Mersin’in Mezitli ilçesinde 17 Kasım’da 60 daireli bir sitede Alevi yurttaşların yaşadığı en az iki evin kapısına sprey boyayla kırmızı çarpı çizdildi. Olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı.

Kapısı işaretlenen kişilerden biri polise verdiği ifadede “Bu işaretin Alevi olduğumuz için yapıldığını düşünüyorum” demişti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Ali Kenanoğlu, olayın üzerine Alevilere yönelik ırkçı saldırıları Meclis gündemine taşıdı.

Kenanoğlu, 2012 ve 2022 yılları arasında Alevilere yönelik tehdit ve saldırı içeren 42 vakanın akıbetinin açıklanmadığını vurguladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verilen soru önergesinde, Alevilere yönelik nefret söylemi, tehdit ve ev işaretlenmesi gibi ırkçı saldırıların artarak devam ettiği, söz konusu saldırılara ilişkin kamuoyuna aydınlatıcı bilgi verilmediğine dikkat çekildi.

Sessizlik saldırıları onaylamaktır

Yetkililerin etkin bir çalışma yürütmemesinden dolayı saldırıların arttığı ifade edilen önergede, bu durumun Alevilere düşmanlık besleyenlere cesaret verdiği belirtildi.

2012 yılından bu yana toplam 42 saldırının gerçekleştiği vurgulanan önergede, “En kısa zamanda güçlü bir irade ortaya konulmazsa, Sivas, Maraş, Çorum gibi Alevi katliamlarının acısını ve öfkesini üzerinden atamamış Alevi toplumunun, benzer trajedileri bir daha yaşama riski taşımaktadır” denildi.

Mersin’deki ırkçı saldırı hatırlatıldı

Ayrıca önergede 17 Kasım’da, Mersin’de Alevi ailelerin oturduğu evlerin kapısının kırmızı boya ile çarpı çizilmesi hatırlatıldı. Bu arada olayla ilgili açıklama yapan Mersin Valiliği, olayın ‘herhangi bir ideolojik boyutu olmadığını’ savunarak, ırkçı saldırıyı “komşular arası park anlaşmazlığı” olduğunu iddia etti.

Sorular

Konuyla ilgili bakanlığa yönlendirilen tüm soru önergelerinin cevapsız kaldığı vurgulanan önergede, şu sorular soruldu:

*Yukarıda belirtilen olaylar birlikte, kamuoyuna yansıyan bilgilerin yer aldığı 42 vaka ile ilgili ne tür bir işlem yapılmıştır, faili tespit edilenler hangi vakalardır?

*Bu 42 vakadan faili tespit edilenlere nasıl bir işlem yapılmıştır?

*Bütün bu sorularımız neden cevapsız bırakılmaktadır?