Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvin gezisinde bir yurttaşın, “35 yıllık elektronikçiyim. Böyle bir dönem görmedik. Sabahleyin dükkânı açıyoruz, hangi ödemeyi yarın yapacağız diye düşünüyoruz. Bir Maliye Bakanımız var ‘Düzelttik. Kur korumalı bir şeyler yaptık’ dedi” sözleri ile yakındı. Babacan da “Merkez Bankası’nın döviz rezervini arka kapıdan cayır cayır sattılar” dedi. Bunun üzerine yurttaş “Kandırıyorlar” yanıtını verdi. Babacan’ da “Swap anlaşmalarıyla buldukları parayı da geçen aralıktan bugüne kadar 60 milyar dolar daha sattılar. Satılan rakam 190 milyar doları geçti” diye konuştu.

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, cuma günü Artvin’e gitti. DEVA Partisi’nin bugün servis ettiği ziyaret görüntüsünde Babacan’ın gittiği bir çay bahçesinde Artvinlilerin enflasyon ve ekonomik krize ilişkin sorularını yanıtladığı görülüyor.

YURTTAŞ: "BÖYLE BİR DÖNEM GÖRMEDİK, BİZİ KURTARIN"

Ekonomiden şikayet eden bir yurttaşla Babacan arasında şu diyalog yaşandı:

- Yurttaş: 35 yıllık elektronikçiyim. Böyle bir dönem görmedik. Sizin döneminizde bakanken her şey çok güzel gidiyordu. Ne oldu bu ekonomiye? Bu nasıl düzelecek. Bizi kurtarın. Başka bir şey söylemeye gerek yok. Sabahleyin dükkânı açıyoruz, hangi ödemeyi yarın yapacağız diye düşünüyoruz. Bir Maliye Bakanımız var, bir şeyler söylemişti, üç dört ay önce ‘Düzelttik. Kur korumalı bir şeyler yaptık’ dedi.

- Babacan: Merkez Bankası’nın döviz rezervini arka kapıdan cayır cayır sattılar. Ne için? ‘Bak ne güzel ekonomiyi yönetiyoruz, kur artmıyor’ dedirtmek için.

“KANDIRIYORLAR”

- Yurttaş: Kandırıyorlar

“SATILAN RAKAM 190 MİLYAR DOLARI GEÇTİ. GİZLİ SAKLI YAPIYORLAR”

- Babacan: Onu bitirdiler, sonra gittiler swap anlaşmalarıyla para buldular. Swap anlaşmalarıyla buldukları parayı da geçen aralıktan bugüne kadar 60 milyar dolar daha sattılar. Satılan rakam 190 milyar doları geçti. Gizli saklı yapıyorlar. Merkez Bankası, bizim dönemde, 13 yıl boyunca sadece 8 milyar dolarlık satış yaptı. Yaptığı her satışı o gün ‘Ben bugün bu kadar döviz sattım’ diye ilan etti. Bunlar 190 milyar dolarlık döviz sattılar, hiçbir şey söylemiyorlar. Onu da biz ne yapıyoruz işi bildiğimiz için, devletin ve özel sektörün piyasa rakamlarından topluyoruz, çıkarıyoruz, buluyoruz. Bakıyoruz ki 190 milyar lira yok olmuş. Arka kapıdan satılmış. Oradan hesap ediyoruz. Merkez Bankası hala bunu açıklamıyor. Doğru hesaptan kaçar mı ya? Yaptığın iş doğruysa çık, açıkla. ‘Ben bugün 5 milyar dolar sattım’ de. Niye gizli saklı yapıyorsun?

- Yurttaş: Bugün 17 bin 500 lira dolar Sayın Bakanım. Biz dolarla ödemelerimizi yapıyoruz.

“DOLAR KITLIĞI OLUNCA DOLARIN FİYATI ARTIYOR. ÇOK BASİT HESAP”

-Babacan: Sata sata tükettiler doları. Dolar tükenince, dolar kıtlığı olunca doların fiyatı artıyor. Çok basit hesap”

BABACAN: “HAVUZUN DİBİNDE ÇOK DELİK VAR DELİĞİ KAPATTIK MI SU DOLMAYA BAŞLAYACAK”

Babacan, bir başka yurttaşın “Bu hazine boşaldı ya… Bunu nasıl doldurmayı düşünüyorsunuz?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Sorun ne biliyor musun? Havuzun dibinde çok delik var, çatlak var. Su oradan kaçıyor. Deliği, çatlağı kapattık mı zaten hemen su dolmaya başlayacak. Delik, çatlak ne demek? Haksız, hukuksuz ihaleler demek. Delik, çatlak; 5-10 yerden maaş almak demek. Adam kayırma demek.”

“ALTILI MASA PARLAMENTER SİSTEM İSTİYOR”

Babacan, bir yurttaşın “Altılı masa geldiğinde ne yapacak?’ diyor. Bunu halka anlatmak lazım” sözleri üzerine şunları söyledi:

“Altılı masa parlamenter sistem istiyor. Altılı masa şu ana kadar parlamenter sistem çalıştı. Bir de seçim güvenliği çalışıyor. Bunun dışında şu anda altılı masanın çalıştığı bir konu yok. Ama biz ne yapıyoruz? Biz DEVA Partisi olarak her şeyi çalışıyoruz. Hukuk, adalet, ekonomi çalışıyoruz. Hepsini çalışıyoruz. İki tane krizi çözen ekip biziz. 2001-2002 krizini biz çözdük. 2008 krizini biz çözdük. Çözdük, yine çözeriz inşallah.”

“HİKMET İMZADA DEĞİL, HİKMET KADROLARDA”

“34 yıllık enflasyonu iki yılda tek haneye indirdik. Millî geliri 3 bin 500 dolardan 12 bin 500 dolara çıkarttık. İhracatı aldık 36 milyar dolardan 132 milyar dolara çıkarttık. Biz böyle anlatınca, Sayın Erdoğan bana ‘İmza atmasaydım yapamazdı’ diyor. Ben de diyorum ki, hikmet imzadaysa dört yıldır bütün imza sahibi sendin üstelik tek imza sahibi sensin. O imzayı at; enflasyonu ve faizi düşür. Ama 4 yıldır olmuyor. Demek ki hikmet imzada değil. Hikmet kadrolarda.”

“GENÇLERİN ‘BEN KÖYÜMDE KALAYIM, İYİ BİR GELİR SAĞLARIM, HAYATIMI KURTARIRIM’ DİYE ÜMİT ETMESİ LAZIM”

Babacan, bir yurttaşın “Halk hep şehre indi köyde kimse kalmadı” sözleri üzerine ise Babacan şu açıklamayı yaptı:

 “Gençlerin tarımı merak etmesi lazım. Onun için tarım liselerini önemsiyoruz. Şehirdeki hayatı aynen köye getirmek çok zor. Ama en azından gençlerin ‘ben köyümde kalayım, çiftçilik, hayvancılık yapayım. İyi bir gelir sağlarım. Hayatımı kurtarırım’ diye ümit etmesi lazım. Onlara bir gelecek sunmak lazım. Gençler şimdi ne yapıyor? Anasına babasına bakıyor; gübre, mazot katlaya katlaya artmış. Babası ‘Ben zarar ediyorum, çiftçilik yapmayacağım’ diyor. Babasının ‘Çiftçilik yapmayacağım’ diyen genç ‘geleceğimde çiftçilik yapacağım, hayatımı çiftçilik üzerine kuracağım’ diyebilir mi? Yapamaz yani. Onun için önce tarımı güçlendirmemiz, yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Tarım ayağa kalkmadan gençler küçük yerlerde kalmaz.”

“GİTMEK İSTEYİP DE GİDEMEYENLERİN ÜLKESİ OLDUK”

“Gençler küçük şehirlerden büyük şehirlere kaçmaya çalışıyor. Büyük şehirlerden de yurt dışına kaçmaya çalışıyor. Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk maalesef. Üzülüyoruz. Yazık.”