HABER- Fatoş Erdoğan

14 yıl önce Davutpaşa’da kaçak maytap atölyesindeki patlamada yaşamını yitiren 21 kişi için Adalet Arayan İşçi Aileleri, patlamanın gerçekleştiği Zeytinburnu'nda anma etkinliği düzenledi.

İstanbul Davutpaşa’da Emek İşhanı’nda kaçak bir havai fişek atölyesinde 31 Ocak 2008 tarihinde büyük bir patlama meydana geldi. Patlamada 21 kişi öldü, 115 kişi yaralandı. 10 kişi hakkında dava açıldı. Dava süresince dört hakim ve iki savcı değişti. Bakanlık ve belediye başkanlarından sadece Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın sanık olduğu davanın sonucunda verilen cezalar ya para cezasına çevrildi ya da ertelendi.

'14 yıldır adalet arıyoruz' pankartıyla patlamanın olduğu yere 'iş kazası değil cinayet' sloganıyla yürüyüş gerçekleştiren Adalet Arayan İşçi Aileleri, patlamanın gerçekleştiği yerde kaybedilenlerin anısına saygı duruşunda bulundu basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasını patlamada eşi Gülhan Çabuk'u kaybeden İdris Çabuk okudu:


"31 Ocak 2008’de Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlama ve sonrasındaki yangında hayatını kaybeden canlarımızı anmak üzere, Davutpaşa patlamasının 14’ünci yıldönümü dolayısıyla buradayız.

Öncelikle iş cinayetlerinde ekmeğini kazanmak için çalışırken hayatını kaybetmiş işçi kardeşlerimizi ve 31 Ocak 2008’de Davutpaşa’da meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle yitirdiğimiz: Aslan Doğan (35), Gülhan Çabuk (31), Haciyev Sehriyar Recepoğlu (24), Halit Alkan (22), Hasan Akhun (26), Heybettullah Güleç (18), Hüseyin Tayranoğlu (38), Kadir Cesur (33), Kazım Nişli (17), Lezgi Şimşek (43), Mehmet Coşkun (28), Metin Erdoğan (39), Niavroz Mamadov, Orhan Saday (26), Ömer Boyraz (20), Ömer Vural (44), Semra Bakkal (37), Sevdat Çelik (22), Yaşar Kara (37) ve Zübeyir Bal’ı (46), saygı ve rahmetle anıyoruz.

NE OLMUŞTU?

31 Ocak 2008’de Davutpaşa’da iskan ruhsatı olmayan binada, yine ruhsatsız bir maytap atölyesinde meydana gelen patlama ve sonrasındaki yangında 20 işçi 1 işveren olmak üzer 21 kişi hayatını kaybetmiş. 130 kişi ise yaralanmıştı.

. İşte ta o günden bu yana 14 yıldır kaybettiğimiz canların yokluklarını her daim hissettik, her bir an yüreğimizi dağladı.  Acılarımız ortak adalet arayışında bizi birleştirdi. 

Ne istedik?

 ADALET! 

Yıllarca, görevini yerine getirmeyenler, ihmali olanlar sanık olsun, yargılansın diye uğraştık. 

Sanık oldular, bu seferde adil ve etkin yargılama süreci oluşsun diye çabaladık. 

Bu da yetmedi, kaybettiğimiz canlarımızı geri getirmese de '”ihmali de, ihlali de olanın yanına kâr kalmasın, yeni iş cinayetleri olmasın” dedik. Yargılamanın tamamlanmasını istedik. 

14 yıl boyunca, acılarımızın bizi ADALET mücadelesinden soğutmasına izin vermedik.

14 yılda; 

* Ceza davasının açılması için 34 hafta taksim tramvay durağında her pazar ADALET nöbeti tuttuk.

* OSTİM/ İVEDİK patlamaları, KOZLU ve SOMA madenlerindeki katliamlar, Eskişehir, Van Bayram Otel, Arka Sıradakiler Dizi Seti, BEDAŞ, BOTAŞ, Gemlik Gübre, Milas AKFEN katliamı gibi iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin yakınlarını ziyaret ettik. Adalet mücadelelerine destek olduk.

* Adalet Mücadelesi sürdüren ailelerle birlik olduk. Her ayın ilk pazar günü Galatasaray meydanında 97 AY VİCDAN VE ADALET nöbeti tuttuk.

* Davamızın her duruşmasına bizzat adliyeye giderek katıldık.

* Bize desteğini hiç esirgememiş 1umut derneği gönüllüleri ile 2012 yılından itibaren İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI çıkarılmasına destek olduk

Bütün bu süreçlerde bizleri yalnız bırakmayan dostlarımıza ve 1umut gönüllülerine teşekkür ediyoruz.

DAVUTPAŞA DAVASINDA NELER OLDU;

Ceza davasının açılması 2 yıl sürdü. Bilirkişi raporunda sorumluluğu tespit edilen Zeytinburnu Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ ve BEDAŞ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü yetkililerinin tespiti zorlaştırıldı.  Nihayet dava açıldı; 6,5 yıl süren yargılama 14 Temmuz 2014’te tamamlandı. Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; 
• TCK'nın 85/2'nci maddesi gereğince  Zeytinburnu Belediyesi Zabıta Müdürü Feruz Kutsal'ın ve Ruhsat ve Denetim Müdürü Rüstem Tekin'in, İmar ve Şehircilik Müdürü olan Şevket Yıldırım'ın, 2007'den sonra İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'ne atanan Hatice Küçükakyüz'ün, Başkan Danışmanı Servet Kırna'nın,  binanın sahiplerinden Remzi Koçyiğit ve Resul Koçyiğit'in cezalandırılmalarına,

• İşçi Hasan Altay, İstanbul Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürü Atakan Tanış ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'ın beraatine karar verdi.

Aileler ve vekilleri olarak verilen cezaları yeterli bulmadık. Belediye Başkanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik İl Müdürü hakkında verilen beraat kararını kabul etmeyerek mahkeme kararını temyiz ettik.

Yargıtay Başsavcılığı’nın düzenlediği tebliğnamede ailelerin ve vekillerinin temyiz istekleri yerinde görülerek Zeytinburnu Belediye Başkanı ve Çalışma Sosyal Güvenlik İl Müdürü’ne beraat kararı verilmesinde isabet olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulması istendi. 

Yargıtay 12. Ceza Dairesi nihayet 20 Ekim 2017’de karar verdi. Aileler ile vekillerinin temyiz taleplerini ve Yargıtay Başsavcılığı’nın tebliğnamede belirttiği hususları gözardı ederek bina sahiplerinin cezalarını onayladı ancak; Belediye yetkililerinin aldıkları cezaların düşürülmesi, Belediye yetkililerinden 5 yıl ceza alan bir sanığın suçu; taksirle ölüme sebebiyet vermeden görevi kötüye kullanmaya çevrilerek suçun vasfı değiştirildi. Suç için ZAMANAŞIMI süresinin dolmuş olma gerekçesiyle düşürülmesi, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ile İstanbul Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürü Atakan Tanış hakkında verilen beraat kararının  onaylanması, İSKİ ve BEDAŞ yöneticileri hakkında ise dava açılması gerektiği şeklinde karar verildi.

Yargıtay Kararı sonrasında, 17 Ocak 2019’da Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi. 

• Sanıklardan Zeytinburnu Belediyesi’nde 2007’ye kadar İmar ve Şehircilik Müdürü olan Şevket Yıldırım ve Zeytinburnu Belediyesi’nde 2007’den sonra İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne atanan Hatice Küçükakyüz; “ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma” suçundan Türk Ceza Kanunu’nun 257’ye 2’nci maddesi gereğince, sanıkların “kişiliği, sosyal durumu, suçun işlenmesindeki özellikler ve meydana gelen zararın fahişliği ve yapılan ihmalin sonuçlarının ağırlığı ve meydana gelen sonucu nazara alınarak takdiren ve teşdiden” 1’er yıl hapis cezası aldı. Sanıkların “geçmişteki hali, sosyal durumu, suç sonrası ve yargılama sürecindeki dosyaya yansıyan tutum ve davranışlarını, verilecek cezanın sanıkların gelecekleri üzerindeki olası etkileri bütün olarak değerlendirilmek suretiyle” mahkeme, TCK’nın 62’ye 1’inci maddesi uyarınca, takdiren 1/6 oranında indirim yaparak cezaları 10’ar ay hapis cezasına düşürdü.

• Mahkemenin önceki kararında TCK’nın 85/2’nci maddesi gereğince Şevket Yıldırım 5 yıl, Hatice Küçükakyüz takdiren ve teşdiden 3 yıl hapis cezası almıştı.

• Sanıklardan Zeytinburnu Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü Rüstem Tekin ve Zeytinburnu Belediyesi Zabıta Müdürü Feruz Kutsal; “görevi kötüye kullanma” suçundan, TCK’nın 257/1’inci maddesi gereğince, sanıkların “kişiliği, sosyal durumu, suçun işlenmesindeki özellikler ve meydana gelen zararın fahişliği ve yapılan ihmalin sonuçlarının ağırlığı ve meydana gelen sonucu nazara alınarak takdiren ve teşdiden” 2’şer yıl hapis cezası aldı. Sanıkların “geçmişteki hali, sosyal durumu, suç sonrası ve yargılama sürecindeki dosyaya yansıyan tutum ve davranışlarını, verilecek cezanın sanıkların gelecekleri üzerindeki olası etkileri bütün olarak değerlendirilmek suretiyle” mahkeme, TCK’nın 62/1’inci maddesi uyarınca, takdiren 1/6 oranında indirim yaparak cezaları 1’er yıl 8’er ay hapis cezasına düşürdü.

• Mahkemenin önceki kararında TCK’nın 85/2’nci maddesi gereğince takdiren ve teşdiden, Feruz Kutsal ve Rüstem Tekin 9’ar yıl hapis cezası almıştı.

Sanıklara verilen cezaların iki yılın altında olması ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı nedeniyle sanıklar bir gün bile hapis yatmadı.
Davutpaşa patlamasında yakınlarını kaybedenler olarak, vicdan ve adalet duygumuzu zedeleyen bu kararı kabul etmedik, vekillerimiz aracılığıyla üst mahkemelere itirazlarımızı yaptık.

14 yıl boyunca, sadece kendi adalet davamızın değil, emeğiyle geçinen, denetimsizlik ve ihmal nedeniyle hayatını kaybeden bütün işçi kardeşlerimizin acısını kalbimizde hissettik. Bütün kaygımız ve mücadelemiz, ekmek mücadelesinin işçinin hayatına mal olmaması içindir. Çalışırken ölmemek içindir. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlandığı daha insani çalışma koşulları içindir. Denetim sorumluluğu olanların görevlerini gereği gibi yapması içindir.


Hep söyledik, işverenleri/yetkilileri görevlerini yapmaya zorlayacak olan, iş cinayetleri davalarındaki etkin/caydırıcı kararlardır. Bu kararlar, ihmali olanların pişmanlık duymalarına, kamu hizmetlerini yerine getiren kurumların daha düzgün bir işleyişe kavuşmasına ve işverenlerin işçi sağlığı ve iş güvenliğini maliyet olarak görmemelerine vesile olurlar ya da aynı felaketlerin teşvikçisi olurlar.

Nitekim zaman bizi doğrularken, Davutpaşa patlamasının tek sorumluluğunun işyerinin ruhsatsız olmasına bağlayanları; BAŞKA PATLAMALAR, BAŞKA İŞÇİ KATLİAMLARI İLE YALANLADI. Sakarya’nın Hendek ilçesinde 3 Temmuz 2020’de Büyük Coşkunlar Havai Fişek fabrikasında meydana gelen ve 7 işçinin ölümü, 128 işçinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlamanın 31 Ocak’ta başlayıp 5 gün sürecek karar duruşması görülecek. Bu patlama da gösteriyor ki; bir işyerinin ruhsatlı olması oradaki iş cinayetlerine engel olmaya yetmiyor. Müstakil ve ruhsatlı bir alanda kurulan Türkiye’nin en büyük maytap fabrikasındaki patlamadan sağ kurtulan işçi kardeşlerimizin de dediği gibi; DENETİMSİZLİK ve İŞVERENİN DAHA FAZLA KAZANMA HIRSI bu katliamların sürmesinin temel sebebi. Hendek’te ölen kardeşlerimize rahmet, adalet mücadelelerini yürüten kardeşlerimize selamlarımızı yollarken, yetkililere de bir kez daha sesleniyoruz; ADİL OLUN ve bu katliamlarda sorumluluğu olanlara CAYDIRICI CEZALAR VERİN! 

Bu nedenlerle; istedik ki Davutpaşa UNUTULMASIN. 

Yıllardır Unutturmamak için patlama alanının park yapılmasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi’nden talep ettik.  İstedik ki; Ekmeği için çalışanlara saygı sadece biz ailelerin değil vicdanı olan adalet hissini yitirmemiş herkesin konusu olsun.


Adalet Arayan İşçi Aileleri, yapılan konuşmaların ardından '14 Yıldır adalet arıyoruz' pankartını Unutturmamak için patlama alanının park yapılmasını istedikleri yere asarak karafiller bıraktı.