Altının onsu, artan jeopolitik risklerin güvenli liman talebini güçlü kılmasının etkisiyle rekor tazelemeye devam ediyor. Bu yıla 2 bin 620 dolardan başlayan ons altın; jeopolitik gelişmeler, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetimi tarafından uygulanan gümrük tarifeleri ve küresel siyasi belirsizliklerin etkisiyle alış ağırlıklı bir seyir izledi. Bu gelişmelere ABD'de hükümetin kapanma ihtimalinin eklenmesiyle ons altındaki yükseliş ivme kazandı. Jeopolitik risklerin artmasının yanı sıra ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz oranlarında yeni indirimler yapılacağına işaret eden ekonomik verilerin etkisiyle altının onsu salı akşamı ilk kez 4 bin 500 doların üzerine çıktı. Güne pozitif seyirle başlayan ons altın 4 bin 525 dolara yükselerek tarihi zirvesini yeniledi. Bu yükselişle birlikte altın, artan küresel belirsizliklerin etkisiyle 2025 yılı içerisinde 52. kez rekor kırmış oldu.

JEOPOLİTİK RİSKLER GÜVENLİ LİMAN TALEBİNİ GÜÇLÜ TUTUYOR

Altının onsu yıl başından bu yana yüzde 71 oranında değer kazanırken, gümüş fiyatlarının da altın fiyatlarına paralel şekilde yükselmesi dikkat çekti. Spot piyasada ons başına yaklaşık 71 dolara yükselen gümüş, yıl başından bu yana yüzde 137 artış kaydederek, yüzde 71 artış gösteren altını geride bıraktı. Her iki değerli metalin de yüksek siyasi belirsizlikten destek aldığı ifade edildi. ABD ile Venezuela arasındaki gerilimin tırmanması ve Fed'in faiz oranlarını daha da düşürme olasılığı fiyatları yukarı çeken temel unsurlar arasında gösterildi. Analistler, dolar endeksindeki kısmi zayıflamanın ve merkez bankalarının alımlarının da altın fiyatındaki hareketi desteklediğini belirtti. Bazı yatırımcıların altın ve gümüşü belirsizlik dönemlerinde "güvenli liman" olarak görmesi nedeniyle bu metallere olan talebin 2025 yılında yüksek seyrettiği vurgulandı. Gümüşün elektromobilite, güneş enerjisi ve yapay zeka teknolojileri için önemli bir hammadde olması, bu metaldeki talebi ayrıca güçlendirdi.

MAKROEKONOMİK RÜZGARLAR GELECEK YIL DAHA DA YÜKSELİŞE İŞARET EDİYOR

ING Emtia Stratejisi Başkanı Warren Patterson, altının ons fiyatının 1979 yılından bu yana en güçlü yıllık performansını sergilediğini belirterek, yükselişin merkez bankalarının alımları ve stratejik varlık dağılımındaki yapısal değişimlerle desteklendiğini ifade etti. Patterson, makroekonomik rüzgarların gelecek yıl için de yükselişe işaret ettiğini ve altın fiyatlarının 2026'da yeni rekor seviyelere ulaşmasını beklediklerini kaydetti. OANDA Analisti Zain Vawda ise Rusya-Ukrayna, ABD-Venezuela ve İsrail-İran arasındaki çatışma risklerinin güvenli liman varlıklarına olan talebi güçlü tuttuğunu bildirdi. Vawda, ABD'den gelen istihdam ve enflasyon verilerinin beklentilerin altında kalmasının agresif faiz indirimi beklentilerini artırdığını, bunun da doları etkileyerek altın fiyatlarını yukarı çektiğini söyledi. Bullionvault Baş Analisti Adrian Ash, bu yılki fiyat artışının arkasındaki temel nedenin Trump politikaları olduğunu vurguladı.

DÜNYA ALTIN KONSEYİ VERİLERİ REKOR TALEBİ DOĞRULADI

Dünya Altın Konseyi (WGC) verilerine göre, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde küresel altın talebi 1313 tona ulaşarak rekor tazeledi. Bu artışta merkez bankalarının alımlarının yanı sıra borsa yatırım fonları, külçe ve sikke alımlarının etkili olduğu belirtildi. Analistler, yatırımcıların sanayileşmiş ülkelerin artan borç seviyeleri nedeniyle devlet tahvillerine güvensiz yaklaşmasının altını daha cazip hale getirdiğine dikkat çekti. Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya'ya uygulanan yaptırımların ardından, ülkenin altın rezervlerini serbestçe kullanabilmesinin diğer merkez bankalarını da benzer bir yola sevk ettiği hatırlatıldı. 2022'den bu yana yıllık yaklaşık 1000 ton altın satın alan merkez bankalarının, 2024 ve 2025 yıllarındaki rekor serisinin en önemli itici güçlerinden biri olduğu ifade edildi. WGC, altın fiyatlarının gelecekteki seyrinin ABD para politikası, küresel ekonomi ve jeopolitik risklerdeki gelişmelere bağlı kalmaya devam edeceğini vurguladı.