Genel Kurul’da söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin önerinin gerekçesini şu sözlerle açıkladı:

‘DERDİMİZ ADALET, DERDİMİZ GENÇLERİMİZ’
Genel Kurul’da söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin önerinin gerekçesini şu sözlerle açıkladı: “Derdimiz bağcıyı dövmek değil, derdimiz üzüm yemek. Derdimiz bağcıya yanlışını, hatasını bir kez daha hatırlatmak. Derdimiz adalet, derdimiz gençlerimiz. Kayırmacı düzeninize isyan eden gençlerimiz. Mülakat zilletinin bataklığında boğulan çaresiz kalan, gelecek karamsarlığına kapılan gençlerimiz. Umudu yurt dışında aramak zorunda kalan gençlerimiz ve ne acıdır ki ülkesine gönül koyan gençlerimiz. Bir genç ülkesine neden gönül koyar? Eğer adaletsiz, kayırmacı bir düzen varsa bir genç ülkesine gönül koyar. Eğer hak eden değil, torpili olan sınavı kazanıyorsa bir genç ülkesine gönül koyar. Eğer umudu çalınıyorsa eğer dayısı yok diye emeği çalınıyorsa, emeği yok sayılıyorsa sınavı kazanamıyorsa bir genç ülkesine gönül koyar. Bu gençler bizim, bu gençler ülkemizin geleceği. Bu gençler cumhuriyetimizin yüzüncü yılını iki yüzüncü yılına taşıyacak gençler. Bu gençler sizden hiçbir şey istemiyorlar. Sadece adalet istiyorlar. Sizden torpil istemiyorlar, eşit şartlarda yarışmak istiyorlar. Torpili olanın değil hak edenin kazandığı bir sistem istiyorlar. Kayırmacı mülakat sisteminin kaldırılmasını istiyorlar. Cumhurbaşkanının Meclis öncesinde verdiği sözü tutmasını istiyorlar.

‘TÜM MESELE HAKKANİYETSİZ MÜLAKAT ZİLLETİ’
Bütün mesele hakkaniyetsiz mülakat zilleti. Sayın Cumhurbaşkanı seçimden önce bir söz verdi değil mi? Geçen günlerde de, ‘söz verdiysek yaparız’ gibi bir ifade kullandı. Ancak Milli Eğitim Bakanı çıktı, ‘mülakat gibi mülakat yapacağız’ dedi. Kendinden önceki dönemleri yok sayan, eleştiren bir anlayışla kendinden önce ‘mülakat gibi mülakat’ yapılmıyor muydu? Gençlerin hakkı mı yeniyordu? Bu sözü sayın bakan söylemiş midir yoksa söyletilmiş midir? İyi polis kötü polis rolüne mi bürünülüyor? Bunu kamuoyunun takdirine sunuyorum.