İzlenimler: Nurettin Aldemir

Günün erken saatlerinde Yeşil Sol Parti Eskişehir İl Örgütünün kapısı açılıyor. Partililer yakın zaman aralıkları ile gelmeye başlıyor. Bazı partililer müşahitlik kayıtlarını tutmaya, yeni müşahitler yazmak için paylaşımlar yapıyor. Bazıları da Çukurhisar Mahallesinde (köyünde) seçim çalışması yapmak için hazırlıklara başlıyor. Anlaşılıyor ki karmaşık olmayan bir iş bölümü yapılmış.

Hazırlıklar kısa sürede tamamlanıyor. Üç araçlık bir ekip ile yola çıkılıyor. Yaklaşık 30 dakika sonra Çukurhisar’ın girişindeyiz. Üç araç afişlerle donatılıyor. Seçim çalışmalarında kullanılan araçlar sabah donatılıyor, akşam araçlardaki afişler sökülüyor. Bu yöneteme, araçlara gece zarar verilmesin diye başvuruluyor.

Çukurhisar önceleri köy iken, 29 Şubat 1972 tarihinde belediye statüsü alarak beldeye dönüşmüş. 12 Kasım 2012'de kabul edilen 6360 sayılı yasa ile de mahalle olmuş. Yaklaşık 2300 nüfusu olduğu sanılıyor. Eskişehir’in yerlileri ile değişik nedenlerle şehirlerini terk edip gelen bir Kürt nüfus burada birlikte yaşıyor.

Araçların afişlemesi bitince ekip üç gruba ayrılıyor; her grupta Kürtçe bilen birisinin olmasına özen gösteriliyor. Sokaklar, evler üç koldan taranıyor. Benefş,  Latife, Enver, Emin, Seyit, Fatih insanlarla Kürtçe diyaloğa girerken; Rukiye, Ziya, Mehmet Ali, Ozan Türkçe sesleniyor. Kişi ile önceden bir tanışıklık yoksa ilk diyalogla anadili anlaşılıyor ve anadili gözetilerek diyalog sürüyor.

Temaslarda ilginç durumlara tanık oluyorum. Bazıları önce tedirgin davranıyor, çevresine bakıyor duruma göre cesurlaşıyor. Yeşil Sol Parti’yi Selahattin Demirtaş ismiyle teyit ettirenler oluyor. Bu teyitlerden yola çıkarak seçim çalışması yapanlar “Demirtaş’ın partisi” demeye başlıyor. Kürt nüfus ekseriyetle Yeşil Sol ve Kılıçdaroğlu diyor. Bir Anadolu kentinin kırsal bir mahallesinde Selahattin Demirtaş’ın etki gücüne, yol göstericiliğine tanık oluyorum.

Rukiye orta yaşlı bir erkeğe bildiri uzatıyor “ben zinhar bu partiye oy vermem” diyor. “Hangisine oy verirsin” diye soruyor Rukiye. “İyi Parti” diyor. “Olsun bak bir ortak yanımız var, Cumhurbaşkanlığında Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz” diyor. “Tabi ki “ yanıtı geliyor.

Camiden çıktığı anlaşılan ileri yaşta üç erkekle karşılaşıyor Enver, bildirileri uzatıyor. Üçü de alıyor, ikisi gülümserken birisi homurdanıyor ve bildiriyi yırtıp atıyor. Enver tepkisiz kalıyor. Bir kahvehaneye uğruyoruz, sekiz kişi bulunuyor. Birisi yüksek sesle “Ooo parti gelmiş”  oylar Yeşil Sol Parti’ye diyor. Toplu fotoğraf istiyorlar, çekiyorum.

Evlerin kapısı çalınıyor, kadınların daha cesur olduğunu görüyorum. Bir kadın Benefş’e “ Bekle” diyor, sacda yapılmış iki ekmek getiriyor. Oracıkta paylaşıyoruz. Çalışma tamamlanıyor. Şehir merkezine dönüyoruz. Şirvan’ın teklifini iletiyorum: “Dönerken uğrayın, bir mola verin, kahve ikram edeyim.” Keyifle karşılanıyor. Kahveler içiliyor, sohbetler ediliyor.

DSC_0167

 Akşam iki ziyaretten bahsediliyor. Eskişehir Vanlılar Derneği ve Eskişehir Ağrılılar Deneği… İki ziyarete de eşlik ediyorum. Hiç görmediğim kadar katılım görüyorum. Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ziya Yavuzeş her ziyarette açış konuşması yaparak Yeşil Sol Parti’yi anlatıyor. Ardından vekil adayları Ali İhsan Gezer, Felek Aksoy, Dilaver Aslan, Aleyna Ceren Kökoğlu, HDP PM üyesi Veli Aydoğan konuşuyor. Katılımcılar söz alıyor.

Seçim sürecinde gözaltına alınıp tutuklanan milletvekili adayı Müslüm Koyun’un mesajı okunuyor. Alkışlar alkışlar… Önceki seçim dönemlerine göre haklarına ve geleceğine sahip çıkmaya kararlı insanlar görüyorum. İki ziyaretin ardından 12 Mayıs günü için seçim mesaisi sona eriyor.

photo_5978638602982244532_y