Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, Tivi6 kanalında yayınlanan "Başkanlar Konuşuyor" programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Selahattin Demirtaş, Can Atalay ve Osman Kavala gibi isimlerin haksız yere cezaevinde tutulduğunu ifade eden Babacan, yargı sistemindeki aksaklıkların giderilmesinin sanılandan daha kolay olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda yemin töreninin hemen ardından sisteme sadece iki cümlelik bir mesaj vererek düzeni sağlayacağını belirten Babacan, yargı mensuplarına "Arkadaşlar artık size telefon yok, not kağıtları falan yok. Yasa ne diyorsa, vicdanınız ne diyorsa onu yapacaksınız" denilmesinin yeterli olacağını söyledi. Bu duruşun sergilenmesi halinde baskı unsurlarının ortadan kalkacağını ve sistemin hızla işlemeye başlayacağını kaydetti.
SİSTEME VERECEĞİM İKİ ÜÇ CÜMLELİK TALİMAT İLE DÜZELTİRİM
Programda Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran'ın gözaltına alınma yöntemine tepki gösteren Ali Babacan, yurt dışından çağrıldığında kendi rızasıyla gelen bir iş insanının evine polis gönderilmesinin adalet duygusuna zarar verdiğini ifade etti. Babacan, "Bir telefon ararsınız, şu saatte sizi adliyeye bekliyoruz dersiniz. Yurt dışından gelen birisi evinden adliyeye mi gelmeyecek? Niye evine polis gönderiyorsun?" sözleriyle uygulama biçimini eleştirdi.
Ekonomi yönetimi döneminden bir anısını paylaşan Babacan, kendisinden sonra kabinede görev alan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) üyesi bir bakanla asansörde yaşadığı diyaloğu aktardı. İsim vermediği bakanın kendisine, "Valla bakanım öyle bir miras bıraktınız ki yiyoruz yiyoruz bitmiyor" dediğini belirten Babacan, bu mirasın artık tükendiğini söyledi. Asgari ücretin 28 bin lira, en düşük emekli maaşının ise 16 bin lira seviyesinde olmasının bu durumun kanıtı olduğunu vurguladı.
Kendi bakanlığı döneminde kurulan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yasasına da değinen Babacan, kurumun kuruluş amacından saptığını belirtti. TMSF'nin asıl görevinin batık varlıkları hızla satıp hazineye devretmek olduğunu hatırlatan Babacan, kurumun günümüzde Türkiye'nin en büyük holdingine dönüştüğünü ve şeffaf olmayan bir yapıya büründüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sanal bahis ve kumarın durdurulması için çağrıda bulunan Babacan, bu işin tek bir imza ve talimatla çözülebileceğini ifade etti. Devletin elektronik ortamdaki hareketleri kontrol edebilecek teknik altyapıya sahip olduğunu vurgulayan Babacan, ödemeler sistemi üzerinden yapılacak bir engelleme ile sanal kumarın 24 saat içinde sonlandırılabileceğini söyledi.
Enflasyonla mücadele yöntemlerini de eleştiren Ali Babacan, hükümetin "beklenen enflasyon" kavramı üzerinden dar gelirlinin hakkını gasp ettiğini belirtti. Türkiye'deki enflasyonun temel sebebinin yüksek talep değil, maliyet artışı olduğunu ifade eden Babacan, yanlış teşhis ve tedavi yöntemlerinin asgari ücretliyi ve emekliyi zor durumda bıraktığını sözlerine ekledi.