Yozgat’ın Eskipazar Mahallesi’nde ikamet eden Zuhal Koçer, önce ev görüşmelerinde arkadaşlarına, daha sonraları özel günlerde mahalle sakinlerine hazırlayıp sunduğu Yozgat’a özgü un helvasının beğenilip talep edilmesi üzerine evinin mutfağını atölyeye çevirip talepleri karşılamaya başladı. Sosyal Uyuma Projesi’nin sağladığı destekten yararlanarak ‘Helvacı Zuhal’ markasını oluşturmak üzere başladığı üretim çalışmalarını genişleten Zuhal Koçer, evinin terasını helva üretim atölyesine dönüştürdü, iki çalışanı ile birlikte üretimini artırdı.

"OLAYIN BU DERECE BÜYÜYECEĞİNİ TAHMİN EDEMEDİM"

Zuhal Koçer, şunları söyledi:

"Önceleri butik bir mutfakta küçük boyutlarda yaparken Yozgat'ın içine, şimdi il dışına hatta yurt dışına gönderiyorum. Yozgat tanıtım fuarındaydık. Orada, Katar'da şirket kurmuş bir Akdağmadeni’nden abimiz, Katar'a dahi sipariş oluşturabileceğimi, ihraç edebileceğimi, o konuda destek olabileceğini söyledi. Bunu, bozkırdan dünyaya açılan bir kapı olarak, yani memleketine bir vefa borcum olsun yapayım dedim. Hobi gibi yapıyordum. Olayın bu derece büyüyeceğini tahmin edemedim. Şu anda iki tane bayan var, ihtiyaç duyduğunda geliyorlar, unumu kavuruyor, oraları temizliyorlar. Onlara da bir vesile oldu. Sonra marketlere girdik. Çerezler de kuruyemişçiler de o şekilde bayağı birkaç şubelerimiz oluştu. Dükkana doğru ben bunu götürüyorum. Hatta ve hatta üretim atölyesini düşünüyorum, üretim yapmak için. İnşallah zamanla ona da ulaşacağız."

"ASIRLIK BİR LEZZET"

Yozgat'ta bu konuda bir eksiklik olduğunu gördüğünü kaydeden Koçer, helvayı daha fazla yapıp piyasaya sürmeye başladığı günden itibaren siparişlerinin arttığını belirtti. 4-5 yıldır helva yapıp sattığını aktaran Koçer, "Bunun satışını yapıyorum. Hem kendime, aile bütçeme de destek oluyorum. Çocuklarıma destek oluyorum. Memlekete bir hizmet yapmanın verdiği mutluluk var. Ekonomiye katkı sağlamaya, üretmeye çabalıyorum" dedi. Koçer, şöyle konuştu:

"Bu, asırlık bir lezzet. Önceleri benim babaannem, bebek doğumları olduğu zaman giderdi, doğumlarda birer helva yapardı. Çocuk olduğu zaman ağız tadı olsun diye dağıtılırdı. Sonrasında da işte cenazelerimiz olduğu zaman cenazelerde dağıtılır. Demek ki artık gidenlere bir Fatiha okunsun diye bir gelenek olmuş. Arkadaşlarımız geldiği zaman, günlerimiz olduğu zaman… Sevenleri çokmuş Yozgat'ta bunun ama zahmetli olduğu için yapan yoktu. İçerisinde birinci kalite un, yağ, şeker, tereyağı, özellikle özel seçilmiş tereyağından kullanıyoruz. Öyle her tereyağı ile olmuyor. Pudra şekerimiz var. Meşakkatli bir yoldan geçiyor ama emeğe değiyor, yiyenler beğendi. O gün fuarda da geldikten sonra bir gün içinde 50 tane arkadaşlık isteği geldi ve Ankara'ya çok sipariş gönderdim iki gündür. Yoğun gönderiyorum. Yurt dışından gelen misafirlerim, ‘Lokum, çikolatayı her yerde buluyoruz, biz bunu her yerde bulamıyoruz’ diyorlar, Yozgat'ın lezzeti diye alıp götürüyorlar. Yurt dışına çok gönderiyorum."

"DAHA ÇOK İSTİHDAM SAĞLAMAK İSTİYORUM"

İşini büyütmek istediğini, özellikle kadınları üretim atölyesinde istihdam etmek istediğini kaydeden Zuhal Koçer, şunları söyledi:

"Bayanlara daha çok istihdam sağlamak istiyorum. Bayan olsun; 7 tane, 10 tane, 20 tane bayan olsun çalışsın. Biz de bunun üretimini yapalım, Yozgat’ımızın zaten kaç tane kendi ürünü var. Bir parmak çöreğimiz var, bir kavurgamız var, bir de bizim kendi helvamız, buna da sahip olalım. Ben sahiplendim, hobi olarak yapıyorum, zevk alıyorum. Helvacı Zuhal markamızı alıyoruz, tescilini, patentini de. Belediyemiz, İl Kültür Müdürlüğü’müz o konuyla ilgileniyorlar. Bu Yozgat'a ait olduğu için sahiplenmemiz gerekiyor."