Haber: Feyza Çebi
Gezi Direnişi'nin 12. yıl dönümünde, Ankara Üniversitesi öğrencileri yürüyüş ve basın basın açıklaması gerçekleştirdi. Öğrenciler, Gezi Parkı direnişinde hayatını kaybedenleri anarken, gençlik mücadelesinin Gezi'nin mirasından güç alarak devam ettiğini vurguladı.
Açıklamada, 12 yıl önce Taksim Gezi Parkı'nın yıkılmak istenmesiyle başlayan ve iktidarın yasak ve saldırılarına rağmen üniversitelerden meydanlara yayılan Gezi ateşinin yakıldığı belirtildi. Direniş sırasında 7 kişinin polis saldırılarıyla hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı hatırlatıldı. Ankara Üniversitesi öğrencileri, "Kaybettiklerimizin öfkesiyle kampüsümüzde buluştuk. Ethem'in, Berkin'in, Ali İsmail'in ve kaybettiklerimizin hesabını sormak için 12 yıldır meydanlara onların direnişini taşıdık" ifadelerini kullandı. Öğrenciler, katiller ve azmettiriciler aklanırken, adaletin adliye koridorlarından gelmediğini bildiklerini ve bu nedenle Gezi'den bugüne direnişi her kampüsten sokağa ördüklerini dile getirdi.
Gezi Mirası, Boğaziçi'nden 1 Mayıs'a Gençlik Mücadelesini Besliyor
Geçtiğimiz 12 yılda Gezi şehitlerinin anısının ve sesinin mücadelede yaşatıldığını belirten öğrenciler, Boğaziçi Direnişi'nde her kampüsü birer direniş alanına çevirirken, halkların iradesinin gasp edilmesine, tutuklamaların ve yasakların sürmesine rağmen Gezi anısının mücadelelerinde yaşadığını ifade etti. 19 Mart'tan 1 Mayıs'a değin büyüyen gençlik mücadelesinin arkasında da Gezi'nin mirası yattığını vurgulayan öğrenciler, "Ali İsmail'in özgür düşleri ile, Berkin'in büyüyen mücadelesi ile, Ethem'in emeğiyle her bir sokağı adımladık, barikatlarda kol kola durduk" dedi. İşbirlikçi özel güvenlik birimlerinin orantısız şiddetine ve kampüslere örülen barikatlara rağmen anıları kampüslerden yaşattıklarını, Ali İsmail'in mücadelesinin Hacettepe'den Gölbaşı'na kadar kampüslerinde ses bulduğunu ve bu sesin yükselmeye devam edeceğini belirttiler.
"Gezi İktidara Korku Salmaya Devam Ediyor"
Basın açıklamasında, Gezi'nin bugün de iktidara korku salmaya devam ettiği ve iktidar sahipleri tarafından kriminalize edilmeye çalışılmasının nafile olduğu vurgulandı. Öğrenciler, "Biz Gezi'yi, Gezi tutsaklarını, hocalarımızı, sıra arkadaşlarımızı savunmaya devam edeceğiz" dedi. 19 Mart'ın bir Gezi'ye dönüşmesinden korkan iktidarın, yine öncelikle üniversiteye saldırdığı ve pek çok Ankara Üniversiteli öğrencinin hukuksuz ev baskınlarıyla gözaltına alındığı belirtildi. 1'i Ankara Üniversiteli, 2'si ODTÜ'lü olmak üzere 3 öğrencinin sokakları doldurduğu için 20 gün tutuklu kaldığı bilgisi paylaşıldı. Gezi'nin iktidarda yarattığı korku ile, 20 Mart Tandoğan direnişinin ardından kampüsün bir cezaevine çevrildiği ve demir parmaklıklar takıldığı ifade edildi. Ancak öğrencilerin, ne tutuklamaların ne de kapıya dikilen demirliklerin kendilerini yıldıracağını, 19 Mart'tan bugüne tutuklu bulunan tüm arkadaşlarını alacaklarını ve Gezi'den Beyazıt'a miras bildikleri mücadelede yan yana geleceklerini söylediler.
Açıklama, "Kampüslerden sokaklara Gezi şehitlerinin mücadelesiyle yürüyoruz, her adımımızda onları hatırlıyoruz. Katiller hesap verene, kaybettiklerimizin düşlerindeki özgür dünyayı gerçek kılana dek direnişimizi sürdüreceğiz" ifadeleriyle sona erdi.
Öğrenciler, bu yıl da Gezi'nin 12. yılında Gezi şehitlerinin öfkesiyle hesap soracaklarını ve meydanları dolduracaklarını duyurdu. Polis kurşunuyla katledilen Ethem Sarısülük'ü anmak için vurulduğu saatte, vurulduğu yerde; Güvenpark'ta saat 17.35'te buluşma çağrısı yapıldı ve tüm Ankara Üniversiteliler Gezi şehitlerinin anısını yaşatmaya davet edildi. Açıklama, "Gezi şehitleri ölümsüzdür!" sloganıyla tamamlandı.