10 Ekim Ankara Katliamı'nın firari sanıkları yönünden devam eden yargılamasının duruşması, 23 Aralık 2025 tarihinde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Kritik duruşma öncesinde 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, davanın seyri ve son dönemdeki gelişmelere ilişkin bir basın toplantısı düzenleyerek kamuoyuna bilgilendirmede bulundu.

FIRARİ SANIKLARIN İADESİ İÇİN İŞLEM YAPILMAMAKTADIR

Toplantıda konuşan 10 Ekim Barış Derneği Eş Sözcüsü İshak Kocabıyık, Ankara Garı Katliamı davasının dokuz yıldır sürdüğünü ve bu süreçte adaletin tesisi için mahkeme tarafından somut bir adım atılmadığını ifade etti. Kocabıyık, adalet mücadelesi yürüten ailelerin ve yaralıların mahkeme süreçlerinde çeşitli zorluklarla karşılaştığını, soruşturmanın derinleştirilmesi ve diğer Terör Örgütü IŞİD davalarıyla ilişkilendirilmesi yönündeki taleplerin reddedildiğini kaydetti. Katliamın devletin güvenlik ve istihbarat birimlerinin bilgisi dışında gerçekleşemeyeceğine dair delillerin sunulduğunu belirten Kocabıyık, mahkemenin bu sorumlulukları örtbas etmeye çalıştığını vurguladı.

Kocabıyık, firari sanıklar konusundaki belirsizliğe dikkat çekerek, 16 firari sanık açısından devam eden davada mahkemenin bu kişilerin bulunması için gerekli işlemleri yapmadığını söyledi. Firari sanıkların büyük çoğunluğunun Suriye'deki kamplarda veya tutuklu olarak bulunduğunu, bazılarının Türkiye’deki hastanelerde tedavi gördüğünü kaydeden Kocabıyık, bölgedeki siyasi değişime işaret etti. Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından yönetime gelen Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Cevlani’nin eski bir IŞİD mensubu olduğunu ifade eden Kocabıyık, Türkiye’nin bu yeni rejime verdiği desteğin bilindiğini belirtti. Devlet yetkililerinin Suriye ziyaretlerinde firari sanıkların iadesinin gündeme getirilmemesini eleştiren Kocabıyık, mahkemenin ve yetkililerin bu konuda bir niyetinin olmadığını dile getirdi.

Antep Bölge İdare Mahkemesinin son kararına da değinen Kocabıyık, Antep Valiliği’nin üç polis memuru hakkında soruşturma izni vermemesine yönelik kararın mahkemece hukuka aykırı bulunduğunu kaydetti. Polislerin ihbarları değerlendirmemesinin katliamda ağır sorumluluk oluşturduğuna işaret eden bu kararın, tüm katliam davaları için emsal niteliğinde olduğunu belirten Kocabıyık, söz konusu görevliler hakkında yargı sürecinin derhal başlatılmasını beklediklerini ifade etti.

Duruşma öncesi bir çağrı da davanın avukatlarından İlke Işık’tan geldi. Işık, 23 Aralık’taki duruşmanın, katliamın onuncu yılından sonra kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmasına yönelik somut verilerle gidilecek olması nedeniyle tarihi bir önem taşıdığını vurguladı. Ankara’nın merkezinde gerçekleşen bu saldırının sadece örgüt üyelerinin sorumluluğuyla açıklanamayacağını belirten Işık, tüm demokrasi güçlerini ve vatandaşları yarın Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek duruşmayı takip etmeye çağırdı.