Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman, Yeni Şafak gazetesinin kendisi hakkındaki "FETÖ örgütü gölgesi: Daire Başkanı Yaman’dan dosya manipülasyonu" başlıklı haberine Facebook hesabından bir açıklamayla yanıt verdi. Yaman, gazeteyi "Yeni Şafak müsveddesi" olarak niteledi ve tüm iddiaları reddetti.
Yaman, gazeteyi, "Hükümetin, yarı resmi 'El Ahram' gazetesiymiş algısını bırakarak tehdit ve şantajla ayar vermeye kalkışan" bir yayın organı olarak tanımladı.
"İstihbarattan Çıt Bile Çıkmayınca İş Başa Düştü"
Haberin ardından ilgili devlet kurumlarından tepki gelmemesine içerlediğini belirten Yaman, şunları kaydetti:
"İddialar doğruysa şayet benim hakkımda, değilse müsvedde hakkında refleks sergilemeye davet ettiğim ilgili devlet kurumlarından çıt bile çıkmayınca iş başa düştü, maalesef. Şeytan taşlamaktan tavafa da vakit buluruz inşallah."
Aileye Yönelik Baskı İddiaları
Yaman, haberde iddia edildiği gibi FETÖ’den soruşturma geçiren ya da yurt dışına kaçan bir kardeşinin bulunmadığını belirtti. Ancak oğullarının maruz kaldığı baskıları açıkladı:
-
Büyük Oğlu: FETÖ iftirasıyla uzun süre açığa alındığını ancak hiçbir delil bulunamadığı için kamu görevine iade edildiğini.
-
Diğer Oğlu: "Cezaların sülaleliği" ilkesinden dolayı sürekli mobinge maruz kaldığını, dayanamayıp pasaportla yurt dışına çıkarak işçi olarak hayatını idame ettirmek zorunda bırakıldığını aktardı.
"Dosya Manipülasyonu İftirası Yargıtay'a Hakarettir"
Haberde bahsedilen dosyaya ilişkin ise Yaman, kararın 25 kişilik Hukuk Genel Kurulu'ndan bile geçip kesinleştiğini belirtti. "Dosyayı kendi heyetine çekti" iftirasının gerçeklikle bağdaşmadığını savunan Yaman:
"Sonucun sadece şahsi inisiyatifimle tahakkuk ettiğini söylemek, diğer yüksek hâkimlerin iradesine ve nihayetinde Yargıtay'ın kurumsal kimliğine hakarettir."
Yaman, "Rab’bine sığınan kimseden korkmaz. Adalet bekçiliğine aynen devam, inşallah" sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.





