12 yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz, mezarları başında anıldı.

Mêrdîn’in Kızıltepe ilçesinde, 21 Kasım 2004 tarihinde evinin önünde polisler tarafından taranarak 13 kurşunla katledilen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz, ölüm yıldönümünde mezarları başında anıldı. Atatürk Mahallesi’ndeki mezarları başında yapılan anmaya, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile Kaymaz ailesi katıldı. 

Anmada ilk olarak konuşan HDP Mardin İl Eşbaşkanı Al Yiğit, Kürtlerin çok bedel ödediğini belirterek, “Bu Kürtlerin kaderi değildir. Böyle bir kaderi biz Kürtler kabul etmiyoruz. Artık eski Kürtler de değiliz. Bir irade ve güç sahibiyiz. Kürt halkına karşı başlatılan topyekun saldırılar hiçbir soruna çare değildir. Kürtler katledilmekle, tutuklanmakla bitmezler. Uğur ve babası Ahmet Kaymaz şahsında yaşamını yitirenleri anıyoruz” dedi. 

AĞABEYİ KATLEDİLDİĞİNDE 6 YAŞINDAYDI

Ardından Uğur katledildiğinde 6 yaşında olan kardeşi Ali Kaymaz konuştu. Kardeş Kaymaz, şunları belirtti: “Her şeyi hatırlıyorum. Evimiz ve bulunduğumuz mahalle polisler tarafından sarılmıştı. İlk amaçları aile bireylerinin hepsini öldürerek, toplu bir katliam gerçekleştirmekti. Silah seslerini ilk duyduğumuzda kapı önüne çıktık ve oradan da komşumuzun evine gittik. Eğer gitmeseydik bugün biz de burada olmayacaktık. Babam 31 yaşında 8 kurşunla, 12 yaşında ki ağabeyim Uğur 13 kurşunla katledildi. Haksız ve hukuksuz bir şekilde katledildiler. Ağabeyim ve babamın yanına kalaşnikof bıraktılar. Bunu da bir çatışma süsü vermek için yaptılar. Aslında yaptıkları yargısız infazdı. Her zaman barışı savunduk. Artık çocukların öldürülmesini istemiyoruz. Bu davanın peşini bırakmayacağız.”

Ali Kaymaz, son olarak babası ve ağabeyi için Kürtçe yazdığı şiiri okudu.

“Navê min Oxir e...

Ber bi evarekî bû min û bavê min ne hewandin di ev cihana mezin da. 

Bê darêzgerî min înfaz kirin , bi 13 gula laşê minê 12 salî perçe perçe kirin. 

Ber bi êvarekî bû min hîs dikir bi sarbûna xwîna ku di hundirê min diherikî, divê ev hîsa dawîyê bû. 

Qêrîn û gazin ê bavê xwe min dibihîst : "Berdin lawê min ew hîn zaroke." 

Bi bavê min ra xeyalê me hêviyên me malbata me hat tune kirin.

Ber bi êvarekî bû li Mezopotamyayê tava diçû rojavayê, bi bavê min ra ev tava me ya dawî bû.

Rihê me teslîmî tariyê bû..."

Daha sonra okunan dualarla anma son buldu.