Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesinin tanıtım toplantısı, Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde bugün yapıldı. Türkiye’de bir ilk olacak projeyle şehrin caddelerine, sokaklarına, yollarına düşen yağmur suyunun bilimsel uygulamalarla yer altında depolanması sağlanacak. Çatılara düşen yağmur suyunun ise hasat edilerek biriktirilmesi, temizlenmesi ve yeniden kullanılmasını mümkün kılacak proje, Başkan Tunç Soyer tarafından kamuoyuna tanıtıldı.

Türkiye’nin en kapsamlı yağmur suyu hasadı ile yeşil dönüşümü esas alan projenin anlatıldığı toplantıya, Tunç Soyer’in eşi ve Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları, muhtarlar, apartman ve site yöneticileri, mülk sahipleri, resmi ve özel okulların temsilcileri katıldı.

“DÜNYAMIZI İYİLEŞTİRMENİN YEGANE YOLU ŞEHİRLERDEN GEÇİYOR"

İzmir’i Türkiye’nin ilk ‘sünger kenti’ yapacak proje için konuşan Başkan Tunç Soyer, doğru ve yanlış şehirleşme örneklerinden bahsederek, “Kentler, gezegenimizdeki yaşam enerjisini kullanarak kendine gıda, elektrik, eşya ve ham madde üretiyor. Bunun karşılığında geriye sadece plastik atık, karbondioksit, savaş ve yoksulluk veriyor. Şehirler ve ekosistem arasındaki bu yıkıcı ilişkinin sürdürülemez olduğunu uzun zamandır çok iyi biliyoruz” dedi.

İzmir’de bu yıkıcı ilişkiyi ortadan kaldırmak için 3 yıldır çok ciddi adımlar attıklarını belirten Soyer, “Dünyamızı iyileştirmenin yegane yolu şehirlerden geçiyor. Kentsel nüfus oranı bugün itibarıyla yüzde 55’i geçti ve 2050’de bunun yüzde 68-70’lere varması öngörülüyor. Yani çok net olarak görüyoruz ki geleceğin dünyası, şehirler dünyası olacak. İşte bu yüzden, bu gezegende yaşamakla ilgili ne derdimiz varsa bunun çözümünü şehirlerde üretmek zorundayız. Bunu da başarmanın tek bir yolu var. Şehirleri doğanın döngülerinin bir parçası haline getirmek. Bu dünyadaki varlığımızı sürdürmek konusunda samimiysek başka bir şehirciliğin mümkün olduğuna inanmak ve bu yönde de cesur, kararlı adımlar atmak mecburiyetindeyiz. İşte İzmir’de bunu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Yaklaşık 2 yıl önce 11 büyükşehir belediye başkanı ile İzmir’de ‘Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi’ düzenlediklerini hatırlatan Başkan Soyer, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu zirvede 11’i büyükşehir, 22 il belediye başkanımızla ‘Başka Bir Su Yönetimi Mümkün’ demiştik ve bununla ilgili bir manifesto yayınlamıştık. Metnin beş temel ilkesinden biri, ‘Doğanın su döngüsünü koruyacağız’ ifadesiydi. Ne yazık ki kentlerimizde 60 yılı aşkın süredir, sonuçları üzerinde hiç düşünülmeden doğanın su döngüsü yok edilmiş. Beton odaklı büyüme nedeniyle suyu geçirmeyen sert yüzeyler her yeri kaplamış. Toprakla suyun arasına adeta yapay bir kabuk serilmiş. Yer altına süzülemeyen ve bu yüzden kent içinde serbest akışa geçen suyu tahliye etmek için çok yüksek maliyetli yağmur suyu kanalları yapılmak istenmiş. Fakat ekonomik nedenlerle İzmir gibi birçok kentte bu süreç tamamlanamamış. Yanlış yapılaşmaya iklim krizi de eklendiğinde karşımızdaki sorun her gün daha da büyümüş. Bu yüzden suyun yıkıcı gücüne dünyada ve İzmir’de artık daha sık tanıklık ediyoruz. 2019 ve 2021 Şubat’ta tam 3 bin 600 noktada taşkın ve su baskınları yaşadık. Sel ve taşkınları önlemek ve aynı zamanda İzmir Körfezi’ni temizlemek için 2019’dan bu yana şehrimizin yağmur suyu kanalı altyapısını tamamlamak için büyük yatırımlar yapıyoruz. Bugünse yağmur sularının yönetiminde devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlatıyoruz. O yüzden çok heyecanlıyız. Bu dönüşümü, sürdürülebilir yağmur suyu yönetimini amaçlayan Sünger Kent İzmir projemiz ile gerçekleştireceğiz.”

“HEDEFİMİZ, İZMİR'İ 5 YIL İÇİNDE BİR SÜNGER ŞEHİR HALİNE GETİRMEK"

İzmir’in üzerine serilmiş beton kabuğu yer yer kırarak suyun yeniden toprakla buluşmasını sağlayacaklarını ifade eden Başkan Soyer, Sünger Kent İzmir projesinin planlanması ve teknik altyapısını oluşturmak amacıyla 1,5 yıl önce Su Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurduklarını söyledi. Türkiye’nin ilk sünger kent yönetim modelini uygulamak için çok farklı uzmanlardan oluşan bu birimin 1,5 yıl süren bir çalışma ile İzmir’e özgü bir program oluşturduğunu da vurgulayan Başkan Soyer, “Bu program kapsamında Türkiye’nin ilk sünger kent yönetmeliğini Büyükşehir Belediye Meclisi’mizden ekim ayında geçirmiştik. Arkadaşlarımız, kent içinde sünger kent uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla kapsamlı bir teknik uygulama kılavuzu da hazırladı. Bunu ilçelerimizle de paylaşacak ve ilçelerimizin de benzer uygulamaları hayata geçirmesini mümkün kılacağız. Öte yandan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü akademisyenleri ve Hollandalı HNS şirketi ile Bostanlı ve Poligon derelerinin sünger kent konsepti planlama çalışmalarını, bir hayli yol alarak sonuçlandırmak üzereyiz. Hedefimiz, İzmir’i 5 yıl içerisinde bir sünger şehir haline getirmek. Böylelikle kent içindeki yağmur suyunun akışını 5 yılda yüzde 70 oranında azaltmayı hedefliyoruz”  diye konuştu.

Sünger Kent İzmir projesinin en önemli özelliklerinden birinin İzmir’de yaşayan tüm vatandaşların katılımını esas alması olduğunu belirten Soyer, “Projemizin iki kapsamlı uygulamasını vatandaşlarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Bunlardan ilki, yağmur suyu hasadı. Kentimize düşen yağmuru değerlendirip yeniden doğal su döngüsüne iade edeceğiz. Yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulayarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposunu biz hediye edeceğiz. Bu uygulamayı da hemen şimdi bugün itibariyle başlatıyoruz. Kentimiz çatılarına düşen su miktarı, en büyük içme suyu kaynağımız Tahtalı Barajı’nda her yıl biriken sudan daha fazla. Yani şehrimize düşen yağmur, ne yazık ki boşa akıp gidiyor, kirleniyor, taşkınlar ve su baskınlarına neden oluyor. 5 bin yağmur suyu deposu ile hem su tasarrufu yapacağız hem körfezin temizlenmesine katkı vermiş olacağız, aynı zamanda taşkınların ve su baskınlarının önlenmesine destek olacağız” dedi.

10 BİN YAĞMUR BAHÇESİ KAMPANYASI

Başkan Soyer, ikinci çalışmanın ise “İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi” kampanyası olduğunu vurguladı ve “Yağmur bahçeleri için başvuruda bulunacak 10 bin vatandaşımıza, yapacağı yağmur bahçesinde ekeceği bitkileri biz vereceğiz. Bu uygulamayı da bugün itibariyle başlatıyoruz. İzmir’de oluşturacağımız her bir yağmur bahçesiyle sokaklarımıza, caddelerimize düşen ve kanalizasyon sistemimize giden yağmur sularını engellemiş olacağız ve taşkınlardan korumuş olacağız. Sularımızı temizleyecek ve böylece yeniden doğaya kazandıracağız. Sünger Kent İzmir ile bu iki uygulamanın dışında kentsel ve kırsal alanda aşama aşama birçok pilot projeyi hayata geçireceğiz. İzmir, mavi ve yeşil bir altyapıya kavuşacak. İzmir’in caddeleri, sokakları, çatıları ve bahçelerine su, yeniden toprakla buluşmak üzere akacak” diye konuştu.

Bu projelerin her birinin Türkiye’ye rehberlik edecek nitelikte olduğunu belirten Soyer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Küresel krizleri çözmeye yönelik münferit çabalarımızın tek başına işe yaramayacağı çok açık. İşte eylemlerimiz arasındaki uyum, şehirlerimizin doğayla uyumu kadar önemli. İşte bu yüzden tüm İzmirlileri, Sünger Kent projemize katılmaya davet ediyorum. Gelin, hep birlikte yağmur suyu depoları ve yağmur bahçesi uygulamalarıyla Sünger Kent Projesi’ni birlikte gerçekleştirelim. Hep birlikte, İzmir’in geleceğini inşa edelim. Kuraklıkla, taşkınlarla birlikte mücadele edelim.”

İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanı, jeoloji mühendisi Alim Murathan ise proje hakkında teknik bilgi verdi. Sünger Kent projesiyle İzmir’e özgü bir modelleme yapıldığını belirten Alim Murathan, baskın ile taşkınların önlenmesi için yapılacakları anlattı.

Bu çalışmayla İzmir Büyükşehir Belediyesi, yağmur suyunu toplayacak ev ve iş yerlerine destek olma kararı aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, sistem kurulumu için başvuru yapan ilk 5 bin binaya teşvik amacıyla yağmur suyu deposu verecek.