Haber: Fatoş Erdoğan


İstanbul’da 26 Haziran 2021’deki 19. Onur Yürüyüşü’nü takip ederken polisin boğazına bastırarak işkence ve ters kelepçeyle gözaltına aldığı AFP foto muhabiri Bülent Kılıç hakkında dava “görevi yaptırmamak için direnmek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçlamasıyla dava açıldı. 

Davanın ilk duruşması bugün Çağlayan Adliyesi 19. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşma 15 Şubat tarihine ertelendi.

Hakim, "Tanık narkotik polisine görmediğiniz, tanık olmadığınız olaya ilişkin tutanağa neden imza attınız?" diye sordu. Tanık polis, “Grup halinde hareket ettiğimiz için imza attık.” dedi.


Çağlayan Adliyesi 19. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya MLSA, IPI, CPJ, TGS izledi. 

Bülent Kılıç mahkeme de şu beyanda bulundu:

Bahsettiğiniz hakaret ve küfürleri kullanmadım. Yalan söylendiği görüntülerde görünecektir. 20 yıldır mesleğimi icra ediyorum. Yalnızca işimi yapıyordum. Kameramla bana vuruldu. Ben kimseye vurmadım hakaret etmedim. Olay günü iki polis yüzüme vurdu, kameramı yere fırlattılar. Hükmün açıklamasının geri bırakılması istemiyorum. Ben suç izlemedim.Ben orada öldürülüyordum polislerin yargılanmasını istiyorum.


Bülent Kılıç'ın avukatı Veysel Ok, "Bu iddianame utanç verici. Polisler suçu gizlemek için Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasına sığındılar. 6 hakim bu dosyayı inceledi müştekiler suçlu bulundu. O gün kamera kaydı alan gazeteci Bilal Meyveci'nin ve Bülent Kılıç'tan özür dileyen Beyoğlu ilçe emniyet amirinin tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Müvekkilimiz savaş muhabiri olarak yurtdışına çıkacak duruşmalardan vareste tutulmasını istiyoruz." dedi. 


Şikayetçi Narkotik polisi Sedat K. "Tutanakta yazılanlar doğrudur. Şikayetçiyim"


Tanık Narkotik polisi Emin S. "Hakaretleri duydum. Ne olduğunu tam olarak duyamasamda haritadan yer beğenin dedi. Bülent Kılıç, İngilizce ve Türkçe olarak nefes alamıyorum." 


Tanık Narkotik polisi Ercan T. "Olayı tam hatırlamıyorum. Tutanakta yazılanlar doğrudur. Tam hatırlamıyorum ama bütün tutanaklarda imzam var. Sanığın elinde kamera vardı."


Tanık Narkotik polisi Cemal T. "Tam hatırlamıyorum ama tutanaklarda yazılanlar doğrudur. Grup halinde hareket ettiğimiz için hepimiz tutanağa imza attık." 


Müşteki polis Sedat K. "Olaya şahit Murat Aydınlar'ın dinlenmesini istiyorum." 


Bülent Kılıç "Benim Ankara’da iki üç gazeteci haricinde tanıdığım yoktur. Kendilerini nasıl sürdüreyim." 


Diğer şikayetçi polis Yalçın E. tayin olduğu için duruşmaya katılmadı. 


Mahkeme heyeti, Sanık müdafi tarafindan sunulan CD'nin dökümü için dosyanın bilirkişiye tevdiine. Müşteki Yalçın Eyip'in beyanlarının tespiti için işlem ifasına. Sanık müdafiinin beyanlarında geçen Bilal Meyveci'nin tanık olarak dinlenmesi için işlem ifasına, müştekinin beyanlarında geçen Murat Aydinlar'ın tanık olarak dinlenmesi icin islem ifasına, olayın gerçekleştiği ana ilişkin birebir görgü ve bilgisi bulunmayan Beyoğlu ilçe Emniyet Müdürünün dinlenmesine yönelik taleplerin REDDİNE


Sanığın savunmasının alınmıș olması göz önüne alınarak duruşmalardan vareste tutulma taleplerinin KABULÜNE.
Bu nedenle durușmanın 15/02/2024 günü saat 10:35'e bırakılmasına karar verdi.


Ne olmuştu?


Avukatlığını MLSA'nın yaptığı Bülent Kılıç, 2021’de kendisini darp eden polislerden hem şikayetçi oldu hem de kırılan fotoğraf makinesi için tazminat istedi. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, gazeteciye müdahale eden polislerin ‘orantısız güç kullandığına’ hükmederek Kılıç’a toplamda 30 bin 95 TL tazminat ödenmesine karar verdi. Ancak suç duyurusuyla ilgili başvuruda savcı Aysel Daşkıran, kimliği tespit edilen iki polis hakkında takipsizlik kararı verdi. Aynı gün Bülent Kılıç hakkında ‘görevi yaptırmamak için direnmek’ ve ‘kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret’ suçlamasıyla dava açtı.