CHP 27. dönem İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç'un 14 Mayıs seçimini ve 28 Mayıs seçim sürecinine dair sorularını yanıtladı.

Kemal Kılıçdaroğlu aslında ilk turdan sonra kampanya söylemine uygun olarak sert bir çıkış yaptı. Sahtekar montajcı dedi. Tabi iktidar kamuoyunda ciddi bir hareketlenme yarattı. Kendi etraflarındaki gazeteci ve siyasilerde herkes Kemal bey'e yanıtlar vermeye çalıştı. Sosyal medyadan saldırılar yine iftiralarla devam ettiler, iftiralarla mücadele ediyoruz ve Cumhurbaşkanı devletin en üst makamından. Buranın gücünü ve itibarını kullanarak topluma iftira kampanyası yürütülüyor. Mücadele edebiliyor muyuz ve ne yapılması gerekiyor bundan sonrasıyla ilgili?

Kemal Kılıçdaroğluna dair yürütülen kara propaganda üzerine konuşan Aykut Erdoğdu bu tip yöntemlerin etik dışı olduğunu belirtti. Erdoğdu "Vallahi aslan gibi mücadele ediyoruz. Kim ne derse desin karşımızda devasa bir makine var ve bu devasa makinenin medyası, parası, gücü, iftirası her şeyle üzerimize geliyor. Biz diyoruz ya vatanın bekası tehdit altındadır. Memleketin tüm tersanelerine girilmiştir. Yani o gençliğe hitabedeki koşulların tamamı oldu diyoruz ya işte bu onun bir parçası. Vatanın bekası tehdit altındadır. Çünkü siyasi çıkarı uğruna hiçbir etik değeri, hiçbir ahlaki değeri, hiçbir imani değeri, kurani değeri taşımayan insanların yaptığı işlerdir.Bunlar iktidarda kalmak için her şeyi yapabilecek potansiyele sahiptir. Yani sadece bu video meselesi. Şimdiye kadar yüzlerce var bakın Türkiye'de. Öyle bir hale getirildi ki Türkiye'de bilgi eksiği yok. Bu videoları yapılırken sahte olduğunu bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Bunlarda inanç eksikliği vardır, iman eksikliği vardır, ahlak eksikliği vardır. Çünkü düşünün. Yani mesela bu siyasal hareketin kendini tanımladığı iş nedir? Derler ki, biz Allah'ın emrini bilen insanlarız. Hatta bizi de tersiyle suçlarlar değil mi? Biz milliyetçi insanlarız. Bizi de tersiyle suçlardır değil mi? Onlara göre onlar imanlı bizi imansız, onlara göre onlar milliyetçi. Biz terörist onlara göre onlar düzgün, biz yalancı. E bütün bunlara bakın. Allah'ın emri iftira atmak var mıdır? Kul hakkı yemek var mıdır?" dedi

"Bilgi eksikliği yok, ahlak eksikliği var"

Ülke yönetiminde yaşanan usülsüzlük ve yolsuzluklara dikkat çeken Erdoğdu "Bu ülkede bilgi eksiği yoktur. Erdoğan bunların hepsini biliyor ama inanç eksikliği vardır, iman eksikliği vardır, değer eksikliği vardır, ahlak eksikliği vardır. Şimdi siz bu yalanı gördünüz. Biz bu devlet çalışmasını yaparken Cumhurbaşkanlığı kararlarına baktık. Cumhurbaşkanlığı kararları aynı yevmiye defteri numarası gibi kaydedilir. Bakıyorsunuz 1238 no'lu karar var.9’dan 10’a yok. 17, 18, 19, 20 var. 20’den 26’ya kadar yok. Seçim sonrasında Kılıçdaroğlu'na mühür verilirse vatansever insanlar o gizli kararları çıkaracaklar. Ne yalanlar söylendiğini, bu ülkenin milli çıkarlarının nasıl hiç edildiğini. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının nasıl, bu böyle din iman diyen vatan millet diyen birtakım hırsızlara aktarıldı.Nasıl o zaman göreceksiniz? Ben şeyi söyleyeyim. Bunlar Makyavelist bir politikadan gider. Bunların gözünde amaca giden her yol mubahtır. Onun için hiçbir şey beni şaşırtmıyor. Benim tek derdim şu, bu ülkenin gerçek vatanseverleri, gerçek yurtseverleri, gerçek kahramanları bu işe ne kadar direnecek? Ben onlara güveniyorum" dedi.

Sinan Oğan’ın AKP’ye destek vereceğine dair açıklamaları oldu. Kılıçdaroğlu'nun ikna edemediği ama Erdoğan'a karşı olan seçmen kesimi içerisinde ciddi bir aldatılmış hissi büyük bir toplumsal öfke var. Bunun ikinci turda nereye evrileceğini düşünüyorsunuz? Özdağ bir mutabakat getirdi Kılıçdaroğlu'nun önüne ve birlikte hareket edelim teklifi karşılıklı olarak masaya yatırıldı. Bunun nereye varacağını düşünüyorsunuz?

Cumhur ittifakına destek vereceğini açıklayan Sinan Oğan ve Kılıçdaroğlu ile siyasi yakınlaşmada bulunan Ümit Özdağ'ın hamlelerini ve seçime yansımalarını değerlendiren  Aykut Erdoğdu "Valla Sinan Oğan benim hemşerimdir. Biz Kars’lılar hepimiz birbirimizi çok iyi biliriz. Birbirimizi çok da severiz. Öncelikle ben hemşerim adına çok üzüldüm. Gerçekten çok üzüldüm. Sinan bey şunu diyorsa ya ben aday olmasaydım bunların hepsi Erdoğan'a verecekti diye diyorsa, valla bunu Sinan bey'e veren oy veren seçmenler düşünsün. Allah yolunu açık etsin. Hiçbir şey demeyeceğim. Ben şunu söyleyeyim, bizim Sinan Oğan'ın %5 ‘de filan gözümüz yok. Bizim bu ülkenin %99’unda gözümüz var ve %1 var bunlara ne yaparsak Erdoğan'a oy verecek. Çünkü bunlar soygun ekibi, hatta binde bir. Bir kere kendi %45’mi koruyabilecek miyiz? Orada bir küskünlük, kırgınlık olmaması gerekiyor. Erdoğan'a oy veren %49,5 içerisinde bizim %48 imiz var. Çünkü bu memleket o kadar ezilmiş. Bu Sinan Ogan’ın %5 oy verenler ki ben tahmin ediyorum çok mutsuz oldukları için oraya oy verdiler. Ama şu an bizim derdimiz o değil. Bir %45 bulduğumuzu koruyacağız. Bir de Erdoğan'ın içinde bizim en az %9 oyumuz var. Anketler bunu gösteriyordu. En az 9 puan oyumuz var. Bir şekilde CHP ye kızıp, korkup oraya gittiler" dedi.

"Bizim de hatalarımız oldu"

Muharrem İnce hakkında çıkan iddalara dair konuşan Aykut Erdoğdu "Bizim hatalarımız oldu mu? Çok oldu. Ama şimdi bizim bu hatalarımız yüzünden vatanın cezalandırılmasına gerek var mı? Hiçbir şekilde yok. Mesela Muharrem İnce. Muharrem abi beni çok severdi. Ben de onu çok severdim ya ben Muharrem abi'nin otobüsünün peşinden kilometrelerce koştum. Sonra işte yok kurultay süreçleri, şoklar bunlar şunlar. Bunlar Muharrem İnce'yi de adilik yaptı mı? Bazı tezgahlar yaptılar. Ama bugün o gündee değiliz? Muharrem abi bizim o kadar grup başkan vekilliğimizi yapmış. Öfkesi var mı? Var. Haksızlıklar oldu, bize de haksızlık oldu ama. Bu alçaklıktır. Bu kaset tezgahtır. Hani seçimin sonucunu değiştiren işlerden biri şu kaset tezgahları arkadaş bu ülkede bilinmeyen bir şeye gerek yok ki öyle gizli kasetlere falan gerek yok. Bilmem kim bir birisi çıkmış oradan şeyi yayın yapıp duruyor. Onun 20 katını ben açıkladım. Bizim kimsenin kasetinden bahsettiğine gizli karanlık işlere gerek yok ve aydınlıkta mücadele ediyoruz. Onun için şunu söyleyeyim, hiç kimse üzülmesin. Seçmen kimsenin koyunu değil. Hiçbir siyasetçi de celep değil, al benim %5’i ver bana cumhurbaşkanlığı yardımcılığı bunlar yanlış işler. Bizim Erdoğan'a giden %49,5’te gözümüz var, onlar bu memleketin insanları ve orada en az 9 puan oyumuz var. Sandığa daha gitmeyenler var. Bu yarış bitmedi. Bu yarış daha yeni başladı. Sıfırdan başlıyoruz" dedi.

"Sıfırdan başlıyoruz. Kazanırsak bayram değil. Kaybedersek seyran değil"

28 Mayısta gerçekleşecek 2. tura dair olası tahminlerde bulununan Erdoğdu "Şunu da bütün kalbimle söyleyeyim. Yarışı kazanma ihtimalimiz var mı? Var. Kaybetme ihtimalimiz var mı? Var. Kazanırsak bayram değil, kaybedersek seyran değil. Biz yine bu ülkedeyiz. Kazanırsak çok büyük bir yük var üzerimizde, yani şöyle düşünün, biz bir binanın içine gireceğiz. Biliyoruz ki 6 ay içerisinde deprem olacak. Biz girip hemen kolunu sütunlu güçlendirmeye çalışacağız. Ya yıkıldığında en azından can kaybı olmasın diye. Bunlar girerse içine, çünkü onlar da içinde olacaklar. Kolonlu sütunu eritmeye kesmeye devam edecekler. Hepimizden fazla bırakacaklar" dedi.

İkinci tur sonrası Erdoğan'ın kazanması halinde veya Kılıçdaroğlu'nun aslında Kılıçdaroğlu değil orada kazanacak olan vatanın milletin kazanması halinde yani o azgın azınlığın ve bir grup sermaye çetesinin değil de halkın kazanması halinde 2 türlü senaryoda bizi neler bekliyor? Yani Erdoğan kazanırsa başımıza neler gelecek? Birazcık onun sinyallerini gördük ve sizde insanları sarsıp uyandırmaya çalışıyorsunuz ve Kılıçdaroğlu kazanırsa neler yapılması gerekiyor?

2. Turun sonuçlarının etkilerine dair açıklamada bulunan Erdoğdu "Öncelikle şunu söyleyeyim, bu bir Erdoğan - Kılıçdaroğlu seçimi değildir. Bu bir beka seçimidir, o sandığın başına giden oy pusulası önüne geldiğinde bir tarafta Erdoğan'ı görsün. Diğer tarafta Kılıçdaroğlu’nu görmesin. Kılıçdaroğlu artık yarışmıyor. Bütün millet yarışıyor. En sevdiğin resmini görsün. Kızını mı seviyorsun, oğlunu mu seviyorsun, anneni mi seviyorsun, babanı mı, sevgilini mi seviyorsun? Onun geleceği için götüreceksin. Ya Erdoğan'a oy vereceksin ya da o gördüğün resimde kim varsa ona oy vereceksin artık sen yakışıyorsun orada. Erdoğan'ın karşısında Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu artık bir kod ismidir, millet var. Hani benim vatanım sensin diyor ya kendi vatanının resmini oraya koy ona göre oy kullan. Artık bir şeyleri net konuşmak lazım. Bizim tip ülkelerde en önemli kriz döviz krizidir. Bugün yaşadığımız döviz krizi. Çünkü artık bizim ekonomimiz yani %65 - 70 arasında dışa açık bir ekonomidir. İthalatla ihracatı toplayın, milli gelire vurun %70’dir. Üstelik o nakdi olmayan şeyleri de çıkarsanız Türkiye tamamıyla dışarıya bağımlı bir ülkedir. Bu kötü bir şey değil, iyi kullanırsan iyi bir şey. Bugün Türkiye'nin sorunu döviz sorunudur. Niye nakit çekmesine izin vermiyorlar şirketlerin? Çünkü çeken gidip döviz alacak, herkes biliyor, döviz patlayacak. Bunların döneminde Kemal bey iyi niyetli 30 dedi inşallah kırkta tutarlar diyeyim ben size. Peki bu olduğunda ne olacak? Ya bana ne benim dövizim mi var, döviz borcum mu diyor aldığın ekmek 5 liradan 10 liraya çıkacak bindiğin minibüs 8 liradan 16 liraya çıkacak içtiğin çay 5 liradan 10 liraya çıkacak çocuğuna şimdi 20 TL harçlık veriyorsun çocuğun simit çay içebiliyorsa 50 TL vermek zorunda kalacaksın aynı maaşta. Ya sen asgari ücret 8.500 TL alıyorum diyorsun ya? Orada zam gelir diyorsun ya 10'na çıkart zam geldiğinde bu sefer bu 10 liraya aldığını gör bak 20 liraya çıkacak. İçe döne döne döne baktığımız bir yere doğru gidiyoruz" dedi.

"Türkiye iflasın içerisinde"

Ekonomik krize vurgu yapan Erdoğdu "Şimdi diyelim ki bu döviz artmadan da ne olacak? Senin bu fiyatlarla ihracat yapman mümkün değil. Turizmden gelir elde etmem mümkün değil. İflas ettik. Türkiye ağır bir iflasın içerisinde bunun türlü türlü çiftliğinden bankasına kadar anlatabilirim. Biz ne yapardık, biz nasıl kurtarırdık onu anlatayım. Türkiye'deki en büyük sorun üretim. Niye üretim yapılmaz? Bir üretim yatırımla yapılır. Yatırım içinde yatırımcı getirecek, para koyacak Türkiye'ye. Adalet olmadan hak olmadan hukuk olmadan bir ülkede yatırım yapar mısınız? Şöyle düşün bir milyar dolar param var. Polonya'ya, Bulgaristan'a, Türkiye'ye veya Malezya'ya yatırım yapacaksın. Türkiye'yi çok seviyorsun. Çok güzel bir ülke ya gideriz. Bir yatırım yaparız. Arada bir işte Çeşme'ye gideriz, Bodrum'a gideriz, İstanbul'u gezeriz. Çok istiyorsan buraya yatırım yapmayı ya sonra bakıyorsun benim başıma bir şey gelse gideceğim. Adalet var mı? Yok. Yarın öbür gün Bilal Erdoğan gelip malımı çökerse. Yok e peki böylesine bir ülkede baskı altında bir ülkede ben iyi bir mühendis çalıştırabilir miyim? Yok? Onun için adalet olmadan bir ülkede yatırım olmaz. Allah aşkına bu ülkede adaleti Kılıçdaroğlu mu sağlar Erdoğan mı sağlar? Bu kararı ver. Kılıçdaroğlu'nun diyorum ya resmini koyma vatanını koy. Vatanın adaletini kim sağlayacak? Bu tarafta kim sağlayacak? Ona göre karar vereceksin. Geldik bu ülkeye döviz lazım. Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok. Bu adamlar gidip diz çöktüler ya diz çökerek tefeci faizine para arıyorlar. Tefeci faizini açıklamama gerek yok bilen bilir bilmeyen bilmez. %10’a yani çok yüksek bir risk primi ile borçlanmak istiyorlar. Para yok onun için gidiyorlar. Memleketimizde işte cinayet işlediğini iddia ettiği Suud kralının. Resmen Birleşik Arap Emirlikleri'ne darbeci dediler. Niye para bulmak için?  Koskoca, Türk Silahlı Kuvvetlerini ve milli ordumuzu ve kuvayi milliye ve Mustafa Kemal'in askerlerini şu gün lejyoner haline getirdiler. 3 kuruşluk döviz için. Bu ülkeye döviz bulmamız lazım. Hızla yabancı sermaye girişi lazım ki döviz krizini engelleyelim. Şimdi Kılıçdaroğlu hak hukuk adaleti getirecek, dürüst çalmayan, çırpmayan bir adam değil mi? Şimdi Erdoğan mı? Türkiye'ye düşük faizli finansman getirebilir. Kılıçdaroğlu tabii ki. Yani mesela bu ülkenin enflasyon için 10 milyar dolarlık bu yıl hibesi kullanılmadı. Hibe alacaksınız 5 kuruş ödemeyeceksiniz. Avrupa Birliği'nden, dünya bankasından diğer kanun, özellikle deprem için Erdoğan'a vermiyorlar, niye vermiyorlar biliyor musunuz? Adamlar diyor ki, benim vereceğim hibeyi, bende milletin hakkından veriyorum. Türk milletinin çok sevdiğim için depremde yıkıldı, hibe vereceğim ama çalmayacak. Hesapların açık olacak. Bunların hepsi depremzedelere gidecek ve bunların bir kısmı da belediyeler kullanacak. Yok diyor, sen buna karışamazsın" dedi

"İmar hırsızlığına, yolsuzuluğa izin yok"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanması üzerine yapılacak bazı finansal uygulamaları aktaran Erdoğdu "Hayır işte ya hibe kardeşim bari bunu da çalma ya çalma ki adamlar sana hibe versinler yok. Deprem için en az 50 milyar dolar uzun vadeli kredi gelebilir. Geliyor mu? 700.000.000 $ geldi. Adam diyor ki kardeşim ben sana kredi vereceğim ama benim vatandaşım dürüsttür orada en ufak bir rüşvet, yolsuzluk çıkarsa ben bunu sana veremem. Bunlara diyorlar ki işte şu ihale usullerinin hayır, uyma diyorlar, para gelmiyor. 50 milyar dolardan bahsediyorum. Bakın biz hesap yaptık. Bugün Türkiye'de yolsuzluğun minimize etseniz yani kamu ihalelerinde çaldırmayacağız. En az %30 pahalıya gidiyor, kamu yerleri imar hırsızlıklarına izin vermeyeceksiniz. Bu garanti ödemelerinde yoktan yere milyarlarca dolar para ödeniyor. Şehir hastanesine otoyoluna, havalimanına milyarlarca dolar ya onu hakkıyla ödeyin. Bunun gibi başlıkları alt alta yazdık, yıllık tasarrufumuz. 50 milyar dolar. 50 milyar dolardan bahsediyorum. Ya, Türkiye'de en büyük devrim ahlaktır, namustur vicdandır, vatan sevgisidir. Çok büyük şeyler değil bunlar ya ahlaklı, namuslu, vicdanlı, vatanını seven insanlar yönetime geldiğinde bu bir devrimdir. Bir yeri yakmaya yıkmaya gerek yok ki. Öyle bir düzenin içerisindeyiz. Biz şu an şimdi bakın Türkiye dövize muhtaç bırakılmış bir ülke. Tekrar söylüyorum, bunu çözebilecek tek kişi kod adı Kılıçdaroğlu'dur. Yani milletin ta kendisidir. Bununla kalmıyor çok net bir şey söyleyeyim. Türkiye'de milli servetimizin % 70’i birinin elinde. %99’u sadece %30’a sahip. Bunu %10 yaptığınızda servetin %90’nı nereye gidiyor? Yani Türkiye'nin milli serveti %10’da bütün borçlarda %90’nın. Siz bu %90’dan ek vergi falan alamazsınız. Alamazsınız, çünkü aç millet emekliden ne ek vergi alacaksınız ya? 7.500 TL para alıyor ekmek olmuş 5 TL. Demek ki Türkiye'de özellikle %70 serveti elinde tutan yani 418 milyar dolarını çalmış.

Yandaşlardan para alınarak kriz çözülür

Meclis çoğunluğunun işlevsiz olduğuna dikkat çeken, yolsuzluk üzerinden para kazanan şirtketlere değinen Erdoğdu "Bunların yandaşları var. Bunların yandaşlarından bu paralar alınmadan hiçbir şey yapamazsınız. Bunun 2 sebebi var. Bir bu ülkeye döviz lazım, para lazım, kaynak lazım. Şimdi bakın bir tane örnek vereceğim, bu gidiyor. 50.000.000 euro'ya kendine tekne alıyor. 50 m 60 m uzunluğunda bir tekne alıyor. Bu gidiyor 100.000.000 euro'ya kendine buradan New York'a kaçacağı bir uçak alıyor. İkisinin toplamı ne 150.000.000 €. Euro ne kadar? Diyelim ki 20 TL. Bu 3 milyar lira demek? Bu 60.000.000 tane ekmek demek ekmeğin fiyatı 5 TL olursa. Veya 600.000.000 şu an tam hesaplayamıyorum. Senin 600.000.000 ekmek demek bu memleketin 5 günlük 4 kişinin ekmek parası değil mi? Senin memleketin 5 günlük ekmek yiyerek oluşturduğu enflasyonu şu hırsızın şu namussuzun şu ahlaksızın bir teknesine bir uçağına veriyorsunuz. Şimdi ben bundan almayayım mı? Ben bundan tahsilat yapmayayım mı? Buna ek vergi koymayı mı? Onun için tek şansınız var, tek şansınız var. Erdoğan'a karşı olanın resmini vereceksiniz Erdoğan'a kim karşısında ona oy veririm. Ben küstüm. CHP’ye çok kızdım ya ben de çok kızdım. Hepimiz çok kızdık. Siz de çok kızdınız. Bugun CHP’ye çok kızma günü değil o 29 Mayıs gününün işi. Samimiyetle söylüyorum Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkeyi tek başına yönetemeyecek bütün kalbimle söylüyorum, bu ülkenin namuslu akademisyenleri ile demokrat muhafazakarları ile yurtsever Kürtleriyle, milliyetçi Türkleriyle bütün milletle yönetecek. Meclisin çoğunluğu ordaymış, siz doğru bir şekilde götürün. Meclise hadi meclisten getirmesinler. Siz gidin deyin ki kardeşim şu yolsuzluk var. Tahsilat yapmak için yasaya ihtiyacımız var. Hadi çıkarmasınlar, 5 yasayı çıkarmasınlar. Kılıçdaroğlu seçime götürsün, %70 le kazanır. Meclis çoğunluğunu hiçbir anlamı yok. Ben 12 yıl milletvekilliği yaptım ya bugün hiçbir şeyim o zaman da hiçbir şeydim" dedi.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin beli kırılmıştır"

Başkanlık sistemiyle meclisin işlevinin yitirildiğini belirten Erdoğdu "Bakın, Türkiye'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin beli kırılmıştır. Erdoğan, kendine göre bir takım elbise dikti. Tamam mı? Bu saltanatına gelmek için takım elbise dikti. Kılıçdaroğlu o takım elbiseyi şu an millete giydirecek tek isimdir. Meclisin bir önemi yok. Kılıçdaroğlu, yönetimi aldığı andan itibaren bu ülkede 6 ay içerisinde güllük gülistanlık yapar. Yine söylüyorum, herkes her şey göz önünde olacak. Kılıçdaroğlu, TRT’ye talimat verecek meclisteki bütün görüşmeleri yayınlayın kardeşim kim ne diyor bilsinler diye Kılıçdaroğlu, yasa teklifi gönderecek. Gideceğim 5 litreden şu kadar tahsilat yaptım bir seferlik. Bu parayı emekliye dağıtacağım 15.000 TL. Hadi hayır desinler. Hadi hayır desinler ya çıksınlar. Mecliste HÜDA-PAR toparlarlar. AKP güler bunu hayır desinler. Kılıçdaroğlu diyorum ya 3 tane 5 tane 10 tane yasa götürür. En sonunda der ki milletine en büyük milletim ey bu büyük ulus. Bak, bu meclis, bu gazi meclis bu top sesleri altında vatanı kurtarmış. Meclis bunların elinde. Hadi kardeşim seçime gidiyoruz diye ne diyecek? Onun için meclis falan değil, haklının kazanacağı bir yere doğru gidiyoruz. Tek dert var haklının sesini duyurabilmek. Bu yepyeni bu yarış bu sıfırdan bir yarış, bu bizim önde olduğumuz yarış. Çünkü biz daha haklıyız. Biz daha vatanseveriz, biz daha yurt severiz, biz daha milliyetçiyiz, biz daha dürüstüz, biz daha temiziz orada Kılıçdaroğlu yarışmıyor ya senin evladın yarışıyor, senin sevgilin yarışıyor, senin eşin yarışıyor, annen yaşıyor. Ülkenin geleceği yarışıyor. Burada sen varsın bas altına geç kardeşim. Ha diyorsan Kılıçdaroğlu ne yapar bunu yapar. Bu millet yanlış yapacağından korkmayın. Öyle bir yerdeyiz ki. Kılıçdaroğlu 85.000.000 insanla yönetecek bu. Hocam Kars'taydım. Gece geç saat yolda baktım 2 çocuk akordiyon çalıyor. Yanlarına gittim, birkaç şarkı çaldılar. Dedim ki bir de bize çırpınırdı, Karadeniz çalın. Çırpınırdı Karadeniz bizim yörenin türküsüdür ama her şey o kadar siyasallaştı ki. Bizim efsanelerimiz bazı ırkçıların eline geçti. Ve biz artık kendimizi savunamaz hale geldik. Biz Türk milleti büyük bir milletiz. Hiçbir milletin düşmanı da değiliz. Artık Türk demekten korkar hale geldik. Ve orada bizim meşhur efsanemiz aklımıza geldi. Biliyorsunuz, bir savaşı kaybediyorlar. 2 kadın 2 erkekten bir boy yürüyor Ergenekon dağlarının içerisinde. Ve oradan çıkmaları gerekiyor bu büyük milletin. Nasıl çıkacağız diye yol arıyorlar. En sonunda buldukları yolları biliyor musunuz? Demir dağı eritip çıkacaklar ve onlara bir bozkurt yol gösteriyor. Bugün Türk milleti, Türk ulusu bütün kökenlerine bunu ırkçı bir anlamda kullanmıyorum. Ben böyle biri değilim. Bütün ulusumuz Ergenekon dağlarının içerisindedir. 4 taraftan kuşatılmış durumdadır. Ya bu demir dağı eritip delip çıkacağız. Ya da bu demir dağın içerisinde boğulup kalacağız ve bizim önümüzde bütün aydınların önünde bu ulusun bütün aydınların önünde 2 yol var. Ya bu milletin önüne düşüp bozkurt olacaklar. Ya da ihanetin peşinde it olacaklar. Karar bütün ulusumuzun kararı, bütün aydınların sandıkta böyle düşünsünler" dedi