İran’da 51 yaşındaki Nergis Muhammedi’nin Nobel Barış Ödülü’nü kazanmasından bir ay sonra açlık grevine başlama kararı aldı.

VOA Türkçe’nin aktardığına göre; Nobel ödüllü ismin serbest bırakılması için başlatılan kampanyadan yapılan açıklamada, Muhammedi’nin tutuklu bulunduğu Evin Cezaevi’nden gönderdiği mesajında, “birkaç saat önce açlık grevine başladığını ailesine bildirdiği” kaydedildi. Mesajda ayrıca Muhammedi’nin kalp ve akciğer tedavisi için ihtisas hastanesine transfer edilmesi için haftalardır avukatıyla birlikte çaba gösterdiği belirtildi.

Muhammedi’nin sağlık durumu hakkında ayrıntılı bilgi verilmedi, ancak ekokardiyogram çekildiği bildirildi.

"İSLAM CUMHURİYETİ, NERGİS'İMİZİN BAŞINA GELECEK HER ŞEYİN SORUMLUSUDUR"

Açıklamada, “Nergis bugün İslam Cumhuriyeti’nin hasta tutuklulara sağlık hizmeti sunulmasını geciktirme ve ihmal politikasının tutukluların sağlığının bozulması ya da ölümüyle sonuçlanmasını ve İranlı kadınlara uygulanan ‘ölüm’ ya da ‘zorunlu başörtüsü’ uygulamasını protesto etmek için açlık grevine başladı” denildi; İslam Cumhuriyeti’nin “Sevgili Nergis’imizin başına gelecek her şeyin sorumlusu olduğu” da ifade edildi.

İranlı yetkililer ve devlet kontrolündeki televizyon kanalı, Muhammedi’nin açlık grevine başladığını gündemlerine almadı. İran’ın Birleşmiş Milletler misyonu da konuya ilişkin açıklama talebini yanıtsız bıraktı.

NERGİS MUHAMMEDİ KİMDİR?

Nergis Safiye Muhammedi, 21 Nisan 1972’de İran’ın Zencan kentinde doğdu.

Uluslararası İmam Humeyni Üniversitesi’nde nükleer fizik okudu. 32 yaşından itibaren insan hakları aktivistliği yaptı ve gazeteci oldu. 2003’te Nobel Barış Ödülü’nü alan ilk İranlı ve ilk Müslüman kadın olan Şirin Ebadi’nin başkanlığını yaptığı İnsan Hakları Savunucuları Merkezi’nin başkan yardımcısı.

İran’da zoraki başörtüsüne karşı kitlesel sivil itaatsizliğin öncülerinden biri olan Muhammedi, 22 yaşındaki Jîna Mahsa Amînî’nin 16 Eylül 2022’de Tahran’da ahlâk polisi tarafından katledilmesi sonrası başlayan “Jin, jîyan, azadî” (Kadın, yaşam, özgürlük) ayaklanmasına hapishaneden kaleme aldığı yazılarla destek verdi.

İlki 24 yıl önce olmak üzere hayatı boyunca 13 kez tutuklanan Muhammedi, “rejime karşı propaganda” ve “yetkililere karşı iftira” suçlamalarıyla toplam 31 yıl hapis ile 154 kırbaç cezasına çarptırıldı.

Şu anda 12 yıllık bir cezadan dolayı 2021 yılından beri tutuklu bulunan Muhammedi, başkent Tahran’da siyasi mahkumların tutulduğu yüksek güvenlikli Evin Hapishanesi’nde bulunuyor.

Bir makalesinde “Beni yine hapse atacaklar” diyen Muhammedi, “Ama ülkemde insan hakları ve adalet hakim olana kadar kampanyamı durdurmayacağım” ifadelerini kullanmıştı.

Muhammedi’nin aldığı ödüller arasında şunlar bulunuyor:

2009 – Alexander Langer Ödülü

2023 – PEN/Barbey Yazma Özgürlüğü Ödülü

2023 – UNESCO/Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü

2023 – Olof Palme Ödülü

2023 – Nobel Barış Ödülü

Norveç Nobel Komitesi, “İran’da kadınlara yönelik baskıya karşı mücadelesi ve herkes için insan hakları ve özgürlüklerini teşvik etme mücadelesi” nedeniyle ödülü Muhammedi’ye verdi. Muhammedi, 122 yıldır verilen bu ödülü kazanan 19’uncu kadın oldu.

İkiz çocuk annesi olan Muhammedi, 2011’de sürgüne çıkmak zorunda kalan ve Fransa’da yaşayan eşini ve 16 yaşındaki çocukları Kiana and Ali’yi 8 yıldır göremiyor.

Akciğer ve kalp hastası olan Muhammedi’nin “Beyaz İşkence: İranlı Kadın Tutsaklarla Söyleşiler” adlı bir kitabı da bulunuyor.