İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 2019-2024 dönemi son toplantısında Tunç Soyer veda konuşması yaptı.

Soyer, “Buradan vicdanım rahat bir şekilde ayrılıyorum. İzmir’de ektiğimiz her bir tohumun takipçisi olmaya, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bundan sonra sathımız, sine-i millettir. Tüm Türkiye’dir” dedi.

Soyer, İzmir Büyükşehir Meclisi'nin var olmasının sebebinin Kurtuluş Savaşı'nda mücadele eden atalarımız ve Mustafa Kemal Atatürk olduğunu vurguladı. Soyer, beş yıllık döneminde saygılı ve kavgasız bir belediye meclisi yönetimi geçirildiğini belirterek demokrasi vurgusu yaptı.

AKP GRUBU BİLE TEŞEKKÜR ETTİ

Soyer'e AKP Grubu bile teşekkür etti. Veda konuşmalarının zor olduğunu ifade eden AKP Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, “5 yıl 190 meclis toplantısı ve bugün itibariyle 365 saat geride bırakıldı. Bazen kızdık, küstük ama barışmayı bildiğimiz için kapıdan çıktığımızda barıştık. Ortak noktamız İzmir. Belki farklı noktalardan baktık ama İzmir için farklı noktalardan baksak da hep beraber telaşlandık. Hep beraber güldük. Dayanışmayı birlikte gösterdik. Hepimiz birlikte enkazların başında umutla bekledik. Hepimiz birlikte gururlandık. Artık maratonun sonuna geldik ama bitti. Yeni gelecek arkadaşlar bayrağı bizden daha yukarıya taşıyacak biliyorum. Başta bizleri bu göreve seçen İzmirlilere teşekkür ediyorum. Sayın Başkanımız Tunç Soyer’e 5 yıl boyunca yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. En çok konuşan ben oldum, belki de en çok kıran ben oldum. Hakkınızı helal edin” diye konuştu.

Soyer'in aşağıdaki son sözlerinin ardından AKP üyeleri dahil tüm Meclis üyeleri ayağa kalkıp alkışladı:

"Biz, her sabah uyandığımızda kendimizi vicdanımızla sınarız. Demokrasinin öteki adı ortak akıl, sıfatı dürüstlük, fiili ise çalışmaktır. Bunlardan biri bile eksikse, bir siyasetçinin vicdanı sızlar, sızlamalıdır. Demokrasiye ve onun değerlerine ömrünü adamış bir kardeşiniz olarak, her gün kendimi bu ilkelerle sınamaktan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim. Ve bugün, bu meclisteki son konuşmamı yaparken buradan vicdanım rahat bir şekilde ayrılıyorum. Biliyorum ki, görevimiz sona erse de, İzmir’de ektiğimiz her bir tohumun takipçisi olmaya, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bugüne kadarki hattımız İzmir Büyükşehir Belediyesi’ydi. Bundan sonra sathımız, sineyi millettir. Tüm Türkiye’dir. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, Türkiye’yi demokrasiyle taçlandırma mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü biz bu mecliste mensubu olduğumuz siyasi partiler kadar milletin kayıtsız şartsız egemenliğini de temsil ediyoruz. Cumhuriyet halkımızın bize emanetidir. Demokrasi herkesin veli nimetidir. 86 milyon el ele, omuz omuza, büyük bir coşku ve kararlılıkla yürümeye ve o emanete sahip çıkmaya devam edeceğiz. Daima Cumhuriyet, daima demokrasi, daima İzmir”