Haber: Atilla Yoğurtçu
Körfez Emek Demokrasi Güçleri Burhaniye’de Yoksulluğa ve Karanlığa Hayır mitingi düzenledi.
Mitinge Siyasi partiler ve STK'lar yoğun ilgi gösterdi. Burhaniye eski kütüphane önünden yürüyüşe geçen kitle Burhaniye Meydanı'nda toplandı ve hem Filistin de süren katliamlarla hem de ülkemizdeki yoksulluk ve adaletsizlikle ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan ilk açıklamada şöyle denildi:
Bölgemizi ateş çemberi haline getiren savaşları lanetleyerek sözlerime başlamak istiyorum.
Günümüz Emperyalistleri ve işbirlikçileri tarafından başlatılan ve yarın nereye sıçrayacağı belli olmayan bu savaşların, ancak halklarının birleşik barış mücadelesiyle sona ereceğini hepimiz biliyoruz. Irakta, Suriye’de yaşananlar Rusya-Ukrayna, Filistin-İsrail ve Yemen-Suudi Krallığı arasında sürmekte olan savaşlar, açık veya kapalı bütün vahşetiyle sürüyor. Ukrayna coğrafyasında karşı karşıya gelen emperyalistler ürettikleri yeni silahları insanlar üzerinde deneme fırsatı yakalarken kasalarını doldurmayı da sürdürüyorlar. Hemen yedekte tuttukları Azerbaycan Ermenistan kriziyle sahayı sıcak tutmaya devam ediyorlar. Filistin sorununu ise tarihsel bağlamından koparılarak bugünkü saldırıları açıklamak mümkün değildir. bu sorunu sözde çözmek üzere düzenlenen zirvelerde her seferinde İsrail’in yarattığı fiili durumu veri kabul ederek Siyonist devletin çıkarlarını esas alan kararlar alarak Filistin İsrail sorununa benzin dökmeyi sürdürmüştür. israil’in süreklilik kazanan saldırıları ve işgalleri, Filistin ulusuna yönelik saldırganlığı, zulmü ve son katliamları “önce kim saldırdı?” sorusunu anlamsız kılmıştır.
Toprakları işgal edilen, halkı sürgün edilen Filistin halkı da İsrail işgaline karşı 75 yıldır direniyor, var olma mücadelesi veriyor. Oysa, emperyalistler, cihatçı örgüt HAMAS üzerinden Filistin halkının haklı mücadelesini, terörist eylemlermiş göstererek 75 yıldır süren işgale karşı Filistin direnişini yok saymaya çalışıyor. Bir zamanlar Filistinlileri bölmek için HAMAS’ın kuruluşunu teşvik edip destekleyen İsrail ve arkasındaki emperyalist güçler bu gün hamas üzerinden Filistin halkını terörist gibi göstermeye çalışıyor.
Geçmişten bu güne Filistin sorununu yaratan ve çözümsüzlüğü dayatan ABD ve Avrupalı emperyalistlerdir. 75 yıldır kadın çocuk demeden sivilleri katleden Siyonist İsrail devletinin gerçekleştirdiği tüm toplu imha ve soykırımın suç ortaklarıdır.
İNSANLIK KATİLİ EMEK VE HALK DÜŞMANI BU KAPİTALİST DÜNYA DÜZENİNE VE SAVAŞA HAYIR DİYELİM!
Kapitalist-Emperyalist sistem kaoslardan ve savaşlardan beslenir. Halkları birbirine kırdırmak için bin bir yalanla uydurma gerekçeler üretir. Günümüzün savaşlarında uydurulan gerekçe, etnik, dinsel ve mezhepsel farklılıklardır. Emperyalist sistemin tahkimini amaçlayan savaşlar, insanlığı topyekûn tehdit eder hale gelmiştir. Bizler işçi ve emekçiler dil, din, renk, etnik yapı ayırt etmeden , tüm eşitsizliklere karşı mücadele ederiz. ne Hristiyan, ne İslam ne de Yahudi karşıtıyız. İslama fobiye, anti-semitizme prim vermeyiz. Ancak siyonizm, gözü dönmüş bir ırkçılıktır. Ezilen halka kendi topraklarında yaşam hakkı tanımamaktır, Zulümdür, İnsanlığı hedef alan bombadır, rokettir. Sivil halka ateş açan tanktır, toptur hapishanedir.
ABD emperyalizminin bölgedeki savaş aparatı siyonist israil yönetimidir son söz olarak ister Ukrayna’da ister Filistin’de ister Suriye topraklarında olsun savaşlar, halkların kitlesel katliamına yol açar, suçsuz günahsız insanların ölümüne sebep olur. Savaşlar silah üreticilerinin ve tüccarlarının servetlerine servet katmalarını sağlar. Savaşların karar vericileri savaşlarda ölmezler. Savaşlarda sivil halk; çocuklar, kadınlar, yaşlılar, kısaca savaştan hiçbir çıkarı olmayan yoksullar ölür.
Savaşa hayır demek insan olabilmek demektir. yaşasın halkların kardeşliği demek insan kalabilmektir. Bizler ister ABD, ister AB, ister Rusya, İngiltere, israil kim tarafından nerde olursa olsun haksız, hukuksuz halk düşmanı, emperyalist çıkar odaklı savaşlara hayır diyoruz.
Filistin de Suriye'de Ukraynada her türden işgal güçleri geri çekilmelidir. İsrail ile Türkiye arasında imzalanan tüm ikili anlaşmalar iptal edilmelidir, barbarlık yenilecek, emekçiler kazanacak halklar kazanacak denilen açıklamanın ardından yoksulluk ve adaletsizlikle ilgili bir açıklama daha yapıldı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Cumhuriyetin 100. yılında gelinen noktada Cumhuriyetin tüm değerleri yerle bir edilmiş emperyalizmin Büyük Orta doğu Projesinin memuru Talibancı,Tarikatçı,Irkçı Memleketimizi islam Cumhuriyetine çevirmek isteyen hain ittifak kurulmuş emekçilerin,Emeklilerin, Kadınların, Gençlerin üstüne kabus gibi çökmüştür. Arkadaşlar Menderes'le başladılar, Demirel'le sürdürdüler.
Arada 12 Mart yetmedi 12 Eylül Amerikancı faşist darbeleriyle Solun Devrimciliğin üzerinden postallarla tanklarla geçtiler.
Özal'la, Çiller'le alaturka liberalizm daha sonra takunyalı RTE yi seçerek tarihin en büyük yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar düzeninin önünü açtılar, Ülkemiz Emperyalizme bağımlı vahşi KAPİTALİZMLE yönetilmekte emekçi kitleler ölüm sınırına itilmektedir. Emekçiler bu iktidarın tüm yaptıklarının hesabını SORACAKTIR, başta EMEKLİLER olmak üzere tüm EMEKÇİ HALKIMIZ önce yoksulluk sınırına sonra açlık sınırına getirilmiş şimdi ise ÖLÜM sınırındadır.
Memleket tarihinde yaşanan en büyük soygun,yağma,talan siyaseti herkesi canından bezdirmiştir. Çarşı, pazar yangın yerine dönmüş,insanlarımız PAHALILIKTAN sokağa çıkamaz hale gelmiştir. EMEKLİ, EMEKÇİ bırakın ev sahibi olmayı ev kiralayamaz hale gelmiştir.
En düşük emekli maaşı 7500 TL yapılmış daha sonra sözüm ona enflasyon zamı diyerek emeklilere dalga geçer gibi yüzde yirmi beş zam yapılmış,beş milyon emeklinin maaşı bu
zamdan sonra tüm matematik aritmetik kurallarını yerle bir ederek 7500 TL olmuştur. Kök maaş diyorlar,o diyorlar,bu diyorlar,sonuçta emekliye alenen dalga geçiyorlar,asla AFFETMEYECEĞİZ.
Huzurevleri 7500 TL maaş alan emeklileri kabul etmiyor, ev kirası 10000 TL. Bekar emekliler birleşerek komün şeklinde ev tutmaya başladı.
Bugün artık çalışanların ev,araba sahibi olması kesinlikle hayal bile edilemez bir noktaya gelmiştir LAİKLİK kaldırılmış,devlet Tarikat ve Cemaatlerin kontrolüne geçmiş yeni kurdukları talibancı,cemaatçi,kadın düşmanı,ırkçı ittifakla laikliğin kalan son damarlarını da kesmek konusunda gözleri dönmüştür.
Madımak’ta devletin gözü önünde 33 canımızı katleden insanlığın yüz karası şeriatçı faşist katiller çetesi 30 yıl sonra "Zaman Aşımı"nedeniyle takipsizlik kararıyla ödüllendirilmiştir. Bu iktidarın hukuktan anladığı tam da budur.
HALKÇILIK yerini ümmetçiliğe bırakmıştır.Bugün Memlekette geçerli olan tek akçe hangi cemaatten hangi tarikattan olduğundur. Cemaat ve Tarikatlar kararlılık ve gerici Talibancı İKTİDARIN desteğiyle pervasızca yaşamın her alanında kendi gerici anlayışlarını hakim kılma konusunda boy göstermektedir.
Eğitim kurumlarında yuvalanan siyasal İslamcı çeteler ÇEDES le karma eğitimi hedef alarak Ülkeyi Orta Çağ karanlığına çekmektedir.
Siyonist katiller çetesi terör örgütü İsrail, Faşist Netanyahu öncülüğünde günlerdir çocuk,yaşlı hasta olduğuna bakmaksızın evleri,hastaneleri bombalıyor,insanları zorla yerinden yurdundan ediyor, insanlık dışı katliamlarla Filstin halkını yok etmeye çalışıyor.
Dünya’nin en büyük katiler çetesi ABD diğer tüm batılı Emperyalistlerle birlikte İsrail'in bu insanlık dışı SOYKIRIMINA alkış tutuyorlar ve tüm askeri güçleriyle İsrail'e destek veriyorlar. Tüm dünyanın gözü önünde tarihin en büyük insanlık dramlarından biri yaşanıyor. Biz Filistin halkının haklı mücadelesinin yanında olduğumuzu buradan Haykırıyor Emperyalizmi Orta Doğu’dan kovacağız diyoruz.
Gençlik, memleketten umudunu yitirmiş,çaresizdir. Yoksulluk ve Hayat pahalılığı onları da derinden etkilemiş,Üniversitede okuma hakkında. vazgeçmek zorunda kalan binlerce
gencimiz,yaşam kavgasını sürdürme telaşına düşmüştür
Piyasacı, sermayenin, patronların iktidarı gençliğin yok olmasını bilerek ve isteyerek gerçekleştirmekte ağababaları 12 Eylül paşalarının izinden gitmektedir.
MADRA ve KAZ Dağları işbirlikçi Koza,TÜMAD Cengiz Holdingin maden şirketlerine peşkeş çekilmiştir.Dağlarımızın yüzde yetmişine ruhsat verilerek sermayeye peşkeş çekilmiştir. Altın madenleriyle altı oyulan dağlarımız, ovalarımızda bir süre sonra yaşam yok olacaktır. Dağlarımızın yüzde yetmişi için maden şirketlerine ruhsat verilmiş durumda, kan emici vahşi kapitalizm doğamızı,yaşamımızı yok etmektedir. Denizlerimiz lağım sularıyla kirletilmektedir,bu gidişle Körfezde yaşayanlar için denize girmek hayal olacaktır.
Burhaniye'de yaşayanların musluklarından çamur akıyor. Kaz Dağların'da, MADRA'da verilen tüm maden rruhsatları iptal edilmelidir. Dağlarımızın ÜSTÜ ALTINDAN değerlidir.
Yine, yeniden kararlılıkla haykırıyoruz HAVAMIZDAN SUYUMUZDAN TOPRAĞIMIZDAN kirli ellerinizi çekin.
Arkadaşlar bugünkü iktidar zorla,hile ve her türlü entrikayla yönetime gelmiştir. Bugün gelinen noktada,2015 den beri girdiği her seçimi kaybettiği halde kazanmış ilan
edilen tek adam iktidarı tüm hile ve entrika yöntemlerini kullanarak iktidarını sürdürmektedir. Unutmayalım 2019 da tek adam rejimine geçerken YSK 2.5 milyon mühürsüz oy pusulasını geçerli kabul ederek tarihin en büyük sahteciliğine onay vermiştir.
Son seçimde 2 kez seçilen RTE anayasaya aykırı olarak yeniden aday olmuş, muhalefet ise bu yasadışılığa ses çıkartmayarak gayri meşruluğun önünü açmıştır.
Sevgili Dostlar bu iktidar gayrimeşrudur,tüm karanameleri geçersizdir,hükümsüzdür. YASAMA bitmiş,YÜRÜTME tamamiyle ortadan kaldırılmış,Halkın cebinden yürütme olarak
yaşanmaktadır.YARGI tam anlamıyla çökertilmiştir.
Bu Ülkede siyaset iktidar ve muhalefetin ortaklığıyla sandığa hapsedilmiş,sandığın da dibi çürümüştür.
Siyasal İslamcı gayrimeşru iktidar,beni sandıkla gönderemezsiniz diyerek tüm Halkımızla dalga geçmektedir.
Arkadaşlar bu gerici hain ittifaktan kurtuluş, emekçilerin, emeklilerin, kadınların gençlerin, cumhuriyetçilerin, demokratların sokakta, alanlarda, işyerlerinde kuracakları sahici
yaşamsal ittifaklardan geçmektedir.
Bu insanlık düşmanı düzene hep birlikte hayır demeli hep birlikte hepsini KOVMALIYIZ. Sermayenin,Patronların ihanet şebekesini tarihin karanlığına gömmek halkçı, solcu, cumhuriyetçi, devrimci sorumluluğumuzdur.
Birleşeceğiz, örgütleneceğiz,Hep birlikte omuz omuza, kadınlarımızla, gençlerimizle, emekçi, emekli, köylü, çiftçi tüm toplumsal gücümüzü kullanacağız.
Cumhuriyeti yeniden kuracağız eşitlikçi, laik, devrimci, demokratik Cumhuriyeti kuracağız.
FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA
Körfez Emek Demokrasi Güçleri
