ise "riskli iş" olarak gördüğünü ve Erdoğan’ın meşruiyetini tekrar sorgulatacak bir referandumu tercih etmeyeceğini savundu.
Erdoğan’ın ABD Ziyareti: "Verdik Ama Ne Aldık Bilmiyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretini ticari ve siyasi açıdan eleştiren Babacan, Türkiye'nin ABD'den ithal edilecek bazı ürünlere (otomobil, pirinç, tütün, alkollü içecekler vb.) vergi indirimi yaptığını hatırlatarak, bunu "peşinen avans ödemesi" olarak niteledi.
Babacan, ziyaretin bilançosuna dair şu tespiti yaptı:
"Verdiklerimizi biliyoruz da hepsi anlaşma çünkü imzaladık. Bazılarını avans verdik, bazılarını imzaladık, verdik ama ne aldığımızla ilgili bir şey yok."
F-35, F-16 tedariki ve KAAN projesinin motoru gibi kritik konularda somut bir gelişme olmadığını belirten Babacan, Erdoğan'ın ABD'de asıl olarak "meşruiyet" arayışında olduğunu iddia etti. Babacan, "Bu meşruiyet arayışı ve Amerika'nın Erdoğan'ın asıl değerlerinin meşruiyet olduğu konusundaki teşhisi alenileştirmesi ülkemiz açısından da demokrasimiz açısından da gerçekten çok acı," dedi.
Gazze Meselesi ve Muhalefet Stratejisi
Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında Gazze'den hiç bahsetmemesini de eleştiren Babacan, hükümetin Gazze konusundaki samimiyetinden emin olmadıklarını söyledi.
Muhalefetin gelecekteki stratejisi hakkında ise Babacan, "Yeni Yol" olarak iki kutuplu siyasete mecbur kalmak istemediklerini vurguladı. 2023 seçimlerinde Altılı Masa'nın aldığı desteğin 2 artı 2'nin 4 etmediğini, AK Parti'den kopan seçmenin CHP logosuna oy veremediğini belirterek, önümüzdeki seçimler için CHP'nin yanında güçlü bir muhalefete daha ihtiyaç olduğunu düşündüklerini ifade etti.